Seçim gecesi birbiriyle tutarsız açıklamalar nedeniyle eleştirilen CHP sözcüsü Bülent Tezcan, sürecin öyküsünü dakika dakika anlatırken toplumsal bir çatışmayı tahrik eden taraf olmamak için gayret sarfettiklerini söyledi.
Fotoğraf: DHA
24 Haziran seçimi gecesi CHP’nin önce “Seçim ikinci tura kaldı” açıklamasını yapıp sonra yenilgiyi kabul etmesi halen tartışılıyor. O gece CHP Genel Merkezi’nde oluşturulan Seçim İzleme ve Koordinasyon Merkezi’nin yönetiminde CHP sözcüsü Bülent Tezcan, basın ve halkla ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcısı Tuncay Özkan, bilgi ve iletişim teknolojilerinden sorumlu genel başkan yardımcısı Onursal Adıgüzel ve hukuk politikalarından sorumlu genel başkan yardımcısı Muharrem Erkek bulunuyordu. Bu dört isim ilk olarak 19.15’te kameralar karşısına geçerek ellerindeki verilerin AA ile uyuşmadığını açıkladı. Saat 22.09’da kameraların karşısına geçtiklerinde ise Bülent Tezcan “Seçim ikinci tura kalmıştır” dedi. Saat 00.30’da ise Bülent Tezcan yenilgiyi kabul etti.
Bülent Tezcan tartışmalı geceye ilişkin Sözcü’den Saygı Öztürk’e ayrıntılı açıklama bulundu.
‘İster istemez ajansın gerisinde olur’
Anadolu Ajansı’nın önceki seçimlerin ışığında manipülasyon yapacağını bildiklerini belirten Bülent Tezcan sonuç açıklama yöntemlerini izah ederken “O gece elimizde, CHP sandık görevlilerinin bize ulaştırdığı ıslak imzalı veriler olacaktı. Bizim seçime yapacağımız itirazlar da bu tutanaklara dayanacaktı. Belgelerin ulaşması, tutanakların bilgisayara aktarılması ister istemez ajansın geçtiği bilgilerin gerisinde olur. Sonuçları almamız gecikmeli olacaktı ama doğru bilgiler olacaktı. Biz sandık sonuçlarını toplamıyor, tutanakları da getirtiyoruz” dedi.
Saat 19.15: A.A.’nın rakamlarını değiştirmedik
Tezcan gecenin öyküsünü kendi cephesinden şöyle aktardı: “İlk açıklamayı saat 19.15’de yaptım. O saatte AA, sandıkların yüzde 20’sinin açıldığını, sayım sonucu oyların yüzde 60’ından fazlasını Erdoğan’ın elde ettiği, Muharrem İnce’nin oy oranının da yüzde 20 civarında olduğunu duyurdu. AA, o bilgileri geçtiği saatte biz ıslak imzalı tutanaklardan yüzde 5’ini sisteme girmiştik. Bizdeki tutanaklara göre 9 bin 800 sandık açılmıştı. Buna göre İnce yüzde 40, Erdoğan ise yüzde 46 oy almış gözüküyordu. Yaptığımız ilk açıklamada AA’nın, Erdoğan’ın oylarını yüksek gösterdiğini belirtip sonucu yüzde 51’e bağlayacağını kaydettim. Bu süreçte kimsenin sandık bölgesinden ayrılmamasını istedik. Ne bizim rakamımızı ne de AA’nın rakamlarını değiştirmedik. Görevlilerimizden işi sıkı tutmalarını, gidişin ikinci tura kalınacağını gösterdiğini bildirdik.”
Saat 22.09: Erdoğan’ın oylarının ineceğine inanmıştık
“İkinci açıklamayı, basında yer aldığı gibi 23.30’da değil, 22.09’da yaptım. O saatte ajans, sandıkların yüzde 93’ünün açıldığını duyuruyordu Oysa, bizde sisteme giren sandık sayısı ise yüzde 39’du. Yani, 180 bin sandıktan yaklaşık 70 binini sisteme girmiştik. Geride, sisteme girmeyen 110 bin sandık vardı. O saatte biz sisteme 18 milyon oy girmiştik, henüz sisteme girilmeyen oy sayısı da 40 milyona yakındı. Elimizdeki verilere göre o saatte bizim sistemimizde Erdoğan’ın oy oranı yüzde 51.77, İnce’nin oy oranı ise yüzde 33.65 gözüküyordu. Bu rakamların tamamını açıkladım. Erdoğan’ın oy oranının yüzde 50’nin altına ineceğini değerlendirdik. Açıklamamda da, ‘Bu tablo, seçimin ikinci tura kalacağını gösteriyor. Seçim ikinci tura kalmıştır’ dedim. Açıklamamda kastettiğim seçimin ikinci tura kalacağı anlamındaydı. O saatte Erdoğan’ın oylarının ineceğine inanmıştık.”
Son açıklama saat 00.30: Yüzde 80’i girmiştik
“Son açıklamayı saat 00.30’da yaptım. O saatte ıslak imzalı tutanakların yüzde 80’den fazlası sisteme girmişti. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ve ajansın verilerine göre sandıkların yüzde 99’u açılmış gözüküyordu. YSK ve ajansın verilerini, bize gelen verilerimizle de analiz ettik. Seçimin ikinci tura kalmadığını kendi sistemimizden de gördük. Meydanlarda müthiş bir gerilim vardı. Son açıklamamda ‘Demokraside kazanmak da, kaybetmek de vardır. Sandık görevlileri, görevlerini sürdürsün. Kimse tahriklere kapılmasın’ uyarısında bulunduk. Çatışma olmaması için teyakkuz halindeydik. Toplumsal çatışmayı tahrik eden taraf olmamaya çalıştık. Çok şey yaşandı ama Allah’tan can kayıplarına yol açacak olay yaşanmadı. Aynı şekilde, Muharrem İnce adına da çekilen mesajlarda, sandık görevlilerinin görevlerini eksiksiz yapmasını istedik. Açıklamalarımızda kendi verilerimizi açık yüreklilikle paylaştık.”
İnce’nin açıklama yapmaması
İnce’nin seçim akşamı yenilgiyi kabul etmesi için tehdit edildiği hatta kaçırıldığı yönünde söylentiler çıktığını hatırlatan Tezcan “O gece, ben ve Tuncay Özkan telefonla konuştuk. Yanlarında bulunan Engin Altay’la, Yaşar Tüzün’le de konuşuldu. Muharrem bey, tüm sonuçlar geldikten sonra açıklama yapmayı uygun buldu” dedi.
‘Oy çalındı’ demek pek mümkün değil’
Daha önceki seçimlere göre bu seçimde oy çalındığı iddialarının daha az olduğunu ve sonuçları etkileyecek bir rakam tespit edemediklerini dile getiren Tezcan’ın nihai seçim sonuç analizi şu: “Islak imzalı tutanaklar ile YSK tutanakları örtüşüyor. ‘Oy çalındı’ demek pek mümkün değil. Sonuç istedikleri gibi çıkmamış olabilir ama ‘oylar çalındı‘dan, ‘oylar çalınmadı’ dönemine ulaşılmasında partililer kadar gönüllülerin de büyük çabaları olduğunu ve oylarımıza sahip çıkarak kutlanmayı hak ettiklerini de ekleyelim.”