CHP Gençlik Kolları, İstanbul’da Mecidiyeköy Meydanı’nda kalıcı yaz saati uygulamasını protesto etti.
Kalıcı saat uygulamasıyla, ‘yaz-kış saati‘ uygulaması 2016’da kaldırılmış, sürekli yaz saati uygulanmaya başlanmıştı. Özellikle sabah saatlerinde vatandaşlar henüz güneş doğmadan işe ve okula gitmeye başlamıştı.
7 Kasım 2017’de TBMM genel kurulunda görüşülen Torba Kanun’un 6’ncı maddesinde yer alan düzenleme kabul edilmişti. Böylelikle ‘yaz saati’ uygulaması yasayla sürekli hale getirilmişti.
CHP Gençlik Kolları, Mecidiyeköy Meydanı’nda toplanarak kalıcı yaz saati uygulamasını protesto etti. Gençlik kolları İstanbul başkanı Erdem Kara yaz saati uygulamasının bitirilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
* Çalışanların mesailerine başlamak üzere yola çıktığı, ara tatilin ardından öğrencilerin ilk derslerine yetişmek üzere evden ayrıldığı bu saatlerde, gençlik kolları genel başkanımız, MYK üyelerimiz, ve İstanbul gençlik örgütümüzle birlikte İstanbul’un en yoğun ve en kalabalık transit noktalarından Mecidiyeköy’deyiz.
* Şehrimizin en canlı saatinde, en canlı noktalarından birindeyiz. Fakat hala gecenin karanlığındayız.
* Taktığımız baretler, el fenerleri ne bir mübalağa, ne de bir semboldür. 08.00’deki dersi için okula gitmek üzere yola çıkan bir çocuğun, mahalle aralarında önünü görebilmesi için tam olarak ihtiyacı olan şey de budur.
* Kalıcı yaz saati denen uygulamayla vatandaşlarımızdan çalınmış iki saatlik gün ışığının telafisidir. Nedir bu kalıcı yaz saati? Enerji tasarrufu gerekçesiyle ortaya konmasına rağmen elektrik tüketimini artırmış olan, beraberinde sayısız sorunu getiren garabet bir uygulamadır.
* Yandaşların cebine üç kuruş fazla para girsin diye halkın gün ışığına dahi göz diken temelsiz, dayanaksız bir karardır. Ne sağlık yönüyle, ne güvenlik yönüyle, ne de ekonomik boyutuyla elle tutulur bir yanı yoktur.
* Bir ampulle siyaset meydanına çıkmış olanlar, geldiğimiz noktada halkın gün ışığına bile göz dikiyorlar.
* Halkın gündelik yaşamını zorlaştıran, sağlık ve güvenlik risklerini artıran bu kararın topluma hiçbir fayda sağlamadığı açıkça ortadadır.
* Dokuz yıldır bu uygulamayı hangi gerekçeyle sürdürüyorsunuz? Milletin başına ördüğünüz sayısız problemle birlikte en yakın seçimde ‘güneşi bile yasaklayanlar’ olarak tarihin utanç köşesinde yer alacaksınız.