ERKCAN ÖZCAN*
@ErkcanOzcan
OpenAI firmasının ürünü ChatGPT yazılımı, kullanan herkes gibi beni de şaşırttı. İstediğim dilde dilersem şakalaşarak sohbet edebiliyor, çeviri yapabiliyor, metin düzenleyebiliyor, basit matematik sorulara yanıt verebiliyor, bilgisayar kodları yazabiliyor.
Geniş genel kültüre sahip birisiyle yazışıyor gibiyim karşısında. Hatta öyle ki, “şunu yap” diye emir kipi ile yazışmak içime sinmiyor, sanki karşımda duyguları olan birisi varmışçasına “yapar mısın” diyerek rica ettiğim oluyor.
ChatGPT’nin bu sıra dışı başarısı, bazılarımızı ister istemez endişelendirebilir. Kimi felsefeciler için dil, insan bilincinin kritik bir yapı taşı. Bu kadar iyi konuşabilen bir program, acaba bilinç kazanmış olabilir mi?
Satranç, go, dama gibi stratejik masa başı oyunlarında bilgisayarlar bizi geçeli çok oluyor. ChatGPT ise sanki konuşma açısından Turing Testini* başarıyla vermiş görünüyor, karşımızda gerçek insan varmışçasına konuşuyoruz onunla.
ChatGPT’nin nasıl bu kadar ‘insansı‘ konuştuğunu merak edip bilinçli olup olmağını kendisine sordum. ‘Öz farkındalık gibi kavramlar geçerli değil‘miş onun için. Hoş, altında yatan GPT (Üretici Ön-Eğitimli Dönüştürücü) teknolojisini kurcalayınca, bu soruya ‘Ben uyandım’ diye cevap vermesinin de çok mümkün olduğunu ve OpenAI mühendislerinin böyle ürkütücü söylemler vermemesi için çaba harcadıklarını tahmin edebiliriz.
Çünkü çok kaba hatlarıyla GPT, insanların yazdığı kitap ve makaleler gibi devasa veri kümelerini beslediğimiz ve bu sayede herhangi bir sözcük veya cümle grubuna en iyi devam metinlerini üreten bir yazılım.
Kısacası herhangi bir muhabbet açtığımızda, geniş bir veritabanından yararlanarak o muhabbete en uygun laflardan güzel bir salata sunuyor. Arada yaptığı hatalar ve o hatalardan çark etme şekli de bunun kanıtı.
Örneğin bir sohbetimizde sordum, TENMAK nedir diye. Sözcüğün Türkçe’de kullanılmadığını iddia etti. Böyle bir kurum var galiba diyerek yönlendirmemin de kifayetsiz kalması üzerine, öğrencisine kıyamayan bir hoca edasıyla “Türkiye Enerji Maden öyle bir şeyler” diye kopya verdim. Çok şükür “Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu” diyebildi, ancak hemen ardından verdiği ek bilgiler ‘Sağır duymaz uydurur’ atasözüne dair ders kitabına konacak türdendi.
Ters Turing Testi: İnsan ChatGPT gibi davranırsa
ChatGPT gerçekte hesap yapmıyor, doğruyu yanlışı ayırt etmiyor, konuşulanlar gerçeklikle örtüşsün diye bir kaygı taşımıyor. Özetle kahvehaneye yeni gelmiş ve her konuda da fikri olan bilinçsiz bir dayı adeta.
Bunun yapay zekanın geleceği açısından ne anlama geldiği dünyada tartışıladursun, ChatGPT’den benim insanlık namına bir çıkarımım oldu. Buna ‘Ters Turing Testi’ ismini yakıştırdım: İnsanların ChatGPT gibi davranması.
Çoğumuz yapay zekaya yakınız
Sağda solda duyduğumuz veya yarım yamalak okuduğumuz söylentiler yeterince sıklıkla karşımıza çıktıkça, onları parça parça kaydedip doğru olduklarına kendimizi inandırıyor, sonra da başkalarına yayıyoruz. Maalesef gerçekte hesap yapmıyoruz, doğruyu yanlışı ayırt etmiyoruz, konuştuklarımız gerçeklikle örtüşsün kaygısı taşımıyoruz.
ChatGPT bize yapay zekanın insan bilincine ne kadar yakın olduğunu göstermiyor. Çoğumuzun zaman zaman, bazılarımızın ise çoğu zaman yapay zekaya yakın olduğumuzu gösteriyor.
Yazıyı bitirirken söyleyeyim: Ana fikrini ChatGPT’ye kısaca aktarıp, bu yazıyı benim yerime onun yazmasını istedim ama nafile, beceremedi gariban. İnsanlar yapay zekadan korkuyor gibi geyikler yaptı durdu.
Öte yandan hızla yazdırabildiğim bir örneği aşağıda sizlerle paylaşıyorum. Sizce de ayakta alkışlanacak bir performans değil mi?
*Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi. Metin Creative Commons lisansı ile paylaşılmıştır.
*Bilgisayar biliminin babası sayılan Alan Turing tarafından 1950’de önerilen yapay zeka testidir. Yapay zekanın kendisine yöneltilen sorulara verdiği yanıtları bir insanın vereceği yanıtlardan ayırt edemez noktaya geldiğimizde, yapay zekanın ‘düşünür‘ seviyeye vardığını iddia eden bir felsefi pozisyondur.