Son bir ay içersinde iki kez canlı bomba patlıyor Ankara’nın göbeğinde; 30’ar, 35’er ölüyor insanlarımız. Kürtlerin kentleri bombalanıyor, tankla, topla yıkılıyor. Yüzlerce sivil, genç, kadın, çocuk, asker, polis, korucu yaşamını yitiriyor.
Artık kendi kentlerini bombalayan, yakan, yıkan bir devletin yurttaşlarıyız. Canlı bombaların ellerini kollarını sallaya sallaya kitlesel kırım yapabildiği bir ülkede yaşıyoruz artık.
İşte Türkiye’de yaratılan bu korku, baskı, tehdit, ölüm iklimi AKP’ye tek başına iktidar getirdi.
Saray’ın ‘başkanlık sevdası’ yüzünden önümüzdeki süreçte de bu halkı gözlerindeki korku perdesiyle yaşamaya mahkum etmek istiyorlar.
Eğer bu ülkeye bir ‘Başkanlık rejimi’ gelirse bu yaşadığımız kanlı bir sürecin dayatması sonucu olacaktır. İşte bu yüzden ‘terörle birlikte yaşamaya alışan’ aynı zamanda Erdoğan’ın Başkanlığına da şimdiden alışmış demektir!