Tırmanan gerilimin odağındaki Almanya ve Türkiye’nin dışişleri bakanları Sigmar Gabriel ve Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara’da bir araya geldi.
İncirlik’teki askerleri ziyaret etmek isteyen Alman vekillere izin verilmemişti. Bu durum son dönemde gerginliğin eksik olmadığı Türkiye-Almanya ilişkilerinin yeni sınavı hale gelmişti.
İki mevkidaş, yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
‘İncirlik ziyareti mümkün değil’
İlk sözü alan Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki olumsuz atmosferi değiştirmek için atılacak adımlar konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Brüksel’deki NATO zirvesinde Almanya Başbakanı Angela Merkel’e yaptığı “Konya’daki NATO üssünü ziyaret edebilirler” önerisinin tekrar ilettiğini aktaran dışişleri bakanı, Alman vekillerin İncirlik’i ziyaretinin şu an itibarıyla mümkün olmadığını söyledi.
‘Türkiye karşıtlığı Almanya’da ırkçılığa yol açıyor’
Türkiye’nin Avrupa ve Almanya’yla hiçbir probleminin olmadığını savunan bakan, Türkiye turizminde Alman turistlerin önemli olduğunu ve Almanya’da üç buçuk milyondan fazla Türk vatandaşı yaşadığını hatırlattı.
Çavuşoğlu şöyle devam etti: “Almanya bize karşı olumlu bir adım atarsa biz her zaman iki adım atarız. Ama bazı durumlar da gözardı edilemez. Bugünkü görüşmede Türkiye tarafından durumu nasıl gördüğümüzü özetledik. Bunlardan bir tanesi Türkiye karşıtlığı. Bu Türkiye karşıtlığı Almanya’da ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına yol açıyor. Bunu esasen dostum Sigmar da kabul ediyor. Camilere yönelik saldırı sayılarında ciddi bir artış var. Biz Almanya’nın bu sorunları aşmasını isteriz. Bu trend Avrupa’yı iyi bir noktaya götürmüyor.”
‘Avrupa’da bir moda başladı’
Türkiye’de tutuklu Die Welt muhabiri Deniz Yücel’in durumunun görüşmede gündeme geldiğini belirten Çavuşoğlu, Yücel hakkındaki soruşturmanın terörle ilgili olduğunu söyledi ve ekledi: “Avrupa’da bir moda başladı. Gazeteciler ajan olarak kullanılıyor. Deniz Yücel konusundaki bağımsız soruşturma sürüyor.”
“PKK’nın Almanya’da zorla para toplama, diğer illegal faaliyetlerini yürütmesi, Türkiye’ye karşı açık bir şekilde terör propagandası yapması, Frankfurt’ta yapılan sözde toplantıda PKK paçavraları, terörist başının posterleri ve PKK liderlerinin videolarının yayınlanmaları maalesef Türk halkını yaralamıştır” diyerek sözlerine devam eden Çavuşoğlu, toplantının Almanya’nın PKK lideri Abdullah Öcalan posteri ve YPG flamasının da içinde bulunduğu 33 sembolün kullanılmasını yasaklamasından sonra yapılmasını ‘manidar’ bulduğunu belirtti.
‘FETÖ üyeleri Almanya’da barınmamalı’
Bakan şöyle devam etti: “Almanya’da FETÖ faaliyetleri ve 400’den fazla diplomatik ve resmi pasaport sahibinin Almanya’dan resmi sığınma talebinde bulunması ve FETÖ’nün söylediği gibi 150 bin üyesinin bulunması. FETÖ üyelerinin de dost bir ülke Almanya’da barınmasını arzu etmeyiz.”
Görüşmede, İncirlik’e Alman vekillerin ziyaretinin mümkün olmadığının kendisine iletildiğini belirten Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, bu durumdan üzüntü duyduğunu kaydetti.
Alman bakan şöyle devam etti: “Almanya’nın buradaki askerlerini başka yere taşıması ilişkilerin kötüye gittiği anlamına gelmez. İncirlik’ten çekilme konusunda net bir karar yok. Anayasamızda ordunun bir parlamento ordusu olduğu yazar. Hükümet değil parlamento kararları alır. O neden parlamento üyelerinin ziyareti önemlidir. Bu mümkün olmazsa, o zaman anayasamıza göre ordumuz orada kalamaz. Bu Türkiye’nin bir kararıdır. Bizim de bunu kabul etmemiz gerekiyor. Biz tabii bu nedenle gerilimin daha fazla tırmanmasını istemiyoruz.”
‘Türkiye karşıtlığı olarak algılanmasın’
PKK’yla ilgili Almanya’da 4500 soruşturma olduğunu aktaran Gabriel, “Almanya’da almış oldukları ceza, Türkiye’de alacakları cezadan yüksekse onları iade edemeyiz” dedi.
Gülen Cemaati lideri Fethullah Gülen’le ilgili her ipucunu takip edeceklerini aktaran bakan, “Gülen örgütüne dahil olan bir kimse bu darbe girişimine katılmışsa, delillere ihtiyacımız olacak. Bu delilleri bize Türkiye’nin vermesi gerekiyor. 450 diplomat ve general, Almanya’ya iltica talebinde bulunmuştur. Bu insanlar iltica talebinde bulunuyorsa bu hukukun konusudur. Bu davalar çok uzun sürebiliyor. Bunun hoşgörülmediğini biliyorum ama Türkiye karşıtlığı olarak algılanmaması lazım” diye konuştu.
Tırmanan gerginlik
Almanya’nın ‘Ermeni soykırımı’nı kabulüyle gerilmeye başlayan ilişkiler, darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL uygulamalarına Almanya’dan yükselen eleştiriler, Diyanet’a bağlı imamların casusluk faaliyetleri, 15 Temmuz’dan sonra Almanya’ya sığınanların iade edilmemesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ‘Nazi çıkışı’ ve Die Welt gazetesinin Alman vatandaşı muhabiri Deniz Yücel’in tutuklanmasıyla iyice bozulmuştu.