Sinan Oğan’ın AKP’ye destek vermesinden önce yazdıklarımı biliyorsunuz.
Sinan Oğan’ın, Erdoğan’a oy veren kitlelere “Erdoğan sizin sandığınız gibi gerçekten milliyetçi değil, onun yaptığı ümmetçilik, yanılmayın” diyebileceğini belirtmiştim.
Ama Sinan Oğan herkesi şaşırtarak “Seçeceğimiz makam Atatürk’ün makamıdır, biz de bu seçimde sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı aldık” dedi. Bu saatten sonra Sinan Oğan’ı yerden yere vurmanın alemi yok. Ki yapmadım da zaten, sadece durumu saptayan bir konuşmam oldu.
Ancak şunu söylemem gerek. Erdoğan aslında pek hükmü olmayan birini aldı.
Oğan “Biz” diyor ama o “Biz” kimdir belli değil. Çünkü Oğan partisizdi. Tesadüfen aday oldu.
Oğan’ı aday yapan ittifak, Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz’ün projesiydi. Öz, Millet İttifakı yanaşmayınca Zafer Partisi, Memleket Partisi ve Adalet Partisi’nin bir araya gelerek bir sinerji oluşturacağını söyledi. Ata İttifakı böyle kuruldu.
Ümit Özdağ ATA İttifakı adına yaptığı açıklamada “Eğer Millet İttifakı, Mansur Yavaş’ı aday gösterirse destekleriz, başka biri aday olursa bizim adayımız Muharrem İnce olacak” dedi.
İnce bu sözlere öfkelendi ve “Ben stepne değilim” diyerek ittifaktan ayrıldı ve adaylığını ilan etti. Bunun üzerine Ata İttifakı da Sinan Oğan’ı aday gösterdi. Erdoğan ilk turdan sonra “Adından söz etmeye bile gerek yok” dediği Sinan Oğan’ı transfer ederken muhtemelen Zafer Partisi, Adalet Partisi ve Memleket Partisi’nin oylarını da alacağını düşündü.
Oysa Sinan Oğan “Biz” olarak değil, “Ben” olarak Erdoğan’ın yanına gitti. Yani eğer varsa Oğan’ın arkasındaki yüzde 5’lik seçmen Erdoğan için “çantada keklik” değil.
Oğan daha önce söylediklerinin aksine ilkesiz bir tutum sergileyerek güven vermeyen bir kimlik ortaya koydu. Bu nedenle varsa, oylarını bir yere taşıma olanağı pek yok.