• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Çağımızın hastalığı 'internet beyni' nedir?

06/04/2024 14:34

Tüm gün internette geziniyor ama sonra aklınızda hiçbir şey kalmadığını fark ediyorsanız internet beyninden muzdarip olabilirsiniz.

Görseller: pexels

Kendinizi sosyal medyaya kapılmış ekran kaydırırken yakaladığınız son anı düşünün. İnternette yalnızca dakikalarca veya saatlerce geziniyor olabilirsiniz. Hangisi olursa olsun, o girdaba girdiğiniz andan itibaren muhtemelen tüm gerçeklik duygunuzu kaybetmişsinizdir.  


Vaktinizin büyük bir kısmını çevrimiçi ortamda geçirdikten sonra ortaya çıkan bilişsel, zihinsel ve hatta duygusal tükeniş anlamına gelen ‘internet beyni’ deneyimini yaşamışsınızdır. Bu terimi hiç duymamış olsanız bile, o duyguyu bilirsiniz. Gözleriniz parlar, düşünceleriniz sessiz ama kaotiktir ve az önce tükettiğiniz bilginin bir zerresi bile hafızanızda değildir.

Araştırmalar, internetin ‘aşırı’ kullanımının (yetişkinlerin her gün yaklaşık yedi saatini internette geçirdiği tahmin ediliyor) sadece moral bozucu veya zaman kaybı olmadığını gösteriyor. Kelimenin tam anlamıyla beyin yapımızı, bilişimizi ve zihinsel sağlığımızı etkiliyor. Şimdiye kadar bilim insanları en büyük etkiyi bilgiyi saklama, konsantre olma ve başkalarıyla bağlantı kurma yeteneğimiz üzerinde gördüler. Ancak 2020’de yayınlanan bir araştırma, sürekli kaydırmanın yönetici işlevimizi, yani günlük yaşamda karar verme yeteneğimizi bile etkileyebileceğini ortaya çıkardı. 

Bunun nedeni, sürekli çevrimiçi olduğumuzda, beynimizin ‘odaklanma ağı’nda çok fazla zaman harcıyor olmamız. Odaklanma ağı, bilim dünyasında dikkatimizden, odaklanmamızdan ve doğrusal düşüncemizden sorumlu beyindeki bir dizi alanı tanımlamak için kullanılan bir terim. Modern yaşamımızın çoğu, e-postaları yanıtlamaktan akşam yemeğini pişirirken tarifteki talimatları takip etmeye kadar odak ağında olmamızı gerektirir. Ancak boş zamanımızı aynı zamanda internette gezinerek, doğrusal düşünerek geçirdiğimizde beynimizin yeniden şarj olacak zamanı olmaz. Buna karşılık, dürtüsel kararlar veririz ve o kolay dopamin vuruşunu aramaya devam edebiliriz. 

Peki ne yapmalı? İnternet beyninin panzehiri sadece telefonunuzu bırakmak değil, daha enerjik, tatmin olmuş ve canlı hissetmeniz için yaratıcılığınızı harekete geçirmektir. Dolayısıyla bir dahaki sefere kaydırma dürtüsü hissettiğinizde, bunu bir doz yaratıcılıkla değiştirmeyi deneyin. 

Kategori:Aktüel, Vitrin-mobil

SON HABERLER

Yedi üniversiteye rektör ataması

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yedi üniversiteye rektör atadı.

ABD'de 11 mahkum hapishaneden kaçtı

ABD’nin Louisiana eyaletinin New Orleans şehrindeki bir hapishaneden 11 mahkum kaçtı.

Ara Güler'in hayatı film oluyor

Fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in hayatı film oluyor.

Sagopa Kajmer ve Ferhat Göçer AKP gençlik kolları etkinliğinde Erdoğan'la buluştu

Rapçi Sagopa Kajmer ve şarkıcı Ferhat Göçer, Cumhurbaşkanı Tayyip Rapçi Sagopa Kajmer ve şarkıcı Ferhat Göçer, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la ‘Gençfest’ etkinliğinde bir araya geldi. ‘Gençfest’ etkinliğinde bir araya geldi.

İmamoğlu: 15 yılda imardan birilerine sağladığınız rant 85 milyar dolar

Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un önceki yönetimlerine rakam vererek yüklendi: “Sadece 15 yılda 130 projede kamu alanlarından ve imar hareketliliğinden birilerine sağladığınız rant tam 85 milyar dolar”

CHP'nin kedisi Şero iyileşti
YSK Başkanı Yener'den Hatay açıklaması

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 754 gündür hapiste

YAZARLAR

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

Anne dediğin başlangıçtır

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Dilsiz bir ülkenin çığlığı

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sırrı Süreyya Önder'in 'Cumhuriyet' eleştirisi üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Akif Beki: Özgür Özel'e saldırı ne oldu?

Nuray Sancar: Yerel yönetimlerde seçilmişler ile atanmışlar arasındaki yetki dağılımının atanmışlar lehine düzenlenmesi öngörülüyor

Sultan Uçar: Gençliği, ters kelepçelerle tutuklanırken hukuk fakültelerindeki hocaları neden derin bir sessizliğe gömüldü

Burcu Aydın: Faiz giderlerinde rekor artış

Hakan Okçal: Putin katılsaydı, Trump da İstanbul'a gelir, belki de hızla sonuç alınabilirdi

Esfender Korkmaz: İhtiyaç nedeniyle veya uzun dönemli elde tutmak amacıyla konut almak uygun

Nevşin Mengü: Bu ülkenin seküler demokratları Kürt düşmanı falan değil, manyak nekrofil de değiller

Cem Küçük: Türkiye'de aşırı göçmen var diyenler, gelip Frankfurt'u görsünler

Zülal Kalkandelen: AKP'nin 400'e ulaşana kadar her yolu deneyeceği kesin

Figen Çalıkuşu: Devletle millet de ancak hukuk zemininde barışır

Deniz Kilislioğlu: Rusya ve Ukrayna perşembe bir araya gelemedi ama İstanbul baş döndürücü bir muammaya şahit oldu

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×