• ROTA
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Bunun da aplikasyonu yok

22/04/2021 20:14


MEHMET AKSEL

Sabah işe geliyorum.

Ofisime giriyorum, montum varsa çıkarıp asıyorum, çantamdan da bilgisayarımı, notlarımı ve babamın hediye ettiği kalemimi çıkarıyorum.


Masam hazır, artık yerleştim, misafirlerim olacaksa ağırlamaya hazırım. Şimdi keyif zamanı.

Kahve makinemin ısınması için düğmesine basıyorum (Benden başka kimse dokunmaz).

Müzik sistemimi açıyorum (Buna da benden başka hiç kimse dokunmaz).

Günün ilk plağını koyuyorum, bu arada kahve makinem ısınmış oluyor. Kendi kavurduğum çekirdeğimi önce öğütücüden geçirip sonra kaşığa çekip (kokular yayılmaya başladı bile), arkasından da kaşığın ucundan bal kıvamında akan ve akarken de mis gibi kokan sabahın ilk kahvesini yapıyorum.

Bunun bir aplikasyonu olabilir mi sizce?

Bugünlerde ne yazık ki yaşadığımız bu tarz deneyimler giderek azalıyor.

İnsanlar gerçeği yaşamak yerine bir modadır sanalı yaşamaya başladı.

Başlamak ne kelime, iyiden iyiye alıştılar da ne yazık ki ve işin kötüsü, gerçeği bilmediklerinden ve ukalalıklarından hayatı bu sananlar var artık etrafta.

Kendi kızlarım tarafından bile anlaşılmakta zorlanıyorum çoğu zaman.

Dijital çok önem kazandı diyor herkes yaşamımızda ama bir yandan da biliyorum ki hayatta bazı deneyimlerin, bazı ‘an’ların yerini hiçbir aplikasyon tutmuyor (Avi’ye selam olsun).

Sporu bile ‘e-spor’a indirdiler ya, pes doğrusu. Oyun deseler belki daha anlaşılabilir. E-spor da neymiş. Gerçek sporculara ayıp oluyor.

Tenis olsun futbol olsun bir topa vurmanın zevki, sade olsun çikolatalı olsun bir kurabiye yapmanın zevki, pişti olsun briç olsun bir kâğıt tutmanın zevki, hangi aplikasyona yazılabilir ki?

Müze ekrandan gezilir mi kardeşim, tarihin kokusu nerede?

Memleket dijital mi gezilir kardeşim, yurdumun dokusu nerede?

Netflix sinemaya gitmeye eşdeğer olabilir mi? Dışarıda çocuklarla bilet sırasında beklemek, içeride büfeden patlamış mısır almak, hatta salonda arka sırada ses yapan gıcık aile nerede?

Tüm bunların yerini hangi dijital uygulama tutabilir?

Kafede oturuyor iki kişi, birbirinin yüzüne bakan yok, ikisi de telefonuna yumulmuş. Aynı masada otururken birbirine mesaj atan insanlar gördüm ben; zavallılar.

Beş çocuk duvar dibinde, beşinin de elinde bir telefon. Nerede anne ve babalar?

Bayram gelir toplu mesaj, doğumgünü olur balon resmi, işin düştü yan yana el şekli. Ne oldu yaa? Bir tebrik, bir teşekkür, bir rica, bir ses? Değer vermek, emek vermek karşındakine, ilişkine?

Köpeğini çişe çıkartmaya imtina eden bir jenerasyon, elinden gelse diyalize bağlayacak hayvanı, neden almışsa köpeği?

Eğitim işi de bi acayip.

Bizde de var MSA Box, MSA App ama kampüse gelmenin, mutfağa girmenin yerini tutuyor mu sanıyorsunuz.

Konusu ve koşulları uygun olan bir eğitimin bile dijital hâlinin esası yakalayamadığını düşünüyorum. Çocuklarda ne sosyalleşme duygusu kaldı ne de öğretmeninin gözünün içine bakabilme.

Haa dijital kötü mü? Tabii ki hayır.

Nasıl demeli, faydalı taraflarını kullanmaya özen gösterdikçe ve bu yazılımların hislerimizi köreltmemesine dikkat ettikçe neden kötü olsun ki?

Umarım ilk heves alındıktan sonra normale döner hayat. Umalım 15-20 yıllık bir dijitalcilik hevesi olsun bu. Tabii ki teknolojiden faydalanalım, ama dünyayı da birbirimizi de tepe tepe yaşayalım.

‘Yeni normal’ falan derken bir-iki jenerasyon kaybettik, bir de üzerine Covid bindi, nane oldu çocuklar ve gençlerin kafası (Ama onlara sorsan biz yaştakiler eski kafalıyız, o başka).

Gerçekte (gerçekten değil gerçekte) tadı ve kokusu olan bir hayatta büyüdüm ben.

Ailemle, arkadaşlarımla ya da yalnız, becerebildiğimce de analog yaşamaya çalışıyorum günümüzde.

İşten çıkıyorum. Otomobilime biniyorum. Zaten çoğu eski model. Varsa tüm yardımcı dijital sistemleri kapatıyorum. Yalnız kalmak istiyorum, motor, direksiyon, vites ve lastiklerle.

Akşam eve geliyorum.

Karımı öpüyorum (Hem de dudaklarımı kullanarak).

Filed Under: Agora

Tüm yazılar: Mehmet Aksel

SON HABERLER

ENAG: Haziranda yıllık enflasyon yüzde 175, altı aylık yüzde 71

Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), … Devamı...

Sigaraya zam

Tekel Bayileri Platformu (TBP) Başkanı Özgür Aybaş, iki sigara grubuna daha … Devamı...

Doblo’nun vedası sonrası Tofaş’a üç yeni model geliyor

Fiat Doblo’nun, İspanya’daki Stellantis fabrikasına transfer olmasının … Devamı...

TL ticari kredi faizi 37 ayın zirvesinde

Hazine, Merkez Bankası ve BDDK'nın üst üste aldığı önlemler ticari kredi … Devamı...

Araştırma: Vatandaşların yüzde 70’i tatile gidemiyor

Yapılan araştırmaya göre, vatandaşların yüzde 70’inin tatile gidecek parası … Devamı...

TTB’den Covid-19 uyarısı: Kapalı ortamda maskeye geri dönülmeli

Türk Tabipleri Birliği, Covid-19 vaka sayısında artış yaşanması üzerine, … Devamı...

‘Dur’ ihtarına uymadı diye sığınmacıları taşıyan minibüse ateş açıldı: ‘Bir çocuk öldü’

Van’da jandarma, sığınmacı taşıyan minibüse dur ihtarına uymadığı … Devamı...

Tekirdağ’da bir kısmı biçilmemiş 1000 dönüm buğday tarlası yandı

Tekirdağ'ın Süleymanpaşa ilçesinde çıkan yangında, bir kısmı biçilmemiş … Devamı...

Eskişehir’de Onur Yürüyüşü’ne polis müdahalesi: 10 gözaltı

Eskişehir'de polis LGBTİ+ Onur Yürüyüşü'ne müdahale etti. 10 kişi gözaltına … Devamı...

Danimarka’da AVM’ye silahlı saldırı: Çok sayıda ölü ve yaralı

Danimarka'nın başkenti Kopenhag'daki bir AVM'de 22 yaşındaki silahlı … Devamı...

Biden’dan 24 Nisan tokadı
Metin Lokumcu için adalet!

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1706 gündür hapiste

YAZARLAR

Oyun büyük yeğen

Bahadır Kaynak

Neden bu kadar öfkeliyiz?

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sedat Peker meselesi ve içine düştüğümüz sefalet

Levent Gültekin

Türkiye demokrasisinde siyasetçilerin halktan uzaklaşmaması mümkün mü?

Murat Sevinç

AKP neden oy kaybediyor?

İhsan Dağı

Cüneyt Arkın’ın ardından: Baş ucundaki ekmeğe bakarak uyumak

Azime Acar

Başka bir Cüneyt Arkın: Oğlum, İkinci Yenicilerle düştük kalktık biz gençliğimizde

Mustafa Dağıstanlı

GÜNÜN 11’İ

Veysel Ulusoy: Türkiye ihracatını artırırken yoksullaşıyor

Ümit Alan: Sonraki nesiller ‘Atalarımız ne kadar kerizmiş’ diyebilir

Merdan Yanardağ: Batılılar Erdoğan’ın bu kadar hızlı çark etmesini beklemiyordu

Necati Doğru: Tükürükleri kurumadan tükürdüklerini yaladılar

Ahmet Taşgetiren: Geniş, çok geniş bir kitle bugün ‘açlık bilinci’yle yoğruluyor

Esfender Korkmaz: Otokrasi kalkınma için tehdit

Ender Bilgin: Ligimizdeki oyuncular için ödenecek rakam 15 milyonu geçmez

Rahmi Turan: Vah vah! Çok acıdım!

Ege Cansen: AKP, taze döviz bulmak için papazı tavlamak şartsa oruç bile bozabilir

Kürşad Zorlu: Türkiye yaklaşan ihtimale karşı çok iyi hazırlık yapmalı

Muhsin Kızılkaya: Asılma günleri

Kırşehir’in ‘koku vadisi’ ziyaretçilerini bekliyor

Ödünç aldığı oklarla beş madalya kazandı

Hakemden hakeme yeşil sahada evlenme teklifi

Ölmeden önceki son dileği gerçek oldu: Atıyla, kaldığı merkezin bahçesinde buluştu

Beş kez ikiz babası oldu: Çocuklarını yalnız büyütüyor

Konser için 7 bin 700 kilometre yol kat ettiler; iptal edildi

‘American Woman’ı yazarken kullanmıştı: 45 yıl önce çalınan gitarına filmi çekilen hikayeyle kavuştu

Yolunu şaşıran yarış güvercini Britanya yerine ABD’ye uçtu

Victoria Beckham: Televizyonda tartıya çıkarıp kilomu ölçtüler, bugün kim böyle bir şey yapabilir

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • E-mail
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi