Darbe girişiminin ardından hakkında gözaltı kararı alınan 42 gazeteciden biri olan eski Hürriyet editörü Bülent Mumay için çok sayıda gazeteci Çağlayan Adliyesi önünde toplandı.
‘FETÖ/PDY yapılanmasına destek’ suçlaması

Fotoğraf: DHA
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan bazı basın örgütleri temsilcileri darbe girişimi soruşturmasında gözaltına alınan gazeteci Mumay için destek açıklamasında bulundu.
Avukatı Levent Aydaş, Mumay’ın dün akşam 22.30’da bulunduğu yerden polisler tarafından gözaltına alındığını, herhangi bir kötü muameleye tabi tutulmadığını, gözaltına alınmasa zaten bu sabah kendisinin savcılığa gelip ifade vereceğini söyledi.
Soruşturmayı yürüten savcıyla görüştüğünü belirten avukat Aydaş, soruşturmanın gizliliği nedeniyle savcının detaylı bilgi vermekten kaçındığını ifade etti.
Aydaş, “Ancak öğrendiğimiz kadar, Mumay’ın FETÖ/PDY yapılanmasına destek ve darbe yanlısı olmakla suçlandığını düşünüyoruz” dedi.
Üyesi değil mağduru
Mumay’ın da aslında bu yapılanmanın mağduru olduğunu dile getiren Aydaş, “Biz hazırladığımız yazılı savunmada, kendisinin aslında en fazla bu yapılanmayla mücadele eden, bu örgütün mağdurlarından biri olduğunu belirttik ve gerek yaptığı haberleri ve sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımları tevsik eden (belgelenen) haberleri de savcılığa sunduk. Ayrıca uluslararası gazetecilik örgütleri açısından da ulusal basın açısından da ne denli önemli bir kişi olduğunu ve hiçbir şekilde bu örgütle bağlantısının olamayacağını anlattık” diye konuştu.
‘Dava süreçleri sulandırılıyor’
Ağabeyi Cengiz Mumay da, “Bülent sadece gazeteciydi. Buradaki gazeteciler de buna şahittir. AKP döneminde bütün davalar sulandırıldı. Şu anda çok ciddi bir darbe girişimiyle ilgili açılan davalar da maalesef sulandırılıyor. Bülent’in en son ilişkilendirilebileceği bir yapıyla birlikte hareket ediyor iddiası bu davaları sulandırmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır” diye konuştu.
Ben Gazeteciyim Platformu üyesi Fatih Polat da, Mumay’ın bu süreçle ilişkilendirilmesini, işini iyi yapan gazetecilere bir gözdağı olarak yorumladıklarını belirterek, “Bu mesleğimize yönelik bir tehdittir. Arkadaşımızın arkasındayız. Somut kanıt olmadan hiçbir meslektaşımızın bu sürecin mağduru olmaması gerekir diye düşünüyoruz” dedi.