18 Haziran Dünya Sürdürülebilir Gastronomi Günü… Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 21 Aralık 2016’da kabul ettiği bu günle, gastronominin öneminin yanı sıra sürdürülebilirliğine dikkat çekmeyi amaçlıyor. BM, gastronomiyi yalnızca bir yeme-içme alışkanlığı ya da kültürü olarak değil, gıdaya ulaşımdan beslenmeye ve ekolojiye kadar, insanlığın geleceğine dönük bir bütün olarak ele almayı amaçlıyor.
TDK’ya göre gastronomi ‘yemeği iyi yeme merakı’ ve ‘Sağlığa uygun, iyi düzenlenmiş, hoş ve lezzetli mutfak, yemek düzeni ve sistemi.’ Kimilerine göre gastronomi gıda sanatı… Yöresel-yerel gıda ve mutfak anlamında da kullanılıyor. Dünyanın tanıdığı Türk mutfağı olarak bu konuda şanslı ülkelerden biriyiz. Peki sürdürülebilirlik konusu gastronominin neresinde?
‘Sürdürülebilir gastronomi’ ne demek?
Sürdürülebilirlik, içinde bulunduğumuz zamanın ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını, ekosistem üzerinde olumsuz etki yaratmaksızın ve gelecek kaynaklarımızı tehlikeye atmadan karşılamak olarak tanımlanıyor. Gastronomide sürdürülebilirlikse yiyeceklerin tarladan sofraya gelmesine kadar her aşamada, doğal kaynakların israf edilmeden kullanılması, ekosistemin ve sağlığımızın geleceğine zarar vermeden uygulanması demek.
Unesco, sürdürülebilir gastronomi alanında, yedi yaratıcı alanda en iyi uygulamaları paylaşmak ve ortaklıkların gelişmesini sağlamak için 2004’te Yaratıcı Kentler Ağı’nı oluşturdu. 2020 yılında 26 kent Gastronominin Yaratıcı Kentleri olarak belirlendi. Ülkemizden Hatay da bu kentler kapsamına girdi.
Gıda ve tarım alanında yayın yapan kitle iletişim alanında gastronomi konusunda farkındalık yaratmaya yönelik çalışmalar başlattı. Yöresel gıda işletmelerinde kömür gibi karbon ayakizi bırakanlar yerine doğal gaz gibi temiz enerji kullanımı için destek çalışması başlattı. Gıda kültürü fuarlarında sürdürülebilir gastronomi gösterileri düzenlenmesini sağladı.
Ne yapabiliriz?
Peki biz vatandaşlar olarak sürdürülebilir gastronomi konusunda bir şeyler yapabilir miyiz?
Çiftçileri destekleyin. Yerel pazarları tercih edin. Küçük üreticilerden veya aile işletmelerinden alışveriş yaparak onları güçlendirebiliriz.
Seyahatlerinizde, özellikle farklı yörelere gittiğinizde oradaki tatları deneyin. Hem farklı kültürleri tanımış, hem onları desteklemiş olursunuz.
Atadan kalma tarifleri, bölgenize özgü yemek tariflerini öğrenerek ve bunları paylaşarak sürdürülebilir olmaya katkı sağlayabilirsiniz.
Yemek hazırlarken gıda artığı ve atığı çıkarmaktan kaçının. Sıfır atık hedefleyin. Biz ki, “Yemezsen tabağındaki ağlar” mottosuyla yetiştirilmiş bir nesiliz. Bu çok da zor olmamalı… Şaka bir yana, porsiyonlarınızı yiyebileceğiniz büyüklükte ayarlayın. Gıdaların son kullanım tarihleri yakın olanları önce tüketin. Artanları farklı şekillerde tekrar kullanmayı deneyin. Başaramıyorsanız da artıklarınızın ekosistem içinde kullanılmasına özen gösterin. (Compost gübre vs.)