Yaklaşık bir günlük sokağa çıkma yasağı ve şiddetli çatışmaların ardından savaştan çıkmış bir kenti aratmayan Muş’un Varto ilçesinde çatışmalar sırasında hayatını kaybeden iki kişi için ‘yargısız infaz’ sesleri yükseldi.
Geriye acı ve savaş manzaraları kaldı
İnşaat işçisi Rahmi Kızıltaş ve Abdullah Toprak’ın aileleri, çocuklarının güvenlik güçleri tarafından ‘infaz edildiğini’ söyledi.
Varto’da PKK’nın askeri kanadı HPG (Halk Savunma Güçleri) ile askerler arasında çok yoğun çatışmalar yaşanmış, Türk Silahlı Kuvvetleri dört PKK’lının öldürüldüğünü duyururken, bölgedeki kaynaklar ise sabah saatlerinde büyük bir patlamanın meydana geldiğini, üç sivilden haber alınamadığını aktarmıştı.
Dicle Haber Ajansı, kayıp oldukları belirtilen Abdullah Toprak ve Rahmi Kızıltaş’ın çatışmalarda hayatını kaybettiğini ve ailelerinin otopsi işlemi için Malatya’ya götürülen cenazeleri almak için kente gittiğini bildirmişti.
Kızıltaş’ın üç çocuğu var
Alagöz mahallesine kayıtlı Toprak ve Kızıltaş’ın aileleri çocuklarının özel timlerce sağ yakalandığına, ancak sonrasında ‘infaz edildiğine’ inanıyor.
Alagöz doğumlu 36 yaşındaki Rahmi Kızıltaş’ın annesi Cemile Kızıltaş, “Oğlum 3 çocuk babası ve inşaatlarda çalışıyordu. Büyük kızı Pelin 8 yaşında, Melisa 5 ve Rüzgâr ise daha 1 yaşında. Oğlum inşaat işleri yapıyordu. Eşyaları da burada işte, alçı ve dekorasyon işleri yapıyordu. Olaylar başladığında oğlum Varto’daydı. Haber alamadık. Hep bekledik gelmesini, gelmeyince emniyete gittik fotoğrafını gösterince öldürdüklerini söylediler” diye konuştu.
Rahmi Kızıltaş’ın kardeşi Gülşah Kızıltaş ağıtlar yakarak, “Allah devlet güçlerinin belasını versin. Bu devlet kardeşimi öldürdü. Kardeşimin kanı yerde kalmasın. Kardeşimin küçük çocukları vardı. Çocukları yetim kaldı” diye tepkisini gösterdi.
‘Sağlamken öldürdüler’
Kızıltaş’ın halası Gülperi Can, yeğeni Rahmi’nin sağ yakalanarak ‘infaz edildiği’ni öne sürdü.
Can, şunları söyledi: “Kim öldürdü, devletin güçleri götürüp öldürdü. Parçalarını ağaçlara savurdular. Katil devlet götürüp öldürdü. Sebepsiz, sorgusuz insanlarımızı öldürüyorlar. Günlerdir ateş yağdırıyorlar bu halkın üzerine. Sapa sağlam yakaladılar, götürüp öldürdüler, parçaladılar ve kemiklerini torbalara koyup götürdüler. Allahtan tek dileğimiz bu zalimlerin belasını versin, bu mazlumların kanı yerde kalmasın. Allah’ın kahrı onların üzerine olsun.”
İnşaatlarda çalışıyordu, evin geçimini sağlıyordu
24 yıl önce Fevzi Toprak isimli çocuğunu da bir çatışmada kaybettiğini belirten 26 yaşındaki Abdullah Toprak’ın annesi Nazife Toprak da ağıtlar yakarak sorumlunun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi.
Anne Toprak, “Erdoğan’ın evi de böyle yansın ciğerleri parçalansın. Abdullah benim evimin delikanlısıdır. Benim delikanlımdı daha gençti. Sevdalıydı evlenecekti. Oğlum inşaatlarda çalışıyordu, ayrıca ot biçiyordu. Evin geçimini sağlamaya çalışıyordu. Oğlum üç gündür eve gelmiyordu. Katil devlet evladımı alıp öldürdü. Allah bu devletin belasını versin. Bu devletin bayrağı altında yaşıyoruz ve bu devlet gelip halkı öldürüyor” diye konuştu.