Sinemalarda bu hafta ikisi yerli yedi film vizyonda. En iyi film dahil dokuz dalda Oscar adayı olan ‘The Banshees of Inısherin’, 1923 yılında İrlanda İç Savaşı’nın gölgesinde uzak bir adada yaşayan iki dostun biten dostlukları beyazperdede izleyiciyle buluşacak.

The Banshees of Inisherin
Dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan ve en iyi film dahil dokuz dalda Oscar adayı olan ‘The Banshees of Inısherin’; 1923 yılında İrlanda İç Savaşı sırasında, ıssız ve fakir bir adada yaşayan ve her gün aynı saatte barda buluşan iki arkadaştan birinin arkadaşlıklarını aniden bitirmek istemesiyle gelişen olayları anlatıyor.
‘In Bruges’un ardından yönetmen Martin McDonagh ile Colin Farrell ve Brendan Gleeson’ı yeniden bir araya getiren film; izleyicilere ‘arkadaşlık’, ‘yalnızlık’, ‘sevgi’ ve ‘inkar’ gibi bir çok meseleyi sorgulattırıyor.
Filmde Farrell ve Gleeson’a Kerry Condo, Barry Keoghan, Pat Shortt, Gary Lydon ve Sheila Flitton eşlik ediyor.

Cennetten Gelen Çocuk
Filmlerinde dinin konulara ağırlık veren Mısır asıllı İsveçli yönetmen Tarık Saleh; bu kez Kahire’de ‘Büyük İmam’ seçimi arifesinde yaşanan kanlı nüfuz savaşını anlattığı filminde derin devletin, yozlaşmış politikacıların ve istihbarat örgütlerinin ipliğini pazara çıkarıyor.
Film, Mısır’ın ve Sünni İslam dünyasının geleneksel olarak en güçlü dini merkezlerinden El Ezher üniversitesine öğrenci olarak kabul edilen, bir balıkçının oğlu olan Adem’i izliyor. Üniversitenin başındaki, nüfuzu sınırları aşan Büyük İmam, tüm öğrencilerin önünde aniden hayatını kaybedince Adem kendini cinayet ve entrikalarla örülmüş bir casusluk ağının tam göbeğinde buluyor. Kendisi hiç istemese de, Büyük İmam’ın yerinin boşalmasıyla Mısır’ın en güçlü siyasal ve dini odaklarının acımasız güç mücadelesinde önemsiz biri olarak çok önemli bir rol oynayacağını fark ediyor.
Mısır’da çekilemediği için büyük kısmı İstanbul’da çekilen ve İsveç’in Oscar adayı ilan edilen film; paranoya, ikiyüzlülük, yozlaşma ve inancın ön planda olduğu, sürükleyici bir politik gerilim.

Prestij Meselesi
Mahsun Kırmızıgül’ün senaryosunu yazıp yönettiği film, 1990’lı yıllarda müzik dünyasına birçok önemli ismi kazandıran ‘Prestij Müzik’ ile yolları kesişen Mahsun Kırmızıgül, Özcan Deniz ve Haluk Levent’in, müzik yapımcısı Hilmi Topaloğlu ile çıktıkları yolculukta yıldızlığa uzanan sürecini anlatıyor.
Filmde; Engin Hepileri, Eser Yenenler, Aslıhan Güner, Biran Damla Yılmaz, Şebnem Bozoklu, Melisa Döngel, Mahmut Kırmızıgül, Ali Sürmeli, Erdal Özyağcılar, Erkan Petekkaya, Levent Sülün, Melek Baykal ve Meral Çetinkaya rol alıyor.

BTS: Yet to Come in Cinemas
Güney Koreli yönetmen Oh Yoon-Dong’un müzikal filmi ‘BTS: Yet to Come in Cinemas’, ünlü müzik grubu BTS’nin Busan konserini özel görüntülerle beyaz perdeye taşıyacak.

Kulübeye Tıklat
Night Shyamalan imzalı ‘Kulübeye Tıklat’, keyifli başlayan tatilleri, kapılarında dört yabancının bitmesiyle kabusa dönen bir ailenin hayatına odaklanıyor. Eric ve Andrew, evlatlık kızlarıyla Wen ile birlikte New Hampshire kırsalındaki ücra bir kulübede tatile çıkar. Onların hayatı, silahlı dört yabancı tarafından rehin alınmalarıyla bambaşka bir hal alır. Aileden, kıyametin önlenmesi için zorlu bir seçim yapması istenir. Dış dünya ile bağlantıları olmayana aile üyeleri, her şeylerini kaybetmeden önce zor bir karar vermek zorundadır.
Musallat 3
Kurtuluş Şakirağaoğlu, Pelinsu Çileli ile İbrahim Aslan’ın rol aldığı; Özgür Bakar’ın yönetmen koltuğunda oturduğu ‘Musallat 3’, yerli korku meraklılarının ilgisini çekmeye aday.
Mumyalar
Haftanın animasyonu ‘Mumyalar’, üç mumyanın kendilerini bugünün Londra’sında bulması ve hırslı arkeolog Lord Carnaby tarafından çalınan Kraliyet Ailesi’ne ait eski bir yüzüğü aramak üzere bir yolculuğa çıkmalarını anlatıyor.