Güney Kore’nin başkenti Seul, sıradışı bir diskoya ev sahipliği yapıyor. Yerel yönetimin katkılarıyla açılan diskoya sadece 65 yaşın üstündekiler gidebiliyor. Amaç, yaşlıları sosyal hayatın içine katmak!
Yerel yönetimin fiziki güçleri azaldıkça yalnızlaşan, hayattan kopan ve bunamadan kaynaklı hastalıklar görülenler için açtığı diskoya büyük rağbet var.
Nüfusu en hızlı yaşlanan ülkelerden biri Güney Kore’nin başkentindeki diskoya gidenlerin bazıları yürümekte zorlanıyordu bazıları kendisini çok yalnız ve kötü hissediyordu ve her yeri ağrıyordu. Ancak birkaç kez gittikten sonra kendilerini çok daha iyi hissetmeye başladı.
Haftanın belirli günleri gündüzleri açılan diskoya gidenlere DJ, “Eğlenmeye hazır mısınız” diye soruyor. Girişte isteyenlere rengarenk maskeler, ışıklı taçlar dağıtılıyor ve eğlence başlıyor!
Diskonun müdavimlerinden biri, “Çoğu dansın kuralı, adımı ardır biz canımız nasıl isterse öyle dans ediyoruz. Burada kendimi çok iyi hissediyorum” diyor. Bir diğeri ise “Buraya gelmeden önce evde tek başıma oturuyordum her yerim ağrıyordu. Burası ilaç gibi geliyor. Kendimi çok daha enerjik hissediyorum” diyerek yaş kaç olursa olsun hayata karışmanın, hareket etmenin ne kadar önemli olduğunu ifade ediyor.
Bir başka müdavim, “Benim bacaklarım ve belim çok ağrıyordu ancak buraya gelince unutuyorum hatta ilaçları ve gıda takviyelerini bile bıraktım” diyor. Yanındaki arkadaşı, “Evde çok sıkılıyordum; hayata küsmüştüm. Burada birçok arkadaşım oldu. Yeniden hayata bağlandım” diyerek bu tür diskoların başka yerlerde olması gerektiğini söylüyor.
Diskonun yöneticisi Yonghui Lim ise projeyi şöyle anlatıyor: “Yalnızlığa terk edilen yaşlılar kendilerini kötü hissediyorlar, sürekli uyuyorlar ve her geçen gün biraz daha hayattan kopuyorlar. Bedenleri yorgun olsa da itildikleri yalnızlığın getirdiği psikolojik yorgunluk onları daha kötü hale getiriyor. Fiziki durumlarına da etki ediyor. Burada arkadaş ediniyorlar, hareket ediyorlar ve kendilerini daha zinde, daha mutlu hissediyorlar.”