BANU GÜVEN
@banuguven
Adı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) olan bir kurumun erkek başkanının başka derdi yokmuş belli ki. Kalktı, boşanmalardan dert yandı. Kadınının hayatını kurtaran boşanmaları ‘terör’ olarak niteleyebildi! TİHEK Başkanı Süleyman Arslan, “Boşanma oranları Türkiye’de yüzde 20’leri aştı. Bu 130 bin ailede huzursuzluk anlamına gelir. Bu eşlerin, çocukların, annelerin, babaların, akrabaları da kattığınız zaman ciddi huzursuzluk içinde olduğumuzu gösterir. Bu aslında bir terördür, çocuk hakkı ihlalidir” diyebildi!
Pes doğrusu.
Ortalık boşanmak istediği için öldürülen, sakat bırakılan kadınların hikayeleriyle dolu. İnsan utanır!
Silahı ağzına da dayadı
TİHEK başkanı bu lafları ettiğinde 32 yaşındaki Handan Aşkın kendi hikayesini hatırlatalı henüz 10 gün olmuştu. Eğer sosyal medya kullanıcısıysanız muhakkak onunla karşılaşmışsınızdır. Bundan iki buçuk yıl önce ‘boşanmak istemeyen kocası’ Emre Aşkın tarafından vurulan ve tekerlekli sandalyeye mahkum bırakılan genç kadın o. Evli olduğu süre içinde yatak odası da dahil olmak üzere her yerde kocasından şiddet gördü. Boşanma kararı aldı, dava açtı. Evden ayrıldı. Özel eşyalarını almaya yanında ağabeyiyle gitti. Boşanmak istemeyen koca önce ağabeyini yaraladı, sonra da Handan’ı vurdu. Handan’ın daha sonra Deutsche Welle’nin (DW) haberinde anlattığı bir ayrıntı daha vardı: ‘Boşanmak istemeyen koca’, Handan’ı vurduktan sonra durmamış, silahı ağzına sokup tetiği çekmişti. Handan o an öldüğünü düşündü. Ama tabancada kurşun kalmamıştı.
“Boşanma teröründen çocuklar etkileniyor” diyen TİHEK başkanı! Handan’ın iki çocuğu var! Handan’ın belden aşağısı tutmuyor, oturduğu bölgede yaraları var, böbreklerinde sorun var ve sondayla yaşıyor. Çocuklar boşanmamak için annelerini bu hale sokan bir baba gerçeğiyle yaşayacaklar!
TİHEK başkanı! İnternette ‘arama motoru’ diye bir şey var. Nasıl kullanıldığını bilmiyorsunuz herhalde, tarif edelim. Herhangi bir arama motorunu aç. Boş satıra ‘kadın boşanma koca şiddet cinayet’ yaz, ‘Enter’ tuşuna bas. Bakın bakalım neler çıkacak karşınıza? Zor gelir, belki başka işleriniz vardır, o yüzden birkaç olayı burada özetleyelim.
Başını taşlara vurdu
Olay 27 Ağustos günü Konyaaltı ilçesinde geçiyor. R.G. (nedense adamın adı geçmiyor), boşanmak isteyen altı yıllık eşi M.G.’yi yere fırlatıyor. Kadının başını defalarca taşlara vuruyor. Sağ kolunu ve elini kırıyor. Kadını çevredeki belediye işçileri baygın kurtarıyor. Bilincini kaybetmiş şekilde hastaneye kaldırılan kadının başına 50 dikiş atılıyor. “Bana küfretti, o yüzden dövdüm” diyen koca tutuklu.
TİHEK başkanı! M.G.’nin de altı ve üç yaşında iki çocuğu var! Bu halde onlara bakamayacağı için çocuklar yurda yerleştiriliyor. M. “Boşandıktan sonra bir işe girip çocuklarımı yeniden yanıma alacağım” diyor.
Kaçırıp öldürmeye çalıştı
Gaziantep’te üç buçuk yıllık evli Aylin G. (27), şiddetli geçimsizlik nedeniyle kocasından bir kez ayrılmış, ama ‘araya girenlerin hatırına’ tekrar eve dönmüş. Olmuyor tabii. Dava açıyor. Adam bir yıldır duruşmalara gelmediği gibi tehdit ediyor. Aile defalarca polise başvuruyor, ama “O kadar büyütmeyin” diyorlar. Koruma tedbiri alınmıyor. Ekim 2018’de ‘boşanmak istemeyen koca’ Aylin’i kaçırıyor, sopayla dövüyor, bıçakla yaralıyor, sonra da yola atıyor. Aylin’in çenesi kırılıyor, dişleri dökülüyor, başı yarılıyor, dilinde de kesik var.
TİHEK başkanı! Aylin’in daha küçücük bir çocuğu var!
Öldürdü
Olay 14 Kasım 2018’de Hatay’da yaşanıyor. Emine Dikbaş (20) kocası Çetin Dikbaş’tan boşanmak istiyor. Adam pompalı tüfekle ateş ediyor. Emine oracıkta ölüyor. Adam tutuklu.
TİHEK başkanı! Emine ardında üç çocuk bırakıyor!
Yine kasım ayında bu şekilde can veren Cemile Ertürkoğlu’nu duymadınız mı pekiyi? O da boşanmak istiyordu ve bir zamanlar aynı yastığa baş koyduğu Mustafa Ertürkoğlu tarafından planlı bir şekilde öldürüldü. Adam ‘boşanmak istemediği karısını’ burada detaylarını yazmayacağım bir şekilde yok etmeye çalıştı. Sonra da eşinin kayıp olduğunu bildirdi. Ama yalanı kısa sürede ortaya çıktı.
TİHEK başkanı! Onun da bir oğlu vardı! Adam cinayeti çocuk evdeyken işledi!
Şimdi adını koyalım: Ortada bir terör varsa, o da ‘boşanamama terörü’dür!
Siz işinizi doğru düzgün yaparsanız, kadınların ve çocukların bu ‘terörden’ korunmasına katkıda bulunursunuz. Olan biteni görmezden gelmek ise, benim gözümde suçtur! ‘Ben evliliği korumak için şiddete başvurdum’ bahanesine sığınmak isteyen erkeklere cesaret vermektir!
En önemli kaygı aileyi değil, kadının canını ve çocukların ruh sağlığıyla geleceğini koruma kaygısı olmalıdır.
Kadınlar! Birleşin! Korkmayın!
Yargıda, karısını öldüren katilleri ağırlaştırılmış müebbete mahkum eden cezalar var. Ama bir şekilde kapatılan, failleri sokağa salan skandal kararlarla biten cinayet davaları da mevcut. Bazı davalar da ilerlemiyor. Bu yazının başında atıfta bulunduğum Handan Aşkın davasıyla ilgili şöyle diyor: “Ben burada böyle acı çekiyorum. O adam orada yiyor, içiyor, yatıyor. Neden ağır bir şekilde cezalandırılmıyor? İki buçuk yıldır daha davam bitmemiş. Şu duruşma, bu duruşma erteleniyor, neden? Tamam ben bir daha yürüyemeyeceğim, ama benim acım dinecek biraz da olsa. Ben adalet için geldim bugün. Bir gün için istemiyorum bu adaleti. Her gün için istiyorum.”
Ama mesele bu karanlık tabloya boyun eğmemeyi başarmakta. Bu kadar kötü örnek ve açıklama cesaret kırıcı olmamalı. Kadınlar zorbalara boyun eğmek yerine, geç olmadan hem evlilik içi şiddetten kurtulup özgürlüklerine kavuşmayı, hem de ayakta ve hayatta kalabilmeyi başarabilir. Polisin engelleme girişimine, biber gazına aldırmaksızın 25 Kasım’da yerlerinden bir milim oynamayan kadın örgütlerinin ısrarı ve dayanışması geleceğe dair en önemli cesaret kaynağı.
Handan diyor ki, “Kadınlarımıza buradan sesleniyorum. Asla yalnız değiller. Ben hiçbir zaman yalnız hissetmiyorum. Eğer bir şiddet, bir hakaret ya da taciz, herhangi bir şeye maruz kalıyorlarsa, asla susmasınlar. Gerçekten, sustuğuma ben çok pişman oldum.”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, Türkiye’de kadınların büyük zorluklara rağmen boşanma kararı aldığını ve tehditlere boyun eğmediklerini söylüyor: “Kadınların kendi hayatını ele almak için her şeyi göze alan bu cesaretine büyük saygı duyuyorum.” Önerilerine gelince… Kav, boşanmak istediği için tehdit edilen veya hali hazırda şiddet gören, koruma tedbiri alınmasını isteyen kadınların polis ve savcıya başvuruda bulunurken, eş zamanlı olarak kadın örgütlerine de başvurmasını tavsiye ediyor. Örgütler kadınlara şiddetten, eşle uzlaşma baskısından korunması, nafaka, velayet gibi haklarının savunulmasında destek oluyor.
Hayat kurtaran tavsiye
Kav, kadınların bazen yakınlarını korumak için, bazen de son bir ümitle gittikleri ‘son görüşmelerden’ ya da özel eşyalarını toplamak için uğradıkları evden salimen çıkamadığına dikkat çekiyor. Şiddet gören ve tehdit edilen kadınlara, boşanma sürecini sonuna kadar karşı tarafla hiçbir fiziksel temas kurmadan avukatlar ya da notlar aracılığıyla götürmelerini öneriyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na 0505 0041198 numaralı irtibat telefonundan ya da sosyal medya hesaplarından ulaşılabiliyor. Kadınlar buradan hukuki destek alabiliyor. Gerekirse platformun avukatları devreye giriyor, Baro Adli Yardım’la da bağlantı kurulabiliyor.
Kav kadınlara şöyle sesleniyor: “Hiçbir kararınızı yargılamadan yanınızda olacağız. Kendinizi asla yalnız hissetmeyin! Özlemini duyduğumuz hayata, kadın dayanışmasıyla mutlaka kavuşacağız!”
TİHEK başkanına da duyurulur!