Boğaziçi Üniversitesi’nde kurulan hukuk fakültesine dekan atanan Prof. Dr. Selami Kuran, ‘babasının oğlu gelse’ liyakatten ödün vermeyeceğini söyledi.

Prof. Dr. Melih Bulu’nun okula rektör atanmasının ardından bazı akademisyenler ve öğrenciler eylem yapmıştı. Protestolar sürerken, okulda iletişim ve hukuk fakültelerinin kurulması kararlaştırılmıştı.
Milliyet’ten Mert İnan’a konuşan Prof. Dr. Selami Kuran, okulda uluslararası hukuk, deniz hukuku, AB hukuku, bilişim, enerji, insan hakları hukuku gibi tematik alanları önceleyen ve öğrencileri bu vizyona ‘kanalize edecek’ eğitim anlayışı olacağını ifade etti.
Profesör, fakültede en az 60, en fazla 100 öğrencinin eğitim göreceği yapı oluşturulacağını belirterek “Türk Hukuku’nu Türkçe, diğer alanlarda İngilizce öğretim yapacağız. Yüzde 100 İngilizce hukuk eğitimi sömürge ülkelerinde olur. Türkiye’de hukuk fakültesi alanında bir numara olmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Akademisyen kriteri
Dekan, “Öğretim elemanlarını hangi kriterlere göre seçeceksiniz?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Akademisyenler, Boğaziçi’nin akademik atama ve yükseltme kriterlerine uygun görevlendirilecek. Zamanla bu kriterleri de yükseltmeyi hedefliyoruz. Beni bilen bilir. Hiç kimsenin yaşam tarzı, siyasi görüşü, inancıyla ilgilenmem. Tek kriterim herkesin işini yapması, liyakat ve adalettir. Boğaziçi Hukuk Fakültesi’ne babamın oğlu gelse liyakat ve adaletten ödün vermem. Hakkı teslim ederim. Tekrar ediyorum; babamın oğlu veya yakınım bile olsa liyakat ve adaletten vazgeçmem.”
‘İfade özgürlüğü insan hakkıdır’
Prof. Dr. Selami Kuran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aklı selimle hareket etmediğimiz, barışçıl şekilde ifade özgürlüğünü kullanmadığımız takdirde demokratik toplumsal yaşam sürdürülemez. Empati kurmanın önemine inanıyorum. Herkesin aklı selim içinde, barışçıl ve demokratik sınırlarda itiraz ve ifade özgürlüğünü kullanması insan hakkıdır. Ancak bunun dışına çıkmanıza da hiçbir ülkede müsaade edilmez.”