Bloomberg ajansına göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya-Ukrayna savaşı sırasında ABD ve Rusya’ya karşı ikili oynayarak şimdiye kadar başarılı gitmiş görünüyor.

Bloomberg analizine göre Erdoğan, Endonezya’daki G20 toplantısına, Rusya’yı tahıl anlaşmasına geri döndürmenin verdiği güvenle geldi. Tahıl anlaşmasının imzalanmasında Türkiye önemli bir rol oynamıştı. Rusya, tahıl anlaşmasından daha sonra çekilmesine rağmen Erdoğan’ın ara girmesiyle anlaşmaya geri dönmüştü. Bloomberg, bu nedenle Erdoğan’ın Endonezya’da masaya kendine güvenen bir şekilde oturacağını yazdı.
Erdoğan, önceki uluslararası toplantılarda bazı G20 liderleri tarafından aşırı baskıcı veya yıkıcı olarak görülen iç ve dış politikalar nedeniyle eleştirilere maruz kalmıştı. Şimdiyse, Rusya’yla olan ilişkisinden dolayı aranan bir isim haline geldi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da “Herkes Rusya’yla bağlarını koparırsa, gerektiğinde onlarla kim konuşacak” demişti.
Türk gazetecilerin, Putin’i anlaşmaya geri dönmesine nasıl ikna ettiği sorulduğunda da Erdoğan, “Önce Biden’a anlatacağım” diyerek ABD’yle ilişkilere atıfta bulunmuştu. Erdoğan, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Danışmanı Jake Sullivan’ın Biden’ın Bali’de bire bir görüşebileceğini söylediği birkaç lider arasında yer almıştı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price da geçen günlerde ABD’nin ‘Türk müttefiklerimizin tahıl anlaşması konusundaki çabalarını derinden takdir ettiğini’ söylemişti.
NATO’ya meydan okurken Rus işgalini kınıyor
Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılımını erteleyen Türkiye, NATO uçaklarına tehdit olarak görülen Rus hava savunma sistemi S-400 satın alması konusunda da ABD’ye ‘meydan okumaya’ devam ediyor. Erdoğan, Rusya ve Çin tarafından NATO’ya rakip olarak kurulan ve her iki ülkeyi de güvenlik tehdidi olarak adlandıran Şanghay İşbirliği Örgütü’ne katılmakla da ilgilendiğini söylemişti.
Rusya’nın Ukrayna işgali, ilk başta, Erdoğan’ın son yıllarda Putin’le geliştirdiği ilişkileri tehdit ediyor gibi görünüyordu. Erdoğan işgali kınadı ve Kiev’e ilave silahlı insansız hava araçları sattı. Türkiye, Rus deniz ve hava kuvvetlerine de Karadeniz ve Türk hava sahasına erişimi kapattı.
İkili oyun
Türkiye, işgali kınasa da Batı’nın Rusya yaptırımlarına katılmayı reddetti. Batılı şirketler Rusya’yla iş yapmayı bırakırken Türkiye, Rusya’ya ihracatını artırdı. Bu durum, Türkiye’yi Rus ticareti ve gezginleri için önemli bir kaçış yeri haline getirdi.
ABD’yse, ‘Rusya’nın yaptırımlardan kaçış yeri olmaması’ konusunda Türkiye’yi birkaç defa uyarmış hatta yetkililer Ankara’ya da gelmişti. Bunun sonucunda Türk bankaları, Rus turistlerin kullandığı ve Rusya’nın yaptırımlardan kaçmasını sağladığı savunulan ödeme aracı ‘Mir’den çıkmıştı.
Bloomberg’e göre şu ana kadar Erdoğan’ın iki taraflı yaklaşımı işe yaramış görünüyor. Bayraktar insansız hava araçlarının temini, Türkiye’yi Kiev’deki herhangi bir tepkiden korumuş gibi görünüyor. Bu arada Putin, Kremlin’in ekim sonlarında Soçi’de düzenlediği konferansta Erdoğan’ı ‘Türkiye’nin, Türk halkının ve Türk ekonomisinin çıkarları tarafından yönlendirilen güçlü, sağlam bir lider’ olarak nitelendirerek, Erdoğan’a övgüler yağdırmıştı.
‘Erdoğan’ın Putin’e, Putin’in Erdoğan’a ihtiyacı var’
Kadir Has Üniversitesi’nde dış politika uzmanı ve öğretim görevlisi Soli Özel, savaşın “Erdoğan’ın Putin’e ihtiyacı olduğu kadar Putin’in de Erdoğan’a ihtiyacı olduğunu gösterdi” dedi.
Uluslararası Kriz Grubu Türkiye Proje Direktörü Nigar Göksel’e göre de, Türkiye’nin nüfuzu kendi çıkarları ve Rusya’ya olan ekonomik bağımlılıkları tarafından sınırlandırılıyor.
Erdoğan ağustosta, Putin’le ekonomik ilişkileri ilerletmek için bir anlaşma imzalamıştı. Rusya, yakın zamanda üzerinde anlaşmaya varılan ikinci bir projeyle Türkiye’nin ilk nükleer santralini inşa ediyor. Rusya’dan Türkiye’ye döviz akışı da bulunuyor.
Konuyla ilgili kaynaklara göre, Erdoğan fiyat indirimleri ve Rus doğalgaz ithalatının hacmini artırarak Türkiye vatandaşlarının bu kış evlerini ısıtabilmelerini sağlamak istiyor. Buna, potansiyel bir oy kazancı olarak bakıyor.
Erdoğan, Putin’in Rusya’nın Avrupa’ya gaz akışı için yeni bir geçiş yolu inşa ederek ülkesini bölgesel bir doğalgaz merkezine dönüştürme önerisini memnuniyetle karşılamıştı. Projenin gerçekleşmesi pek olası değil, çünkü Avrupalı alıcılar desteklese bile projenin Türkiye bölümünün tek başına maliyeti 30 milyar dolara kadar çıkacak. Yine de bu fikir, Erdoğan’a yurt içindeki desteği artırıyor.
Türkiye’de yükselen enflasyon, çoğu enerji kaynaklı cari açığı ve diğer ekonomik gelişmeleri göz önüne alındığında Erdoğan’ın, 2023 seçimleri için Rusya’ya daha fazla ihtiyacı olduğu görülüyor.