BURCU KARAKAŞ
Kilis’in Ardıçlı köyü yakınlarında 1 Eylül 2015 tarihinde Şehit Mehmet Hudut Karakolu’nda görevli askerlerin üzerine sınırın öte tarafından, Suriye’den ateş açıldı.
Kilis Valisi Süleyman Tapsız, bir ‘kaçakçı grubu’yla çatışma çıktığını öne sürdü. İçişleri Bakanı Selami Altınok ise, “Orada bir şehidimiz var, bir askerimiz de kayıp” dedi. Genelkurmay da çatışmanın 18.15 sıralarında meydana geldiğini, sınırın Suriye tarafında IŞİD kontrolündeki bölgeden açılan ateş açıldığını ve bir askerle irtibatlarının kesildiğini teyit etti. Açıklamada, “Arama faaliyeti ve operasyonlara devam edilmektedir” dendi.
Saldırıda piyade er Yusuf Beylem hayatını kaybetmişti. Kayıplara karışan askerin adı ise Sefter Taş’tı.
Bayramda izne çıkacaktı
Çok değil, yaklaşık bir hata sonra Sefter Taş’ın Rakka’da bir cezaevinde tutulduğu öne sürüldü.
Taş’ın ailesi 26 Eylül’de Anadolu Ajansı’na, oğullarının bayram haftasına kadar serbest bırakılacağına dair umutlu olduklarını söyledi. Baba Aydın Taş, Sefter Taş’ın bayramda izne geleceğini, müjdeli haber beklediklerini söylüyordu. Aile ayrıca, devlete ve hükümet yetkililerine de seslenerek oğulları için harekete geçmelerini istiyordu. Baba Taş oğluyla en son kaçırılmadan dört gün önce telefonda konuşmuştu.
Sefter Taş kaçırılmasaydı, tezkeresini Mart 2016’da alacaktı.
Er hakkında beş soru
HDP Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman, 1 Aralık 2015 tarihinde kayıp askerle ilgili olarak Meclis’e yazılı önerge sundu. Adıyaman’ın Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz tarafından yanıtlanması isteğiyle verdiği önergede beş soru yer alıyordu:
* Sefter Taş 1 Aralık 2015 tarihi itibariyle yaşıyor mu?
* Kaçırılan askerin akıbetiyle ilgili IŞİD terör örgütüyle iletişim kurulmuş mudur? İletişim kurulmuş ise görüntü veya ses kaydı bulunmakta mıdır?
* Ailesine bu hususta bilgi verilmiş midir?
* Basında adı geçen haber sitesindeki bilgiler doğru mudur?
* Kurtarılmasına ilişkin herhangi bir çalışmanız mevcut mudur?
“Serbest kalabilir ama…”
Taş ailesi, oğullarının akıbetini öğrenmek için milletvekilleriyle görüşmeler yapıyordu. Ancak aradan aylar geçmesine rağmen bir haber alamamışlardı.
Bu süreçte yalnızca bir kez içişleri bakanlığı, aileyi arayarak oğullarının hayatta olduğunu, ancak IŞİD tarafından rehin tutulduğunu bildirmişti. Habertürk’te yer alan bir habere göre yetkililer aynı zamanda, “Serbest bırakmak için karşılığında bir şey isteyebilirler” de demişti.
Aile psikolojik olarak darmadağın olmuş, iyi bir haber alabilmek için her gün dua etmeye devam ediyordu.
Nisan 2016’da IŞİD’in Türkçe yayınlanan Konstantiniyye dergisinde Sefter Taş’ın fotoğrafları yayınlandı. ‘Esir TSK askerinden Türkiye’ye mesaj’ başlığıyla verilen fotoğraflarda, Taş ile bir söyleşi yapıldığı iddia ediliyordu.
“Türkiye neden bana sahip çıkmıyor?”
Taş’ın kaçırılmasının üzerinden neredeyse bir sene geçmişti ki Konstantiniyye dergisinin Ağustos 2016 sayısında söz konusu söyleşi yayınlandı. Söyleşide, Türkiye’deki yetkililere seslenen er Taş, “Türkiye neden bana sahip çıkmıyor” diye soruyordu.
Merak içindeki ailesi ise hala ara sıra basın mensuplarının telefonlarına çıkıyor, oğullarının serbest bırakılmasını diliyordu.
“Sağ ise sağ, ölü ise ölümüzü versinler”
30 Kasım 2016’da İhlas Haber Ajansı (İHA), Sefter Taş’ın ailesiyle görüşerek bir haber yayınladı. Haberde, ailenin ‘umutlu bekleyişinin devam ettiği’ belirtiliyordu. Amca Nurettin Taş, “Şu anda kaçırılan askerin anne ve babası burada değil. Evlatlarından bir haber alabilmek için Ankara’ya, cumhurbaşkanı, başbakan veya içişleri bakanımızdan bir bilgi almak için görüşmeye gittiler. Eğer çocuğumuz sağ ise sağ, ölü ise ölümüzü versinler” diye konuşmuştu. Taş ailesi Ankara’yı sıklıkla ziyaret eder olmuş ama bir müjdeli bir haber alamaz olmuştu.
İHA’nın haberinden yaklaşık bir ay sonra internette yayınlanan bir videoda Sefter Taş’ın IŞİD tarafından katledildiği iddia edildi. Genelkurmay başkanlığı videonun gerçekliğini tespit etmek için çalışma yaptıkları yönünde resmi olmayan bir açıklama yaptı.
Ailesi ise Eylül 2015’ten bu yana olduğu gibi hala umutlu bir haber bekliyor.