KÜRŞAT BUMİN
Yazının başlığını geçen hafta ulaşan bir babanın mektubundan ilham alarak seçtim. Konu anlaşılmıştır muhakkak; tabii ki ‘proje okulu’ adı verilen şu nevzuhur düzenlemeden söz edeceğiz.
Ankara’da ikamet etmelerine rağmen kızlarının Kabataş Lisesi’nde (hani şu, bütün okulları ‘imam hatip’e benzetmeyi açıkça ilan eden ‘öğretmen’in müdür yardımcısı olarak atandığı lise) öğrenim görebilmesi için elinden geleni yapan ancak bugün bu kurumun da içinin boşaltılması karşısında isyan eden bir babanın mektubuydu bu.
Resmi Gazete’nin 1 Eylül 2016 tarihli sayısında yayınlanarak yürürlüğe giren ‘proje okulu’ projesine Kabataş Lisesi’nin de aralarında olduğu, öğrencisi olabilmenin zor, öğretim kalitesinin -göreceli olarak da olsa- daha iyi olan liseleri ‘vasat okullar’ seviyesine indireceği için karşı çıkılıyor. Haksız bir isyan değil bu tabii ki… MEB’in ortada ‘vasat okullar’ın seviyesini yükseltmeye yönelmek ve çabalamak gibi acil bir görev-ödev dururken, bütün okulları ‘vasatta eşitlemeye’ yönelmesi gerçekten anlaşılır gibi değil. Dolayısıyla eğitimde ‘vasatta eşitlik’ sağlamaya yönelik bu girişime karşı çıkan liselileri kutlamak gerekir.
Üşenmeyip Resmi Gazete’de yayınlanan ‘proje okulu’ yönetmeliğini ben de okudum. Yönelmeliğin “Bakanlığa bağlı bir okul/ kurumun proje okulu olarak belirlenmesi için” diye başlayarak sıraladığı şartlar gerçekten dikkat çekici. Bunlardan bir ikisini aktarmak isterim:
“b) Dezavantajları veya başka bir nedenle beklenen gelişimi sergileyemeyen okullardan kapsamlı bir gelişim planı hayata geçirmek üzere seçilmiş olması.”(!)
Sizi bilmem ama ben bu ‘şart’tan hiçbir şey anlayabilmiş değilim… ‘Dezavantajlar’ ne, ‘başka bir nedenle’ ne, ‘kapsamlı bir gelişim planı hayata geçirmek’ ne, anlayabilen beri gelsin!
“c) Bakanlıkça ulusal veya uluslararası düzeyde yeni ya da farklı bir program veya projeyi uygulayan veya uygulanması planlanan okul olması”(!)
Yönetmelik yazarları (artık kimler ise) kusura bakmasından ama bu ‘şart’ da pek muğlak! “Uluslararası düzeyde bir program”dan kasıt nedir acaba?
“e) Bakanlığın kabul ettiği uluslararası yetkili kurum ve kuruluşlarca akredite olması”(!)
Nasıl yani?!
“1. g) Okulun açılış tarihi, yapısı veya yetiştirdiği devlet adamları itibariyle tarihi nitelik taşıması.”
Biraz ‘amiyane’ kaçacak ama söyleyelim yine de: Yönetmelik yazarları ‘bizimle kafa buluyor’ sanki! Okulun ‘tarihi ve yapısını’ anladık diyelim; ama ‘yetiştirdiği devlet adamları’ da ne demek oluyor acaba? (Hatırladığım kadarıyla bir ara epeyce sayıda ‘Kenan Evren Lisesi’ vardı sanki… Doğru hatırlıyorsam bu liseler de ‘proje’ye girmiş mi oluyor? ) Dikkat ettiyseniz -bu fasılla ilgili olarak- yönetmelik ‘devlet adamları’ diyor, bilinen -tanınan ‘kültür adamları’ filan gibi bir kontenjana yer verilmemiş. Varsa yoksa ‘Devlet’ yani….
Yönetmeliğin şu maddesi de dikkat çekici: “Gerekli görülmesi halinde bünyesinde ortaokul bulunan proje okullarına öğrenci alımı, Okul yönetimince yapılacak yazılı veya yazılı sözlü sınava sonucuna göre belirlenebilir.”(?)
Bu maddenin içeriği sizde de rahatsız edici bir koku etkisi yapıyor mu? Dikkat edin; ‘proje okulu’na (yani liseye) öğrenci alımı sınavını ‘okul yönetimi’ yapıyor….
‘Okul’ konusunu özellikle sevdiğimden şimdi de konuya başka bir açıdan yaklaşalım:
‘Proje okulu’ yönetmeliğini hazırlayan kurula (?) naçizane bir önerim olacak: Bırakın bu ‘proje okulu’ filan gibi ne olduğu belirsiz konuları da doğru dürüst bir liseden öğrencilerin nasıl bir formasyonla çıkmaları gerektiği üzerine düşünün… Bu çerçevede bir örnek de vermek isterim:
Açıp baktım Fransa’da 2016 yılının bakalorya (BAC) sınavlarında sorulan sorulara. (Burada Server Tanilli’yi hatırlamadan olmaz: Tanilli, gazetedeki köşesinde her yıl BAC sorularını hatırlatmadan yapamazdı.)
Mesela felsefe sorularından bazıları şöyle: “Her zaman ne arzu ettiğimizi biliyor muyuz?” / “Moral kanaatlerimiz tecrübeden mi kaynaklanır?” / “Arzu doğası gereği sınırsız mıdır?”
Bu türden soruları tercih etmeyen adaylar için bazı filozoflardan kısa alıntılar yapılarak bu metinleri açıklamaları istenmiş. Mesela Arendt’ten, Descartes’den, Makyavel’den, Merleau- Ponty’den alıntılar.
BAC 2016’nın edebiyat sorularına göz attım. Bu fasıldan da şu örneği verelim:
“Soru 2: Flaubert, 1852’de Louise Colet’e yazdığı mektupta Madame Bovary romanıyla ilgili olarak şu notu düşüyor: ‘Yazarın kişiliği hissedilmiyor.’ Eser hakkındaki bilginiz ve romanın yazılışına ilişkin belgeler bu yargıyı doğruluyor mu?”
Hadi bakalım ‘proje okulu’ mezunları… Önünüzde dört saat süreniz var ve bu sorulardan birisini işliyorsunuz. ‘Kutu karalama’lı ya da ‘çoktan seçmeli’ sınavda değilsiniz tabii ki… Önünüzde dört saat var ve kaleme kuvvet!…
Diyeceğim o ki, eğer ciddi olarak ‘proje’ peşinde koşuyorsanız, bu işe meraklıysanız, önünüzde çok örnek var…. Vazgeçin bu gülünç ve zararlı projelerden….