Bilim kurulu üyesi Prof. Dr. Alper Şener, kış ayları öncesinde Covid-19 vaka sayılarının yükselişe geçtiğine dikkat çekerek, tüm yaş grupları için aşının zorunlu hale gelmesi gerektiğini savundu.

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Şener, sağlık çalışanlarının iki yıldır salgına karşı verdiği mücadeleye rağmen hala hastanelerde aşısız Covid-19 hastalarının tedavi gördüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Böyle vakalar görünce çok üzülüyoruz. 70’li, 80’li yaşlarda, 3’üncü doz aşılama zamanı gelen kişiler geliyor. Bakıyoruz bir doz aşı bile olmamış. Niye olmadığını sorduğumuzda ‘Uygun görmedim’, ‘Etrafımdaki konuşmalardan etkilendim‘ gibi cevaplar veriyorlar. Tabii son pişmanlıkları fayda etmiyor. Birçoğu sağlık durumlarının kötüleşmesinin ardından uzun süre yoğun bakım servislerinde tedavi görüyor.”
AA’ya konuşan profesör, hastanelerde tedavi gören aşısız genç hasta sayısındaki artışa dikkat çekerek, Covid-19’u atlatsalar dahi akciğerleriyle ilgili sorunların kalıcı olabileceğini hatırlattı.
Kış aylarının gelmesiyle vaka ve ölüm sayılarında artış öngören Prof. Dr. Şener şu sözlerle uyardı: “Kış aylarında havaların soğumasıyla vatandaşlar kapalı alanlarda daha çok vakit geçirmeye başlayacak. Bu da maske, mesafe, hijyen ve aşı gibi önlemlerin alınmaması durumunda yeni vaka sayıları ve ölüm sayılarındaki artışın olabileceğini gösteriyor. Türkiye’de iki koruyucu Covid-19 aşısı var. Kış dönemi öncesi vatandaşlar bu salgından korunmak için hangisi olursa olsun iki doz aşı olmaları lazım. İki doz oldukları zaman bu virüs enfeksiyonuyla karşı karşıya kaldıkları zaman ölümcül tabloyla karşılaşma ihtimaliniz düşecek. Türkiye’de 18 yaş üzerindeki ciddi bir grup hala aşı yaptırmadı. Kış aylarında toplumsal bağışıklığı kontrol altına alabilmek için yaş grubundan bağımsız olarak aşının mutlaka zorunlu hale getirilmesi lazım. Yoksa vaka ve ölüm sayılarında tırmanış göreceğiz. Kış dönemi hepimiz için zor geçecek.”
‘Sekteye uğratmaya yönelik mücadele’
Şener, Türkiye’de aşı olmamak için direnen grubun açıklamalarına bir bilim insanı olarak anlam veremediğini söyledi: “Kendilerini ikna etme çabalarından uzak tutuyorlar. Aşı olmamalarının ötesinde etraflarındaki kişilerin de aşı olmaması için çaba sarf ediyorlar. Bu, ülkenin sağlık politikalarına, sağlık önceliklerine ve Covid-19’le ilgili önceliklerine karşı durmak anlamına geliyor. Covid-19’le verilen mücadeleyi sekteye uğratmaya yönelik bir mücadeleye döndü.”