ABD’de tutuklu bulunan, 17 Aralık soruşturmasının kilit ismi Rıza Sarraf’ın ailesinden dört kişi hakkında ABD’nin İran’a uyguladığı ambargoyu delmek suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Şüphelilerin 75’er yıl hapisleri istendi.
Başsavcı Preet Bharara. (Fotoğraf: Reuters)
New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara, kara para aklama, bankacılık sahtekarlığı ve ABD’nin İran’a karşı uyguladığı yaptırımları delme suçlamalarıyla tutuklu bulunan Sarraf’ın ağabeyi Muhammed Zarrab hakkında aynı suçlamalarla hazırladığı iddianamesini geçen salı günü mahkemeye sunmuştu.
Zarrab soruşturması genişliyor
DHA’nın haberine göre Bharara, yine ABD’nin İran’a karşı uyguladığı yaptırımları delme, kara para aklama ve bankacılık sahtekarlığı yapma suçlamasıyla Zarrab ailesinden, Türkiye ve İran vatandaşı dört kişi hakkında daha iddianame hazırlayarak mahkemeye sundu.
Türkiye’de yaşayan Habibullah Zarei, Nesteren Zarei Deniz, Bora Deniz ve Abdullah Evren Erdem için hazırlanan iddianamede, şüphelilerin üç farklı İran şirketi üzerinden sattıkları bakır-çelik gibi ürünlerden elde edilen 100 milyon doları Amerikan bankalarını da devreye sokarak İran’a aktardıkları belirtildi.
Şüphelilerin bu şekilde ABD’nin İran’a uyguladığı ambargoyu deldiği ifade edilen iddianamede, “Bu sanıklar, ABD’nin uyguladığı yaptırım kurallarını gizlice delmekle kalmayıp kara para da akladılar. En üst yasal cezayı hak ediyorlar” dendi.
İddianamede tüm şüpheliler için 75’er yıl hapis cezası istendi.
Ne olmuştu?
ABD’de başsavcı Bharara tarafından hazırlanan iddianameye göre üstü örtülen 17-25 Aralık operasyonlarının kilit ismi Rıza Sarraf, İranlı adamı 29 yaşındaki Kamelia Cemşidi ve yine İran’ın en büyük bankalarından devlete ait Bank Mellat’ın üst düzey yöneticilerinden 65 yaşındaki Hüseyin Necefzade’yle birlikte, İran’a uygulanan yaptırımları delmek amacıyla bir şebeke kurup yüz milyonlarca dolarlık yasadışı bankacılık işlemi yaptı.
Bu saptamalar doğrultusunda Sarraf, Cemşidi ve Necefzade; ABD’yi dolandırmak, İran’a ABD yaptırımlarını düzenleyen Uluslararası Acil Ekonomik Yetkiler Yasası’nı ihlal etmek, banka dolandırmak ve kara para aklamakla suçlanıyor.
Sarraf’ın ortağı olarak da anılan İranlı işadamı Babek Zencani de mart başında İran yargısınca yolsuzluk suçundan idam cezasına çarptırılmıştı.
Erdoğan ve Bozdağ ‘sahip çıkmıştı’
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD ziyaretinden dönüşte, Sarraf’ın suçsuz olduğunu savunmuştu. Hemen ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da, “Vatandaşımızın hakkını gözeteceğiz” demişti.
17 Aralık yolsuzluk soruşturmasında Sarraf’ın rüşvet alıp verme ve altın kaçakçılığı suçlarından 37 yıla kadar hapsi istenmişti. Ne var ki İran kökenli işadamı, 28 Şubat 2014’te tahliye edilmiş, dava sonucunda da aklanmıştı.
Sarraf, dört eski bakan hakkındaki yolsuzluk fezlekelerinin de merkezindeki isimdi. Fezlekedeki ifadeyle ‘suç örgütünün lideri Sarraf’ idi. Sürecin sonunda bakanlar istifa etmiş, ancak AKP’lilerin oylarıyla Yüce Divan’a gitmekten kurtulmuşlardı.
Sarraf, gerek iddianamedeki gerekse fezlekelerdeki suçlamaları reddetmiş, kendisine yönelik bir ‘algı operasyonu’ yürütüldüğünü savunmuştu.