17 Aralık yolsuzluk iddialarını araştıran Meclis Soruştuma Komisyonu’na getirilen yayın yasağını ‘delen’ gazetelerden Cumhuriyet, bugün beş ayrı cevap ve düzeltme metnine yer vermek zorunda bırakılınca isyan etti.
17 Aralık haberlerinin hepsinin belgeli olmasına rağmen mahkemeden tekzip kararı çıkarılmasına tepki gösteren gazete, adil yargılanma hakkının da ‘sıfırlandığını’ belirtti. Cumhuriyet, “Bu sistemde iktidarın en tepesindeki ismin ve onun çevresindekilerin bazı yargıçlardan her istediklerini elde etmeleri normal bir sonuçtur” ifadelerini kullandı.
‘Ağır parasal yaptırımlar nedeniyle uymak zorundayız’
Gazete, “Haberlerimizin arkasındayız” başlıklı haberinde, ”Basın Yasası’nın çok ağır parasal yaptırımları nedeniyle tümü belgelere dayalı, gerçek haberlerimize karşı verilen bu kararlara uymak zorundayız. Ancak okuyucularımızın bilmesini isteriz ki; sonuna kadar haberlerimizin, muhabirlerimizin ve yazarlarımızın arkasındayız” diye yazdı.
‘Yargıçlardan cevap alamıyoruz’
Karaların hukuksal bir gerekçeye dayandırılmadığına dikkat çeken gazete, “Basın Yasası’na göre cevap ve düzeltme verilebilmesi için bir yayının ya gerçeğe aykırı olması ya da kişilerin şeref ve haysiyetlerini gerekir. İstanbul sulh ceza hâkimliklerinden gelen kararlarda ise haberlerimizin neresinin gerçeğe ya da kişilerin şeref ve haysiyetlerine aykırı olduğu asla belirtilmemektedir. Bugüne kadar yaptığımız itirazlarda, kararları veren yargıçlara ısrarla gerekçelerini sormamıza rağmen hiçbir cevap alabilmiş değiliz. Çok ağır yaptırımların baskısıyla yayımlamak zorunda kaldığımız metinlerin hiçbirinden de haberlerin neresinin yasaya aykırı olduğunu anlamak mümkün değildir” ifadesini kullandı.
‘Yargıçlar ceza metinlerinde gazeteye hakaret ediyor’
Cumhuriyet gönderilen düzeltme metinlerinde yollayanların ne kadar “saygın, yasalara saygılı, başarılı” kişiler olduğu, gazetesinse “nasıl kötü niyetli, yalancı” olduğu iddiasının yer alması hakkında da şu yorumu yaptı:
“Oysa ki cevap ve düzeltme kurumunun amacı, yayında gerçeğe ya da şeref ve haysiyete aykırı yerler var ise bunun cevaplanması ya da düzeltilmesinden ibarettir. Yayın sahibini ağır yaptırım tehdidi altında kendisine hakaret içeren metinler yayımlatarak cezalandırmak değildir. İstanbul Adliyesi Sulh Ceza Hâkimliği yargıçlarının yayımlanmasına karar verdiği metinlerde ise durum tam tersidir. Bunu, bugün metni ve haber servisimizin bunlara karşı yaptığı açıklamalarda okurlarımız da somut olarak görecekler.”
‘Sadece paralar değil, adil yargılanma hakkı da sıfırlanıyor’
Metnin sonunda, yargının iktidar tarafından kontrol edildiğini ve kendileri için önemli olanın ‘okur yargısı’ olduğunu belirten gazete, habere şöyle son verdi:
“Altı yargıcın birbirinin kararını göstermelik biçimde “denetlediği”, üst mahkemeye itiraz hakkınızın yasa ile elinizden alınarak etkili bir başvuru yapmanızın engellendiği, sadece paraların değil adil yargılanma hakkının da “sıfırlandığı” bir dönemle karşı karşıyayız. Bu sistemde iktidarın en tepesindeki ismin ve onun çevresindekilerin bazı yargıçlardan her istediklerini elde etmeleri normal bir sonuçtur. Bizim için önemli olan bu yargıçların değil, okurların yargısıdır.”