CANAN COŞKUN
canancoskun2@gmail.com
@canancoskun
İstanbul’da Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesiyle yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın davasında sanık polis memuru Fatih Dalgalı indirim uygulanarak 16 yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırıldı.
Tutuklama kararı verilmeyen Dalgalı cezası onanırsa beş yıl dört ay yatıp çıkacak.
İstanbul 17’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava öncesi Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nin önünde iki TOMA ve çok sayıda polis aracı bekletildi. Duruşmayı Berkin Elvan’ın ailesiyle CHP’li ve HDP’li çok sayıda milletvekili de takip etti.
Sanık polis Dalgalı, yargılamanın başından bu yana olduğu gibi duruşmaya yine Van’dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
‘Kimsenin şüphesi olmasın’
Mahkeme başkanı, duruşma başında davaya yeni atandığını ancak dosyayı incelediğini söyledi. Başkan, “Adil bir yargılama yapmaktan başka bir işimiz yok. Sadece somut delillere, kanuna ve vicdana uygun karar vermeye çalışıyoruz. Kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
‘Diğer sorumlular soruşturulsun’
Başkanın açıklamasından sonra Elvan ailesinin avukatlarından Çiğdem Akbulut söz alarak sekiz yılda yaşananları özetledi.
Akbulut, “Bu dosya özel bir dosya. Yaşananlar ne ilk ne de son oldu. Belki vereceğiniz kararla bir son olabilir, çocuk ölümlerinin önüne geçilebilir” dedi.
Akbulut, ‘tetiği çeken kişi’ dediği Dalgalı’nın birlikte hareket ettiği ve emir aldığı kişiler hakkında da soruşturma yürütülmesini talep etti.
Avukat Deniz Özen de “Sonda söyleyeceğimizi en başta söyleyeyim… Fatih Dalgalı, Berkin Elvan’ın katilidir” dedi. Özden tanık anlatımları, görüntüler ve raporlardan örnekler verip Dalgalı’nın nişan alarak atış yaptığını anlattı.
Gülsüm Elvan: Övünün yasalarınızla!
Avukatların beyanı tamamlandıktan sonra aileye söz hakkı verildi.
Anne Gülsüm Elvan: “Çocuğum taş atsa bile öldürmemeleri gerekirdi. Bana, babasına verselerdi. Çocuğumu öldürmeyeceklerdi. Devlet bunu yaptı, hala da yapıyor. Benim feryadım çocuklar ölmesin, başka analar ağlamasın diye. Ama her gün bize bir anne daha katılıyor. Benim çocuğumu bilerek ve isteyerek öldürdüler. Gidin evladınızı görün de benim isyanımı anlayın. Bu devlet çocuğumu hem öldürdü, hem de üzerinden para kazandı. Ben adalet istiyorum. Benim çektiğimi başka anne çekmesin. Ben sekiz yıldır neler çekiyorum? Bana çocuğumu geri getirsinler. (Mahkemeye hitaben) Bütün suç sizindir. Övünün yasalarınızla!”
‘Berkin’in masumiyetini kanıtlamaya çalışıyoruz’
Abla Özge Elvan: “Fatih Dalgalı bugün tutuklu olsaydı bu katliamlara neden olanlar feyz alamayacaktı. Az önce yaşananların sebebi benden bir yaş küçük olan kardeşimi kaybetmemizdir. Bu acıyı nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum. Dalgalı’nın alacağı cezanın annemin içini bir nebze olsun soğutabileceğini düşünüyorum. Berkin’in masumiyetini kanıtlamaya çalışıyoruz, sanki biz yargılanıyoruz burada.”
‘Lütfen ölme ve vicdanınla boğuş’
Abla Gamze Elvan: “Sana sesleniyorum Fatih Dalgalı! Lütfen ölme ve vicdanınla boğuş. Hiçbir ceza bana Berkin’i geri getirmeyecek. Vereceğiniz ceza benim içimi soğutmayacak. Ne olursa olsun Berkin’in adını haykırmaya devam edeceğim.”
‘Destan yazdı diyen katildir’
Baba Sami Elvan: “Nereden başlayacağımı bilmiyorum. Sekiz yıldır ailem acı çekiyor. Duygu sömürüsü yapmıyoruz, acımızı yaşıyoruz. Dün katledilen Deniz (Poyraz) kızımızı da rahmetle anıyor, ailesine sabır diliyorum. Biz insanları insan diye seviyoruz. Sabah oğlum ekmek almaya çıkmıştı. Operasyon geçirdiğim için ben gidemedim. O ekmek bize iki tarafı kırık gelirdi. Berkin yerdi uçlarını. Sekiz yıldır böyle bir şey olmuyor artık. Sizler her şeyi yapabilirsiniz yargıçlar. Bu ülke sizlerin elinde. Devleti temsil ediyorsunuz. Akan kanı durdurun artık. Güçlü, garibanı ezmesin artık. Çocuğumuz geri gelmeyecek ama biz sekiz yıldır bu dava bir emsal teşkil etsin diyoruz. Sekiz yıldır adamlarını yolluyorlar. Susmayacağımı söylüyorum buradan. ‘Benim polisim destan yazdı’ diyen kişi benim çocuğumun katilidir. Ekranda görünen de tetikçisidir.”
‘Devletime hizmet ettim’
Ailenin konuşmasından sonra Fatih Dalgalı’ya söz hakkı verildi.
Dalgalı, şunları söyledi: “Konuşma gereği duymadım çünkü karşı tarafın iddiasını ispatlaması gerekir. Yüzde 30’luk bir benzerlik yüzünden sanık sandalyesine oturdum. Delil karartılıyor diyorlar ama İçişleri Bakanlığı’nın dosyaya sunduğu görüntülerle bu hale geldi dava. Gaz fişekleri yüksek derecede ısı çıkarır. Berkin Elvan’ın kafasında yanık izi yok. Ben baştan beri devletime hizmet ettim, etmeye de devam edeceğim. Beraatımı talep ediyorum.”
Müebbetten indirim
Sanık avukatlarının da savunmalarından sonra hükmü açıklayan mahkeme, Dalgalı’ya önce ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası verdi.
Sonra bu suçun ‘olası kastla’ işlendiğini belirterek cezayı 20 yıla indirdi. Son olarak da ceza sanığın geleceği üzerindeki olası etkisi nedeniyle 16 yıl sekiz aya düşürdü.
Dalgalı’nın yurt dışına çıkışı yasaklandı.
Ceza onanırsa Dalgalı geçen yıl AKP ve MHP’nin hazırladığı ceza infaz düzenlemesinden yararlanabilecek. Bu durumda cezaevinde beş yıl dört ay yatıp çıkacak.
Sekiz yılda neler yaşandı?
16 Haziran 2013’te polisin İstanbul’un Okmeydanı semtindeki müdahalesi sırasında gaz fişeğinin başına isabet etmesiyle yaralanan 14 yaşındaki Berkin Elvan, 269 gün komada kaldıktan sonra 11 Mart 2014’te yaşamını yitirdi.
Emniyet yıllarca ayak diredi
Berkin’in hastaneye kaldırıldığı günden itibaren ailesi, polis tarafından çekilen görüntüleri, görev yapan polislerin isimlerinin soruşturma dosyasına getirilmesini istedi ancak emniyet, aylarca ayak direyerek ne görüntüleri ne de isimleri yolladı. Soruşturmanın savcılarından Faruk Bildirici’nin isimleri yollamayan sorumlular hakkında yasal işlem başlatma uyarısından sonra emniyet dosyaya 1065 polisin ismini yolladı.
Emniyet MOBESE ya da polis kaydı bulunmadığını öne sürdü. Görüntüler, ancak avukatların zırhlı araçların çektiği kamera kayıtlarını istemesi üzerine dosyaya yollandı.
Berkin’i vuran polisin ismi Aralık 2016’ya kadar tespit edilemedi. Dosyada gizlilik kararı bulunduğu için savcılığın işlem yapıp yapmadığı bilinmiyordu.
6 Aralık 2016’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı dönemin Hazine ve Maliye bakanı Berat Albayrak’ın kişisel e-posta adresindeki binlerce e-posta WikiLeaks tarafından sızdırıldı. Albayrak’a e-posta yollayanların arasında Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç de vardı. Dinç, 3 Kasım 2014’de yolladığı e-postada Albayrak’a “Berkin Elvan’ın Twitter üzerinden örgütsel nitelikte fotoğrafları yayınlanmıştır” diyordu.
Albayrak’ın e-postalarının sızmasından bir gün sonra, yani Berkin’in ölümünden 1270 gün sonra dönemin İstanbul başsavcısı İrfan Fidan, faile yönelik iddianamenin tamamlandığını açıkladı. Şüpheli polisin ismi Fatih Dalgalı’ydı. Ne var ki iddianamede Dalgalı’nın suçunun tespitinden çok Berkin’e suç aranmıştı.
Soruşturma sürerken avukatların olay yeri keşif talebi mahkemeler tarafından ‘zaruri olmadığı ve yarar sağlamayacağı’ gerekçesiyle reddedildi. Keşif, ancak Berkin’in ölümünden altı yıl sonra, Nisan 2019’da yapıldı.
Sanık polis Dalgalı hep tutuksuz yargılandı. Dosyada hükmün açıklanmasına yaklaşılırken mahkeme başkanı Yargıtay’a atandı. Yerine, Ali İsmail Korkmaz’ın katili Mevlüt Saldoğan’ı Gezi Parkı davasına mağdur olarak kabul eden ve Twitter hesabından Berkin’e ‘terörist’ denen paylaşımları beğenmiş hakim Mehmet Galip Perk getirildi. Sonra Perk de görevden alındı.