Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “İtalya başbakanının yapmış olduğu açıklama tam bir densizliktir, tam bir terbiyesizliktir” dedi.
İtalya Başbakanı Mario Draghi, Erdoğan’ı ‘diktatör’ diye nitelemişti.
‘Aramızdaki münasebetlere maalesef baltayı vurmuştu‘
“İtalya Başbakanı size ‘diktatör’ dedi. Siz bu tarz üslupta kelimeler kullanıldığında neler hissediyorsunuz” sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi: “Türkiye-İtalya ilişkilerinin tam iyi bir noktaya geleceğini umduğumuz bir dönemde bu Draghi denilen adam bu açıklamayı yapmak suretiyle aramızdaki münasebetlere maalesef baltayı vurmuştur. Zaten sen atanarak oraya gelmiş birisin, seçimle gelmiş birisi değilsin.
Tayyip Erdoğan’a bir defa böyle bir ifadeyi kullanabilmen için her şeyden önce senin tarihinden haberinin olması lazım. Ama gördük ki senin haberin yok. Biz milletimizden aldığımız güçle, milletimizin bize vermiş olduğu o irade teslimiyetiyle milletimize hizmette yolumuza devam edeceğiz. Onun için de İtalya Başbakanı’nın bu ifadeleri kullanması kullanmaması, bunları hiç kafanıza takmayın, biz işimize bakalım.”
Ne olmuştu?
Draghi’nin ‘diktatör’ çıkışı, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in, Erdoğan’la baş baş görüşme öncesi ayakta kalmasını değerlendirdiği sırada gelmişti.
Von der Leyen eşit statüde olduğu AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile birlikte Erdoğan’ı ziyaret etmişti. Üçlünün basına görüntü verdikten sonra resmi görüşme için geçtiği odada yalnızca iki koltuk bulunuyordu. Ve ‘bey‘ler bu iki koltuğa yerleşiverince von der Leyen ayakta kalmıştı.
Şaşkınlıkla Erdoğan ve Michel’in koltuklara yerleşmesini izleyen Avrupa Komisyonu’nun ilk kadın başkanı, “Hmm” benzeri bir şaşkınlık ifadesi mırıldanmasının ardından elini “Ne oluyor burada” anlamında yana doğru açtığı bir jest yapmıştı.
Michel, Erdoğan’la yan yana koltukta otururken, Von der Leyen uzaktaki bir koltukta tek başına oturmak zorunda kalmıştı.
Draghi ne demişti?
Draghi tam olarak şu ifadeleri kullanmıştı: “Erdoğan’ın davranış şeklini kesinlikle onaylamıyorum, uygunsuzluk. Başkanın maruz bırakıldığı aşağılıyıcı muameleden beni çok üzdü. Fakat burada üzerinde durmamız gereken bir şey var: ‘Diktatör’ diyebileceğimiz kişilere ihtiyacımız da var. Görüş, fikir, davranış ve toplum vizyonu açısından farklılıklarımızı dile getirmekte açık olmalıyız, ama ülkemizin çıkarları için işbirliğine de hazır olmalıyız. Doğru dengeyi bulmalıyız.”
Bu sözlerin ajanslara yansımasının üzerinden çok geçmeden İtalya’nın Ankara büyükelçisi Dışişleri’ne çağrılmış; Draghi’nin Erdoğan’a yönelik ‘hadsiz ve çirkin ifadelerini’ derhal geri alması istenmişti.