AYŞE DENİZ YURDAKUL
@denizyurdakul
Netflix’in yeni dizisi Beef, baş rollerinin neredeyse tamamında Asyalı aktörlerin yer aldığı bir kara komedi. İnsanlık hallerini; öfke, takıntı ve intikam gibi ‘halının altına süpürdüğümüz‘ duygular üzerinden anlatıyor.
Amerikalı yazar Herman Melville’in, Moby Dick isimli romanı 1851 yılında yayımlandı. Roman, eleştirmenler tarafından çok büyük bir beğeni ile karşılanmadı ve Melville 1891 yılında öldüğünde romanın artık yeni baskısı bile yapılmıyordu.
Moby Dick’in dünyanın en büyük klasikleri arasına girmesi ancak 20. Yüzyıl’da gerçekleşti. William Faulkner, Moby Dick için “Keşke ben yazmış olsaydım” derken, D.H Lawrence romanın “dünyanın en tuhaf ve en şahane kitaplarından biri” olduğunu söyledi.
Bugün dünyanın en önemli romanlarından biri sayılan Moby Dick, seneler önce bacağını kopartmış olan beyaz balinadan intikam almayı takıntı haline getiren ve bu uğurda hem kendisini hem de çevresindekileri felakete sürükleyen Kaptan Ahab’ın öyküsünü anlatır.
Rotten Tomatoes’tan tam puan
Netflix’in bütün dünyada ilgi uyandıran yeni dizisi ‘Beef‘ de bir ‘takıntı ve intikam’ hikayesi fakat Moby Dick’in aksine Beef’in kabul görüp beğeni toplaması oldukça kısa bir sürede gerçekleşti. Yeni jenerasyonun IMDB’den daha çok takip ettiği Rotten Tomatoes isimli sinema sitesinde Beef gösterime girdiği gün 100 tam puan aldı ve ben bu yazıyı yazarken puanı sadece 98’e gerilemiş durumda, IMDB skoru ise 8.4.
Dizi hem seyirci hem de eleştirmenler tarafından büyük beğeni ile karşılandı ki bu iki grubun her zaman çok iyi anlaştığı söylenemez. The Telegraph yazarı Benji Wilson, Beef için “Bu yılın şimdiye kadar yayımlanan en iyi dizisi. Wong ve Yeun daha ilk sahneden itibaren mükemmeller, senaryo da müthiş komik, ustaca ve zekice yazılmış” diyor.
Independent’ta yazan Ann Marie Hourihane ise oyunculuğu ‘harika‘ olarak tanımlarken, “Bu iş için para alıyor olmasaydım da Beef’i izlerdim. O kadar iyi” demiş.
Netflix’i ‘küçümseyenler’ de sevdi
Bunlar Netflix açısından çok değerli eleştiriler çünkü platform çoğunlukla ana akım seyirciyi hitap eden, çabuk tüketilen ve çok da kaliteli olmayan işler yaptığı için, bağımsız sinema izleyicileri ve eleştirmenler tarafından genellikle küçümseniyor.
Kalite ve derinlik açısından Netflix’in şeytanın bacağını kırmasını sağlayan dizi, Oscar’da 11 dalda aday gösterilip yedi dalda ödül alan ‘Her Şey Her Yerde Aynı Anda‘nın da yapımcısı olan son yılların popüler bağımsız film şirketi A24 tarafından hayata geçirilmiş.
Bölüm isimleri edebiyattan
Dizinin bölüm isimleri bölümlerden bağımsız olarak çok güzeller. Kimilerinde Kafka, Sylivia Plath ve Joseph Campbell gibi meşhur yazarlardan alıntılar var. Örneğin; üçüncü bölümün adı olan ‘Bir çığlık oturur bende‘ (A cry inhabits me) Sylvia Plath’ın ‘Karaağaç‘ isimli şiirinden bir alıntı. Bu alıntıları her bölümün girişinde bir de tablo eşlik ediyor. Bu tabloları yapan sanatçı da dizide ‘Kuzen Isaac’i başarıyla canlandıran aktör David Choe.
Beef, baş rollerinin neredeyse tamamında Asyalı aktörlerin yer aldığı bir kara komedi. Dizide yer yer komedi unsurları ön plana çıksa da Beef esasen çok derin bir ‘insanlık halleri’ hikayesi anlatıyor ve bunu, genellikle gözardı edilen, kullanılması pek de tercih edilmeyen insani duygular olan ‘öfke, takıntı ve intikam’ üzerinden yapmayı tercih ediyor.
Zengin Amy ile iflasın eşiğindeki Danny
Artık neredeyse tamamen Amerikalılaşmış, Los Angeles’ta yaşayan birer Asyalı olmak dışında, yaşam biçimi açısından hiçbir ortak yönü olmayan, sevgi dolu kocası ve küçük kızı ile yaşayan zengin iş kadını Amy (Ali Wong) ile minik bir dairede erkek kardeşi ile oturan, iflasın eşiğine gelmiş ve başarısızlık yüzünden intihar etme noktasına kadar sürüklenmiş, küçük bir taşeronluk firması sahibi Danny Cho’nun yolları bir yapı marketinin önündeki otoparkta kesişir.
Danny kullandığı dökük kamyonetle Amy’nin son model jipine neredeyse çarpar bunun üzerine ikili arasında öfke dolu ve tehlikeli bir araba kovalamacası başlar. Bir tesadüf eseri otoparkta başlayan düşmanlıkları adeta bir kanser gibi birbirlerinin bütün hayatlarına yayılarak tutkulu, öfkeli ve yakıcı bir takıntıya dönüşür. Her iki tarafın da mutsuzluğunu öfkeleriyle yansıtıyor oluşundan beslenen bu anlamsız intikam arzusu hem Amy hem de Danny için hiç beklenmedik ve çok büyük kayıplara sebep olur ve bizi şaşırtıcı bir finale taşır.
Yüzleşme vadediyor
Sıradan dizilerden, tahmin edilebilir senaryolardan ve derinliği olmayan karakterlerden sıkıldıysanız eğer; Beef size hem karakterlerin en derin duygularıyla hem de kendinizinkilerle yüzleşmenizi sağlayacak, tuhaf ve çok etkileyici bir deneyim vadediyor. Ben çok severek izledim. Tavsiye ederim.