Hop oturup hop kalktık, 10 gündür milli takımla yatıp kalkıyoruz. Ya alkışlayıp sevinçten ağlamak için ya yerden yere vurmak için! Önce Arda ve Mert Müldür’ün akıl almaz golleri ile uçtuk, Kerem’in kâbusu -özür dilerim- geberten golü ile sokaklara fırladık… Sonra saçma sapan bir kadro ile çıktığımız Portekiz maçı geldi.
Tabii en çok ilk 11’e alınmayan Arda Güler’den söz ettik. Ama konu yalnız o değil ki! 1,5 yıldır neredeyse hiçbir maç oynamamış bir kaleciyle Portekiz karşısına çıkma kararını çok mu düşündünüz? Samet iyi çocuk, seviyoruz, kalbiyle oynuyor, ama ortalama üç maçta bir gol ile sonuçlanan hata yapıyor. Ne var ki Adanademirspor’dan “hocanın adamı” olduğu için kolaylıkla her maç ilk 11’e yazılıyor.
Ayrıca “Milli Takım’da Beşiktaşlı santrforlar oynayamaz” diye özel bir kanun mu yazdınız? Hep santrforsuz oynama hastalığının kaynağı ne? Bir takımın fetişizmine giriyorsanız, bari Icardi’ye Türk pasaport uydursaydınız! Bakın Çekya maçında Cenk Tosun 15-20 dakika oynadı ve bu ona harika bir gol atması için yetti. Peki Cenk veya Semih Kılıçsoy oynasın diye bizler yırtınıyoruz da Montella neden bunu göremiyor ki? Cenk’te aynen Kerem gibi maçın harika sonunu mükemmel bir lokum eşliğinde ülkesine sevgiyle sundu! Umarım Montella ikinci maçta yaptığı ve üçüncü maçta aklıselim ile toplumun tepkilerini dinleyerek vazgeçtiği hatalarını, önümüzdeki çeyrek final öncesi kritik eleme maçında tekrarlamaz.