BERİL KÖSEOĞLU
17 Aralık operasyonunun ardından barış sürecinin sekteye uğradığı yorumu yapılırken, BDP hükümet üzerindeki baskıyı artırmaya hazırlanıyor. Parti, Kürt sorununda çözümü yasal zemine oturtmayı amaçlayan Toplumsal Barış Yasası teklifini yarın kamuoyuna duyuracak. Grup Başkanvekili Pervin Buldan, çözüm sürecini toplumsal bir sözleşmeyle garanti altına almak istediklerini söyledi.
AKP’nin ‘kof’ paketlerine tepki açık
Toplumsal Barış Yasası’nın zamanlaması dikkat çekici. Zira yerel seçimlere günler kala, Kürt siyaseti son demokratikleşme paketini yetersiz bulduğunu saklamıyor. PKK lideri Abdullah Öcalan, Pervin Buldan, İdris Baluken ve Sırrı Süreyya Önder’le son İmralı görüşmesinde paketi açıkça ‘provokasyon’ diye nitelemişti.
Demirtaş: Sabırlar taştı
Öcalan’ın ardından, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş bir adım daha ileri gidip, “Süreç koptu kopacak” dedi. Demirtaş partisinin grup toplantısında Başbakan
Tayyip Erdoğan’a seslenerek ‘yasal zemin’ talep etti: “Aylardır söylüyoruz. Çözüm süreci koptu kopacak. Sabırlar taştı. ‘Barışı getireceğiz’ dedin. ‘Biz, 21 Mart’taki bildirinin arkasındayız’ dedin. Peki bir yıldır gerilla sınır dışında bekliyor. Bunlar sonsuza kadar orada mı duracak? 16 defa İmralı’ya gitmişiz hani bunun yasası? ‘Müzakere edeceğiz’ demişsiniz, hani bunun yasası? Hükümetin derdi seçimleri geçirmek.”
Kışanak: Erdoğan hiçbir şey yapmıyor
En son da, BDP Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışının eşbaşkan adaylarından Gültan Kışanak Kürt siyasetinin sürece bakışını iki cümleyle özetledi: “Sözü uzatmak istemiyorum. Çözüm süreci konusunda Başbakan Erdoğan pek bir şey değil, hiçbir şey yapmıyor.”
‘Özerklik uzak hedef değil’
Kışanak, Hasan Cemal’le T24’te yayımlanan söyleşisinde, Ankara’nın Suriye Kürtlerine yaklaşımının tepki çektiğini anlattı: “Suriye ve Türkiye Kürtleri iç içe… Siz devlet olarak Suriye Kürtlerine bu kadar kötü davranırsanız, Türkiye Kürtleri de sandığa gidince AKP’ye daha az oy atar.”
Kışanak, kuzey Suriye’deki özerklik ilanlarının bölgede yarattığı hissiyatı da, “Rojava sonrası özerklik bugün artık uzak bir hedef değil Kürtlerin gözünde… Bu, bütün Kürtler için gerçekleşebilir bir hedef diye değerlendiriliyor. Bu da bize, BDP’ye ilgiyi daha çok artırıyor” sözleriyle anlattı.
‘Kendi yapmadıklarımızı da anlatacağız’
İşte BDP, böyle bir ortamda açıklayacağı Toplumsal Barış Yasası teklifiyle hükümet üzerinde baskı kurmaya çalışacak. Milliyet
gazetesinden Serpil Çevikcan’a konuşan Pervin Buldan, “Basın toplantımızda çözüm sürecinin bir yıldır kat ettiği aşamayı anlatacağız. Hem kendi cephemizden neleri yaptık, neleri yapamadık, hem de hükümet cephesindeki eksiklikler” dedi.
BDP, teklifi ‘acilen’ Adalet Bakanlığı’na iletecek. Durum ‘acil’, çünkü son demokratikleşme paketi TBMM’de kabul edilmeden barış süreci için kritik gördükleri bazı düzenlemelerin pakete eklenmesini istiyorlar. Pervin Buldan bu maddeleri şöyle özetledi:
* İmralı ve Kandil’de içeriği kamuoyuna da açıklanan ancak hâlâ yasadışı sayılan görüşmelerin yasal bir zemine oturtulması;
* PKK üyelerinin çekilmesinin hukuki çerçeveye bağlanması;
* Hükümetin hasta tutuklular meselesinde adım atması;
* Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) son demokratikleşme paketindeki gibi sadece 10’uncu maddesinin değil, toptan kaldırılması;
* TCK’da bazı maddelerde değişiklik yapılması.