Alevilere seslenen Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’nin Dersim ile yüzleşmesi gerektiğini belirtti ve CHP’yi kastederek “O dönem (1938) Dersim’i yapanlar, bugün bunun bir şekilde öz eleştirisini, hesabını vermelidir” dedi.
İstanbul’da bir otelde düzenlenen, ‘Başbakanımız Canlarla Buluşuyor, Bayramlaşıyor’ adlı programda konuşan Yıldırım, “Hepimizin yolu Hak Muhammed Ali yoludur” dedi.
Yıldırım sözlerine şöyle devam etti: “Rabbimiz bir, kitabımız bir, peygamberimiz birdir. Aynı medeniyetin ortak mirasçılarıyız. Aramızdaki muhabbet bizi kardeş yapıyor. Bizim hamurumuz, bu toprakların kültürüyle, sazıyla, sözüyle yoğrulmuştur. Samimiyetle ifade etmek isterim ki Alevi irfanından, her insanımız gibi ben de feyz aldım. Aramızda bir şey varsa o da muhabbettir. O muhabbeti korumak için birbirimizin sözüne can kulağımızı vermek, birbirimizi çok daha iyi anlamak gibi bir mecburiyetimiz vardır.”
Ehl-i Beyt’in herkesin canı, cananı en kıymetlisi olduğunu belirten Yıldırım, “Hazreti Fatıma’yı annemiz bilmeyen bizden değildir. Şühedayı, Kerbela için ciğerleri yanmayan bizden değildir. 12 imam, imamlarımızdır. Hazreti mevlanın aşkı, semah ile kendini gösterir. Hazreti Hacı Bektaş-ı Veli’nin aşkı semah ile dile gelir. Hepsi bizimdir. Hepsi de gönüllerimizin sultanıdır. Yolumuz bir, maksadınız bir, maksudumuz bir, menzilimiz birdir. Farklılıklarımız, meşreplerdedir” dedi.
‘Ali’siz Alevilik gibi görüşler ortaya geldi’
1938’de yaşanan Dersim olaylarına da değinen Yıldırım, CHP’yi kastederek şöyle konuştu: “Dersim ile bu ülke yüzleşmelidir. Çok açık söylüyorum, hiç bir yanlışın arkasında durmak gibi bir lüksümüz yok. O dönem Dersim’i yapanlar, bugün bunun bir şekilde öz eleştirisini, hesabını vermelidir. Devlet yaptı, devlet yanlış yapabilir. Yapmaması gerekir ama yanlış yapılmıştır. Bir daha bu yanlışların olmaması için bu meselenin de ele alınıp açık, samimi bir şekilde toplumla paylaşılması gerekir. İdam etmek için yaşını büyütüp idam ettiğiniz o insanların zihinlerindeki acıları küllendirmenin, bir daha yaşanmaması için bu olayların açık kalplilikle konuşulması gerekir.”
Sadece Alevilerin değil, toplumun tüm kesimlerinin sorunları olduğuna değinen Yıldırım, şimdiye dek dokuz, 10 çalıştay yaptıklarını söyledi: “Bu meseleyi cesaretle ele aldık. Orada bir şey gördüm, çok açık konuşayım, en büyük konu sorunun tanımında anlaşamamak. Niye anlaşamıyoruz? Öyle bir farklılaşma var ki. Ali’siz Alevilikten tutun yani Aleviliği tek başına din gibi ifade etmeye çalışana kadar değişik değişik görüşler ortaya geldi ve burada maalesef bir ortak noktayı, herkesi tatmin edecek bir noktayı yakalayamadık. Benim tespitim bu yönde. Alevi toplumunun inanç değerlerine, en cesur şekilde fırsat vermek, bu bizim görevimiz. Bunun için irfan merkezleri ve cemevlerinin artık statüsünü tartışma alanından çıkarmaya karar verdik.”