BERİL KÖSEOĞLU
Başbakan Tayyip Erdoğan, Soma’daki maden faciasından yaklaşık 24 saat sonra düzenlediği basın toplantısında gerçekleri çarpıtırken bazı ifadeleriyle de ‘Pes!’ dedirtti.
Medya mensuplarına ‘anlık’ teşekkür
Erdoğan’ın konuşmasının başlarında ‘alışılmış‘ın dışına çıkarak ‘sorumlu medya mensupları‘na teşekkür etmesi dikkat çekti. Ancak Başbakan, soru cevap kısmında önce Katar merkezli El Cezire televizyonunun muhabirine çıkışmaktan kendini alamadı; ardından da bildik söylemine döndü.
‘Bir gazeteci olarak…’
Erdoğan El Cezire muhabirinin, “Bu kadar tehlikeli iş yapıp da böyle bir kazaya hazırlıklı olmayan bir işletme nasıl olup da faaliyetlerine devam edebildi? Sorumluluk kime ait?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Bir gazeteci olarak zannediyorum dünyada kömür madenlerinin nasıl çalıştığını yakından takip etmiyorsunuz. Bu şundan kaynaklanıyor olabilir, Katar’da pek kömür madeni yok, doğalgaz yok. Ben size birkaç rakam vereceğim, neyin ne olduğunu görmeniz bakımından önemli.”
‘İngiltere 1862, daha yakın dönem 1914’
Başbakan daha sonra ‘istatistikleri çıkarıp’ Türkiye’de 1942-2010 arasında ‘900 civarında‘ kişinin maden kazalarında öldüğünü söyledi. Oysa ‘devletin haber ajansı’ Anadolu Ajansı’nın daha dün geçtiği habere söz konusu sayısı 3 binden fazla.
Başbakan ardından 19’uncu yüzyıldaki maden kazalarına kadar uzanarak, 2014’te gerçekleşmiş bir faciayı adeta mazur göstermeye girişti.
Erdoğan şöyle konuştu: “İngiltere’de geçmişe gidiyorum, 1862 bu madende göçük 204 kişi ölmüş. 1866 361 kişi ölmüş İngiltere. İngiltere’de 1894 patlama 290. Fransa’ya geliyorum 1906 dünya tarihinin en ölümlü ikinci kazası 1099. Daha yakın dönemlere geleyim diyorum, Japonya 1914’de 687. Çin 1942, gaz ve kömür karışmanın neden olduğu sayılıyor ölüm sayısı 1549.”
‘1907 Amerikası’na bakın’
Başbakan, dünyanın en kötü iş kazası siciline sahip ülkelerinden Çin ve Hindistan’ı unutmayıp, ‘1907 Amerikası’nı da örnek aldı:
“Değerli arkadaşlar yine Çin’de 1960 metan gazı patlaması 684. Ve Japonya’da 1963’te yine kömür tozu patlaması 458. Hindistan 375. 1975’te metan gazı alev aldı, maden çatısı çöktü ve 372. Bu ocakların bu noktada bu tür kazaları sürekli olan şeyler. Bakın Amerika, teknolojisiyle her şeyiyle… 1907 iki ayrı madende grizu ve kömür tozu patlaması 361.”
Tutanakları da çarpıttı

Başbakan, bu konuşmasından dakikalar sonra ‘Hükümet istifa’ sloganı atan protestocuların ortasında kalıp süpermarkete sığınmak zorunda kaldı. (Fotoğraf: facebook.com/sisteminkolesiolmayin2)
Erdoğan’ın, CHP’nin Ekim 2013’te verilen ve sadece iki hafta önce, 29 Nisan’da AKP’nin oylarıyla reddedilen araştırma önergesi hakkındaki açıklaması da gerçeklerle uyumlu değildi. Zira Başbakan, ‘Soma‘ sözcüğünün en az 30 defa geçtiği tutanaklar için ‘Soma’yla alakasız, gündem değiştirme ve suistimal amaçlı‘ dedi:
“Öncelikle ben o günkü meclis tutanağını incelemenizi isterim. O günkü gündemde bu Soma ile ilgili CHP’li vekilin getirdiği öneri veya önerge, sadece o günkü gündemi engellemeye yöneliktir. Kendi konuşmasında Soma’yla ilgili tek kelime bulamazsınız. Başlıkta Soma geçiyor ama içerde yok. Ve olay, tam böyle bir anda, tam bir suistimal olarak kullanılma gayreti içerisindedir ve bunun istismarına da biz zaten fırsat vermeyiz. Olay zaten mart ayının sonunda olmuştur, 1,5 ay geçmiştir. Tutanak gerçekten şaşırtıcıdır, çünkü içeride konuyla alakalı en ufak bir şey yok. Üzücü olan da bu” dedi.
Ancak CHP’li Özgür Özel’in araştırma önergesi de, o günkü Meclis tutanaklarının tam metni de, Erdoğan’ın söylediklerini boşa çıkarıyor.
Erdoğan’ı yalanlayan Meclis tutanakları
CHP’nin önergesinin tam metni
‘Kader’ yerine ‘fıtrat’
Ölen işçilerin ‘vücutlarında en ufak bir darbe, yara söz konusu olmadığını’ vurgulayan Başbakan’ın, 2010’da 30 işçinin can verdiği Karadon Madeni faciasında hakkındaki ‘kader‘ tespitinin yerini de bu kez ‘fıtrat‘ aldı:
“Bunlar olağan şeylerdir. Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bunun yapısında, fıtratında bunlar var. Hiç kaza olmayacak diye bir şey yok. Tabii işin boyutunun bu kadar fazla olması bizi derinden yaralamıştır.”
Başbakan bu kaderin dünya ülkelerine göre Türkiye’de neden çok daha fazla tecelli ettiğine ise açıklık getirmedi.
‘Güzel şartlarda otopsi’
Erdoğan’ın, iki gündür Soma’dan gelen haberlerin aksine ‘otopsinin güzel şartlar altında yapıldığını’ söylemesi de tepki çekti: “Ocaklardan çıkan yaralılarımız ve ebediyete intikal eden kardeşlerimizle ilgili adli tıp noktasındaki çalışmaları, Kırkağaç’ta en güzel şartlara sahip bir yerde, orada da süratle otopsileri gerçekleştirmenin gayretine girdik.”
‘Bu tür havaları fırsat bilip…’
Başbakan, ‘fırsatçılar‘ diye nitelediği kesime seslenme fırsatını da kaçırmadı: “Fakat burada tüm medyanın huzurunda milletime bir şeyi daha duyurmak istiyorum; o da şudur, bu tür havaları fırsat bilip, bunları istismar etmek isteyen bazı aşırı uçlar var, gruplar var. Bunlara da değer verilmemesinin ülkemizin huzuru için, ülkemizin birliği beraberliği için çok çok önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum.”
Şirkete toz kondurtmadı
Son olarak Erdoğan’ın, facianın gerçekleştiği maden ocağının sahibi Soma Holding’e toz kondurtmaması da dikkat çekti. Şirket için ‘başarılı bir işletmeci’ ifadesini kullanan Başbakan, maden ocağının gerekli denetimlerden geçtiğini de savundu.