Mimarlar Odası ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı, Başakşehir Göçmen konutlarında altından metro hattı geçen ve bir kısmı dolgu alan olduğu belirtilen araziye inşa edilecek imam hatip lisesi için “Deprem beklenen İstanbul’da böyle riskli bir alana hem yerin altındaki hem üstündekileri tehdit edecek kamu yapıları getirmek ciddi bir suçtur” diye konuştu.
Çevik kuvvet nöbet tutuyor

Fotoğraflar: DHA
Bulgaristan’dan gelen Türklerin yerleştirilmesi için Turgut Özal döneminde İstanbul Başakşehir’de yapılan Göçmen Konutları’nın park alanı, Başakşehir Anadolu Kız İmam Hatip Lisesi inşaatının yapımı için sac levhalarla kapatıldı.
Geçtiğimiz günlerde park alanına okul inşaatı yapımı nedeniyle başlayan gerginlikte altı kişi gözaltına alınmıştı. Hafriyat çalışmalarının henüz başlamadığı alan çevresinde halen TOMA ve çevik kuvvet ekipleri nöbet tutuyor.
Yedi bloktan oluşan, bin 440 öğrenci kapasiteli okulun yapılacağı zemininin dolgu olduğunu savunan mahalle sakinleri, okulun deprem güvenliğin açısından büyük tehlike yaratacağını söylüyor.
Dere yatağıydı, düzleştirilip parka çevrildi
1998 yılından bu yana Göçmen konutlarında ikamet ettiklerini belirten Sema Bilir, “Burası yamaçtı, dere yatağıydı, inşaat molozlarıyla dolu bir alandı. Sonra belediye tarafından düzleştirilip park haline çevrildi, İBB Başkanı Kadir Topbaş tarafından mahalleye hediye edildi” dedi.
Böyle bir alana güvenemiyorum
İnşaat çalışmaları sırasında yürüyüş yolunun kapatılmayacağının söylenmesine rağmen alanın sac levhalarla kapatıldığını belirten Bilir, “Metro güzergahının üzerine kamu binası yapmayı vicdanına sığdıramıyorum. Bu okulda bu mahallenin çocukları okuyacak. Böyle bir alana güvenemiyorum” diye konuştu.
Böyle riskli bir alana yapı inşa etmek suç
İTÜ İnşaat Fakültesi Bölümü’nün 11 Nisan 2013’te eğitim tesis inşaatının altından geçen raylı sistem hattına etkileri hakkında hazırlanan teknik raporda, zeminin inşaata uygun olduğu belirtiliyor.
Zemin inceleme raporlarının parselin bir kısmı için alındığını savunan Mimarlar Odası ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı ise şunları söyledi: “Buradaki insanların yaşam alanlarının elinden alınmasının da ötesinde, burada bir risk var. Burası dere yatağı, su toplama alanı. Zaten metro inşaatı sırasında da göçmeler olmuş. Deprem beklenen İstanbul’da böyle riskli bir alana hem yerin altındaki hem üstündeki toplumu tehdit edecek kamu yapıları getirmek ciddi bir suç.”
Turgut Özal tarafından Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç eden yurttaşların yerleştirildiği Göçmen Konutları’nda yaklaşık bin 600 daire bulunuyor. İnşaatın başlamasıyla birlikte alanda imam hatip lisesi yapılmasını isteyenlerle karşı karşıya gelen mahalle sakinleri, okula karşı olmadıklarını ancak inşaat yapılacak alanın bölgedeki tek yeşil alan olduğunun altını çizdi.
‘Anne parkım nerede’ diye sordu, cevap veremedim
Çocuklarını oynatacak başka alanları kalmadığını savunan Ruhten Hayridin “Parkımızı, yeşil alanımızı işgal ettiler. Çocuklarımızı dışarı çıkaracak bir alanımız kalmadı. Okula kesinlikle karşı değiliz. İstedikleri yere okul yapsınlar ama biz parkımızı istiyoruz” dedi.
İki yaşında çocuğunun güvenliği konusunda endişe yaşayan Kerime Özlem ise “Bu yaz iş makinelerinden iki yaşındaki çocuğumu nasıl koruyacağım. Çocuğum barikatları görünce ‘anne parkım nerede’ diye sordu, ben cevap veremedim” diye konuştu.