Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 26. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, FETÖ’nün siyasi ayağına ilişkin açıklamaları, gündemin zaten ilk sıralarında olan konuyu, daha da alevlendirdi. Eski istihbaratçı ve FETÖ’den tutuklu Enver Altaylı hakkında yazılan iddianamedeki bilgiler, Altaylı’nın ilişkileri ve FETÖ lideri Gülen’e yazdığı mektup da dikkate alındığında, konunun daha uzun süre gündemde kalacağı anlaşılıyor. Zira sorun, iktidar ve muhalefet blokları arasında da karşılıklı suçlamalarla sürekli öne çıkıyor.
Meseleyi daha sağlıklı, doğru bir zeminde tartışmak zorunlu olduğundan, şu hususları dikkate almakta yarar var:
Birincisi, FETÖ, silahlı kuvvetlerden üniversitelere, eğitimden sağlığa, yargıdan Diyanet’e dek devletin tüm birimlerinde, kurumlarında örgütlendiği gibi, özel sektörde, iş dünyasında, sendikalarda, demokratik kitle örgütlerinde, spor kulüplerinde, meslek odalarında, kısacası yaşamın her alanında, toplumun her kesiminde de örgütlenmiş. O nedenle FETÖ’yle mücadelede siyasi, hukuki, idari, mali, örgütsel boyutların yanında ideolojik, toplumsal, kültürel boyutları gözetmek şart. Bunlardan birindeki eksiklik, irade noksanlığı, kararlılık zaafı, mücadelenin tamamını olumsuz etkiliyor.