Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, hasta ile sağlık çalışanı arasındaki ilişkiyi ‘daha olgun’ hale getireceklerini söyledi.

Basın toplantısı düzenleyen sağlık bakanı özetle şunları söyledi:
* Sorunlarla kişisel olarak mücadele etmek yerine, devletin getireceği çözüme güvenmeliyiz. Hastaneler, bu kerim devletin göz bebeği kurumlardır.
* Kişilerin hataları varsa o hatalarla ne bu kurumları ne de bir meslek grubunu etiketlemekten kaçınmalıyız.
* Biliyoruz ki; şiddet olayları, hasta-hekim insicamını giderek daha fazla etkilemeye başladı. Şunu hemen söylemek, artan şiddet olaylarından hareketle bu saygın toplumun tamamını yargılamaya kalkanları baştan uyarmak isterim.
* Ülkemizde günbegün artış gösteren olaylara, genel olarak, suça eğilimli veya daha önce suç işlemiş, bazı örneklerde madde bağımlılığı olan, kendini kuralların ve kamu otoritesinin üzerinde gören bir kişilik yapısına sahip olduğu anlaşılan, ayrıca stres anında davranış kontrolünü kaybetmeye meyyal kişiler yol açıyor.
* Doktoruna, hemşiresine fiziki şiddet uygulayan kişilerin birçoğunun, aile içi bireyler başta olmak üzere başka şiddet vakalarının bulunması tesadüf değildir. Şiddet olaylarında ciddi bir bölümü de sözlü şiddet oluşturmaktadır.
* Bu gruptaki şiddetin kaynağı ise, bizce, hasta veya hasta yakını ile sağlık çalışanı arasındaki yanlış beklentiden kaynaklanan gerilimdir. Beklentilerin makul hale getirilmesi ve gerilimin yönetilmesiyle bu kategorideki sorunu, sağlık çalışanları için atılacak adımların oluşturacağı zeminle aşacağımıza inanıyorum.
* Teşhis hekimin ise hüküm de hâkimindir. Bu sebeple, bilhassa hekim arkadaşlarımızdan, tüm camiamızdan rica ediyorum. Adalete güvenin. Yapılacak yeni yasal düzenlemeler, sizleri şimdiden müsterih etsin.
* Sağlıkta şiddet suçlarının önlenmesi, Malpraktis davalarındaki hata ve haksızlıkların sona erdirilmesi için bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören Kanun Teklifi, meclisimize sunulup, Adalet Komisyonu’na sevk edildi.
* Bu kanun teklifi, kasten yaralamada tutuklu yargılanma sonucunu doğuracak. Yine bu kanun teklifi, sağlık hizmetini engelleme suçunu şiddet olayında cezayı artırıcı bir suç haline getirecek.
* Malpraktis kaynaklı dava açılabilmesi, kurulacak Mesleki Sorumluluk Kurulunun onayı şartına bağlanacak. Teklifin temelini oluşturan hükümler, tarihi bir sonuç doğuruyor: Kasıt olmadığı sürece hekimden tazminat yükü kalkacak. Vatandaşın mağduriyeti varsa bunu devlet karşılayacak.
* Camiamız, bu gelişmelerden duyulacak heyecanı maalesef göstermedi. Neden? Maalesef daha önce de örneğini yaşadığımız olaylar yaşandı. Sorunların çözümü etrafında buluşmak yerine, sorunların güncel örnekleri etrafında toplanıldı. Seyri hukuka bırakılması gereken bir olay, neredeyse bir taraflaşmaya, ayrışmaya yol açtı.
* Bize gelecek ve huzur vaat eden gerçek gündemden kopmak hatadır. Öte yandan, suç ve ceza şahsidir. Bir kişinin hatası, ne bir kurumun ne de bir meslek grubunun hatasıdır.
* Biz toplum olarak, salgının dehşet saçtığı günlerde sağlık çalışanlarına ‘sağlık ordusu’ adını verdik. ‘Ordu-millet’ olan bu toplum, bu iki orduyu ayıramaz.
* Sözlerimi üç vurguyla bitirmek istiyorum:
-Hasta haklarının korunmasında hassasız.
-Hasta-sağlık çalışanı arasındaki ilişkiyi daha olgun hale getireceğiz.
-Sağlıkta her türlü şiddet olayına, sağlık çalışanlarının açılan davalarda haksız bedeller ödemesine karşı sayın cumhurbaşkanımızın öncülüğünde gereken adımları atacağız.