Çevre örgütlerinin ve yurttaşların doğada dönüşü olmayan tahribat yaratacağı gerekçesiyle karşı çıktığı hidroelektrik santral (HES) projelerini ‘tek başına’ savunan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “HES’ler cari açığın azaltılmasında gerçekten çok kilit unsur haline geldi” dedi.
HES’ler su kullanmıyormuş!
Özellikle Karadeniz bölgesinde yapımı planlanan HES’ler su kaynaklarına yönelik ciddi bir tehdit oluştururken Bakan Eroğlu, HES’lerin su kullanmadığını, dolayısıyla, çevreye zararı olmadığını iddia etti.
HES yapımını üstlenen şirketlerin kesilen bir ağaç yerine beş ağaç diktiklerini ifade eden Eroğlu, “Bunlar çevre için güzelliktir. Yaptıkları baraj, gölet sayesinde civardaki içme suyu, sulama suyu ihtiyaçları karşılanıyor” diye konuştu.
‘Tek başıma mücadele ediyorum’
HES mücadelesinde yalnız kaldığını belirten Bakan Eroğlu, Türkiye Müteahhitler Birliği Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, müteahhitlerden destek istedi.
Hidroelektirk enerjinin en temiz enerjilerden biri olduğu iddiasını dile getiren Eroğlu, “Herhangi bir su falan tükettiği yoktur. Sadece suyun gücünden istifade ederek elektrik üretiyor” dedi.
İşte HES ile kurutulan dereler
Bakan Eroğlu’nun açıklamalarının aksine, BirGün’e konuşan Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP) sözcüsü Ömer Şan “Kuruyan dereleri görmeyen Eroğlu hangi ülkenin bakanı?” diyerek tepki göstermişti.
Rize Güneysu Gürgen deresi
Güneysu İlçesi Gürgen Vadisi`nde faaliyete geçen HES için suyun tünele alındığı 4 kilometrelik alanda da dere yatağı kurudu, ot bile yeşerdi!
Melet ırmağı
HES nedeniyle büyük bölümü kuruyan Gürgen Deresi’ne ikinci bir HES inşaatı daha yapılmış, yurttaşlar tepki göstermişti.
Alakır nehri
Antalya’nın Kumluca İlçesi’ndeki Alakır Vadisi’ni besleyen 60 kilometre uzunluğundaki Alakır Nehri üzerinde üçü tamamlanmış, beşi de proje veya planlama aşamasındaki HES’lerin akarsu üzerinde suyu borulara hapsetmesi nedeniyle etrafındaki doğal yapı da bozulmaya başladı. HES’ler nedeniyle kesilerek yok edilen binlerce asırlık ağacın yanı sıra, ağaçlar da kurumaya yüz tuttu. Su bulamayan hayvanlar öldü.
Üstelik, Antalya Bölge İdare Mahkemesi Dedegöl Enerji şirketine ait Kürce HES hakkında ‘esas’ yönünden ‘çevreye telafisi mümkün olmayan zararlar verdiğinden ötürü’ mühürlemişti. Ancak ‘usul’ yönünden zaman aşımı gerekçesiyle tekrar faaliyetine izin vermesiyle birlikte baharın ortasında kuruyan Alakır Nehri’nde sucul yaşam neredeyse tamamen yok oldu.
Bakanlığın raporu da bakanı yalanlıyor
2010 yılında, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Devlet Su İşleri (DSİ) yetkililerinin Rize’deki vadilerde yapımı süren HES inşaatlarına ilişkin hazırladıkları raporda ‘doğada büyük tahribat oluştuğu’ görüşüne yer verilmişti.
Radikal’in haberinde yer verilen raporda şu ifadeler yer almıştı: “Mevcut HES inşaatları nedeniyle açılan su iletim tünelleri ve cebri boruların geçtiği alanlardaki hafriyatların gelişigüzel eğimli arazilere bırakılmasıyla orman alanlarında büyük tahribatlar oluştu. Dere yatakları doldurularak, su akım rejimi ve kalitesi olumsuz etkilenmektedir. Yapılan çalışmalarda gerekli tedbirler alınmadığı için çevre kirliliği oluştu, işletmeye geçmiş tesislerde dere yatağına bırakılacak ihtiyaç suyunun yetersiz, balık geçitlerinin de hiç yapılmamış ya da uygun inşa edilmediği görüldü.”