AYŞEGÜL KASAP
aysegulkasap@diken.com.tr
@aysegul_kasap
Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde bulunan Tavuk Adası’nda ‘ne olduğu bilinmeyen’ bir inşaat çalışması başlatıldı. Ne olduğu bilinmiyor çünkü inşaat malzemelerinin yığıldığı alanda inşaata dair bir tabela bile yok. “Ruhsat alınmış mı? Alındıysa ne kapsamında alındı?” sorularının yanıtı da yok. Çünkü hem belediye hem arazi sahibi soruları yanıtlamıyor.
İki yıldır halkın adaya çıkması da fiilen engelleniyor. Basit bir iskelesi bulunan adaya balıkçılar bile yaklaşamıyor. Ama bu süre zarfında adaya inşaat malzemeleri taşınıyor, makineler ve kepçeler çalışıyor.
Yöre halkı ne olduğunu anlayabilmek için kürekle adaya gitmeye çalıştı. Uzaktan da olsa fotoğraflar çekti. Denizin dibine yükseltilmek için dolgu yapıldığını gözlemledi.

Doğal SİT alanı ve korumada
Tavuk Adası, ‘Doğal SİT Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ ve aynı zamanda Ayvalık Adaları Tabiat Parkı sınırları içinde. Yani mutlak koruma alanında. Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından koruma grubuysa 2009’da 1 olarak belirlenmiş.
Tüm bunlarla birlikte Ayvalık, 2017 yılında Ayvalık Endüstriyel Peyzajı adıyla UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne kabul edildi. Yani Tavuk Adası’nın kültürel ve doğal peyzajına zarar verecek her türlü çalışma kültürel mirasa zarar verecek ve UNESCO adaylık sürecini de olumsuz etkileyecek.
Ayvalık’ın UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girişini sağlayan Prof. Dr. Neriman Şahin Güçhan’la konuştuk. Güçhan aynı zamanda ODTÜ Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, Kültürel Mirası Koruma Programı öğretim üyesi.
Projeye dair hiçbir detay bilinmiyor. Sadece bir imaj var. Projeye ait olduğu tahmin edilen imaj ve adaya yığılan inşaat malzemeleri üzerinden hem bilim insanları hem de yöre halkı ne yapılmaya çalışıldığını anlamaya çalışıyor.

Restorasyon deniyor ama…
Adada bir manastır var. Daha doğrusu yalnızca temeli. Yıllar önce bombalanmış, harabeye dönmüş. Kalan taşlarsa başka yerlerde kullanılmak için yıllar önce taşınmış. Yani manastıra ait özgün bir parça çok az.
Bu manastırın restore edileceği söyleniyor. Güçhan da bunun imkansız olduğunu belirtti: “Bir kalıntı üstünde, bir restorasyon diyemeyiz buna rekonstrüksiyon yapılıyor. Elde de bir iki fotoğraf var, çizim ve belge hiçbir şekilde yok. Daha önce bir araştırma kazısı yapılmış. Çıkan izlere göre yeni bir proje hazırlanmış ama bu bir yeniden yapım projesi, restorasyon değil.”

‘Doğaya ciddi anlamda müdahale’
Manastırın yine de özgün bir eser olduğunu belirten Güçhan imajdan yola çıkarak adada turistik tesis yapılması yönünde bir hazırlık olduğunu söyledi: “Bungalov veya yapı var imajda, bilmiyoruz. Çünkü imaj çok net değil. Ama o sayıda ve çoklukta bungalov ya da yapı yapılması, adanın kıyı çizgisinin tamamında düzenlemeler öngörülmesi ve çok sığ olan denize dolgu yapılması doğaya ciddi anlamda bir müdahale demek.”
Güçhan şöyle devam etti: “Ayvalık ‘Ayvalık Endüstriyel Peyzajı’ adıyla UNESCO Dünya Miras Alanı Geçici listesine kabul edilirken belirlenen sınırlar, Ayvalık yerleşiminin doğusunda kalan tüm zeytinliklerle, Ayvalık ve Cunda Adası’ndaki KENTSEL SİT’leri içeriyordu. Bu alanın çeperleriyse zaten Tavuk Adası olarak bilinen adayla birlikte 22 adayı içeren Ayvalık Tabiat Parkı ve Doğal Sit olarak tanımlanmış alanlarla çevrelenmiştir. Yasal olarak Tabiat Parkı’nın koruma statüsü zaten doğal SİT’ten daha yüksek olduğu için bu koruma alanlarının Ayvalık Endüstriyel Peyzajı için bir tampon olarak devamlılığı öngörülmüştü.
Söz konusu gelişmelerin olduğu Tavuk Adası’ysa hem Tabiat Parkı’nın parçası olarak ve hem de doğal sit statüsü nedeniyle doğal nitelikleriyle birlikte korunması gereken bir alan. Buna rağmen adada yapılması planlanan görsele bakıldığında manastır restorasyonu dışında kalan adanın tamamında kıyı çizgisine ve denizin içine müdahale edildiği gibi adanın tüm doğal zemini de müdahaleye açılmış görünüyor. Kıyılar büyük oranda plaj olarak düzenleniyor ve açık alanın tamamıysa küçük yapılardan oluşan dev bir turistik tesisle kaplanıyor.“

Topografyayı değiştiren bir düzenleme
Kanunlara göre Tabiat Parkı’nın içinde doğaya böyle bir büyüklükte müdahale yapılamaz. Kıyı bandı da değiştirilemez. Zaten planlanan projenin de bir karşılığı yok çünkü orası sığ bir ada. Plaj yapacakları yer yüzmeye de uygun değil.
Ayrıca yasal olarak da Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı’na (2004) göre doğaya bu şekilde müdahale edilemez ve kıyı bandı da değiştirilemez.
Güçhan, Ayvalık’ın böyle bir ihtiyacı yokken doğaya bu büyüklükte bir müdahale yapılmasının tehlikelerini de anlattı: “Hazırlanan projeye göre kıyının büyük kısmı ve manastır dışında kalan tüm açık alana müdahale ediliyor; yollar ve birçok küçük yapı yapılarak ada turistik bir otele dönüşüyor. Tabiat parkı içinde kalan bir alanda bu yapılamaz. Oysa günlerdir teknelerle adaya beton bloklara benzeyen yapı malzemesi taşınıyor. Bunlar büyük ihtimalle deniz kıyısındaki dolgularda kullanmak üzere getirilmiş olmalı. Ki tüm bu gözlemler çok tedirgin edici.
Tabiat Parkı ve Doğal SİT alanından sorumlu kurum Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’yla yerel düzeyde görev yapan Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonu. Bu projenin bu komisyon veya bakanlıkça onaylandığına dair de bir bilgi yok. Kamuoyunda bu kaygılar sürerken, ne bu yerel birimler ve belediye ne de mal sahibinden projenin niteliğine dair bir açıklama yapılmıyor.”

‘Dünya mirası listesine giremeyebilir’
Tabela konusunu sorduğumuzda da şöyle yanıt verdi Güçhan: “Orası özel mülk de olsa, şantiye ruhsatı alıp, bir tabela asmak durumunda mal sahibi. Söz konusu tabelada izin ve ruhsat veren kurumların onaylarına ilişkin de bilgi olmalı. Henüz adada bir tabela yok. İnşaat ruhsatı alınmış mı? O malzeme oraya nasıl yığılıyor? Bu soruların da yanıtlarını bilmiyoruz. İnşaat ruhsatına ilişkin bir tabela koyulursa –ki bu yasal olarak bir zorunluluk- bu durumda belediyenin ve diğer kurumların hangi kararıyla inşaat ruhsatı aldığını da öğreneceğiz.“
Güçhan kamuoyuna şöyle seslendi: “Eğer adada bu müdahaleler yapılır ve adanın tamamı bu yoğunlukta turistik kullanıma açılırsa Ayvalık’ın UNESCO Dünya Mirası listesine girme şansı kalmayabilir. Bu tehdidin herkes farkında olmalı ve duyarlı davranmalı. Belediye, karar erkine sahip kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve mal sahibi de dâhil, herkesi bu konuda daha özenli olmaya davet ediyorum.”
‘Bilinmezlik içinde gidiyoruz’
Balıkesir Büyükşehir Belediye Meclisi üyeleri Cengiz Dikici ve Ahmet Erkal, konuyla ilgili soru önergesi vermiş: “Yerel halkın hafızasında, yaşayışında önemli yeri olan ve üzerindeki kültür varlıklarının ve deniz/karasal doğal yaşam bütünlüğünün evrensel değeri bulunan adanın nerede ise iki yıldır halka kapatılarak, kıyıya çıkışı fiilen engellenen Tavuk Adası ile ilgili olarak ne tür bir proje bulunmaktadır? Bu projenin kapsamı nedir ve hangi kurum tarafından onaylanmıştır? Hangi plan kararlarına dayalı olarak hazırlanmıştır?”
Soru önergesini veren iki isimle de konuştuk. Dikici soru önergesinin yanıtının bir sonraki meclis toplantısında geleceğini tahmin ediyor. Ayvalık belediyesi, Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı ve koruma kurulundan da yanıt beklediklerini ama şimdiye kadar bir dönüş olmadığını söyledi.
Aynı zamanda Ayvalık Belediye Meclis üyesi Erkal da bölgede yapılan çalışmaya dair hiçbir bilgi paylaşılmadığını söyledi: “Şu anda bir bilinmezlik içinde gidiyor. Öğrenmeye çalışıyoruz. Oraya inşaat malzemelerini yığıyorlar ama daha bize belediyeden projeyle ilgili bilgi verilmedi.”