CANAN COŞKUN
canancoskun2@gmail.com
@canancoskun
Akademisyen ve yazar Mehmet Altan’ın tutukluyken Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından verilen ihlal kararlarını yok sayan ve yasa hükümlerine aykırı yargılama yapan İstanbul 26’ncı ve 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi hâkimlerine açtığı tazminat davası bugün başladı. Altan “Burada yargılanan insanlar AYM kararını hiçe sayarak beni keyfi bir şekilde hapiste tuttular. Bütün bunlar olağan mı karşılanacak” diye sordu.
Altan, 22 Eylül 2016’da tutuklanmış, AYM 11 Ocak 2018’de, AİHM’se 20 Mart 2018’de ihlal ve tahliye kararı vermişti, ancak Altan, bu kararlara rağmen beş buçuk ay daha tutuklu kalmış ve 7 Haziran 2018’de tahliye edilmişti.
Altan’ın avukatı Figen Albuga Çalıkuşu, AYM ve AİHM kararlarına karşın tahliye kararı vermeyerek hukuka ve Anayasa’ya aykırı hareket eden hâkimler Kemal Selçuk Yalçın, Mehmet Akif Ayaz, Abdurrahman Orkun Dağ ve Seval Alaçam’a tazminat davası açmıştı. Davalı taraf olan Hazine ve Maliye Bakanlığı, sebebiyet veren kişi olarak yargılamayı yapan üç hâkimi ihbar etmişti.
İlk dava Yargıtay’da
Tazminat davası kapsamında AYM ve AİHM kararlarını uygulamayarak yasaya aykırı yargılama yapan hâkimlerden Abdurrahman Orkun Dağ, Cumhuriyet gazetesi davasında mahkûmiyet kararları verdikten sonra Yargıtay’a atanmıştı. Bu nedenle Dağ hakkındaki tazminat davası 13 Ekim’de Yargıtay’da açıldı. Bu dosyada da davalı Hazine ve Maliye Bakanlığı, sebebiyet veren kişi olarak hâkim Orkun Dağ’ı ihbar etmişti. Dağ hakkındaki davaya 21 Aralık’ta devam edilecek.
Mahkeme, hâkimler Kemal Selçuk Yalçın, Mehmet Akif Ayaz ve Seval Alaçam’ın dosyasını da Yargıtay’a yolladığı için hepsi Abdurrahman Orkun Dağ ile birlikte yargılanacak.
İstanbul 40’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen tazminat davasına Altan ve avukatı Albuga Çalıkuşu katıldı. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın avukatı ile davalı hâkimler ve avukatları ise duruşmaya gelmedi.
Mehmet Altan: Yasalar yok mu sayılacak?
Duruşmada söz alan Mehmet Altan şunları söyledi: “Ben usul kurallarına uyulmayan ve keyfi adli işlemler yapılan bir hukuki süreçten ağır bedeller ödeyerek geçtim. Yıllarca haksızlığı yüksek mahkeme kararlarıyla kanıtlanmış uygulamalar nedeniyle hapis yattım. Üstelik AYM’nin verdiği ‘hak ihlali’ kararına rağmen mahkeme bu kararı tanımayarak beni hapiste tutmayı Anayasa’ya aykırı bir şekilde sürdürdü.
Bu davada adı geçen kişiler AYM’nin üç ihlal kararına rağmen beni ‘cebir ve şiddet’ unsurunu şart koşan TCK 309’uncu maddesine göre ‘ağırlaştırılmış müebbete’ mahkum etti. Üstelik gerekçeye ‘manevi cebir’ yazmaktan çekinmediler. Sizin benden çok daha iyi bildiğiniz gibi ‘manevi cebir’ diye bir suç yoktur bizim yasalarımızda. Olmayan bir suçtan ağırlaştırılmış müebbet vermek tek başına zaten ‘keyfi adli tasarrufa’ giriyor. Bu durumu ilk savunmamda da vurgulamıştım ama uyarılarım soğuk bir aldırmazlıkla boğulmak istendi.
AYM, AİHM ve Yargıtay kararlarında da vurgulandığı gibi karakola bile çağrılmamam gerektiği halde bana kasten zulmeden ve AYM kararlarına uymayarak Anayasa’nın 153’üncü maddesini açıkça çiğneyip anayasa suçu işlemiş kişiler söz konusu.
Bu dava klasik bir tazminat davası değil. Hele benim için hiç değil. Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasında hukuk devleti olduğu yazıyor. Yaşayageldiğim dava ise bunu tamamen ret ediyor. Mahkemeniz, asla olmaması gereken bu çelişkiyi giderecek ve hukuku, hukuk devletini, anayasal düzeni sarsan uygulamaları en azından bir ölçüde cezalandıracak diye umuyorum.
AYM’nin, AİHM’in ve Yargıtay’ın suç yoktur dediği bir davada ben kanıtsız bir şekilde yıllarca hapis yattım. Yetmedi burada yargılanan insanlar AYM’nin kararını hiçe sayarak beni keyfi bir şekilde hapiste tuttular. Bütün bunlar olağan mı karşılanacak?
İsteyen istediği gibi yasaları ve Anayasa’yı çiğneyebilecek mi? Yasalar yok mu sayılacak?
Mahkemenizin kararı, sadece bir tazminata hükmetmeyecek, Türkiye’de hukuk devletini yok saymaya eğilimli insanların suç işlemesini önleyecek bir örnek olacak. Karar heyetinizin.”
‘Uygulamamak için çaba harcadılar’
Avukat Figen Albuga Çalıkuşu da hâkimlerin ‘AYM kararlarının uygulanmaması için büyük bir çaba harcadığını’ söyledi. Çalıkuşu, AYM’nin ihlal kararı verdikten sonra kararı Twitter’dan paylaştığını hatırlatarak “Onu da yok saydılar. Yargılama sırasında da hâkim Kemal Selçuk Yalçın bize ‘Gülmeyin’, ‘Konuşmayın’, ‘Salondan atarım’ gibi tehditler savurdu. Yargılama sürerken savcı Can Tuncay dosyaya bilgi-belge yollamaya devam etti” dedi.
Mahkeme başkanı, hâkimlere açılan davaların Yargıtay 4’üncü Hukuk Dairesi’nde görüldüğünü söyledi. Kısa bir ara veren heyet dosyayı görevsizlik kararıyla Yargıtay 4’üncü Hukuk Dairesi’ne yolladı.