Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvurusu sonucu hak ihlaline uğradığına hükmedilip 25 bin lira tazminat kazanan Alman Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri Deniz Yücel, “Bu kararla ayrıca hakkımdaki abuk sabuk iddianameyi hazırlayan ve ‘Çağlayan’ın en geri zekâlı savcısı’ olarak bilinen başsavcı vekili Hasan Yılmaz’ın bu ünvanı boşuna taşımadığı tescillendi” dedi.
Yücel AYM kararı sonrası yaptığı açıklamada Türk mahkemelerine. siyasilere ve medyaya ağır eleştirilerde bulundu.
Yücel’in açıklaması şöyle:
- Daha savcı sorgusu esnasında avukatımla söylemiştik: Suç sayılan tüm faaliyetlerim gazeteciliktir ve gazetecilik suç değildir. Dinleselerdi ne ben mağdur, ne kendileri rezil olurdu.
- Anayasa Mahkemesi’nin iki senelik gecikmeyle de olsa sonra bu tespitimize katılması sevindirici. Kötü muamele konusundaki red kararı ise üzücü ve yanlış.
- Daha dün Cumhuriyet davasında gazetecilik açısından vahim kararlar alan AYM’nin şimdi tam tersine bir karar alması ilginçtir.
- AYM’nin tutuklanmamı hukuka aykırı bulmasıyla adalet tecelli etmedi. Geç gelen adalet, adalet değidir. Hayatımdan ve sevdiklerimin hayatlarından çalınan bir senenin telafisi 25 bin TL değildir, bin katı da olamaz.
- AYM’nin uygun gördüğü ‘manevi tazminatı‘, Ali İsmail Korkmaz Vakfı’na ve gazetecilik kurumlarına bağışlamak üzere kabul ederim.
- Bu kararla, Tayyip Erdoğan’dan başlayarak Mevlüt Çavuşoğlu, Bekir Bozdağ vb. ve gaspçı oldukları tescillendi. İktidar medyasının alçaklığı bir kere daha gözler önüne serildi.
- Rehin alınmama katkıda bulunan herkes -suç örgütü elebaşı Erdoğan ve bakan, hâkim, savcı vs. sıfatındaki diğer çete mensuplarına kadar- hukuk karşısında hesap verene kadar bu dava bitmeyecektir.