Anayasa Mahkemesi (AYM), aynı işyerindeki bazı çalışanlara kreş imkanı sağlanırken bazılarına bu imkanın tanınmamasını ayrımcılık yasağının ihlali saydı.
AA’nın Resmi Gazete’deki karardan aktardığına göre 2005’ten 2011’e kadar özel şirkette çalışan başvurucu, işyerindeki bazı kadın çalışanlardan farklı olarak kreş imkanından yararlandırılmadığı gerekçesiyle kendisine ayrımcılık tazminatı ödenmesi ve çocuğunun kreşine ödediği bedelin tazmin edilmesi istemiyle dava açtı.
Davaya bakan İstanbul Anadolu 21’inci İş Mahkemesi, davayı ayrımcılık tazminatı yönünden kabul ederek başvurucuya 3 bin 787 lira tazminat ödenmesine, yoksun kaldığı haklar ile kreşe ödenen bedelin tazmini isteminin ise reddine hükmetti.
Tarafların karşılıklı temyizi üzerine dosya, Yargıtay 9’uncu Hukuk Dairesi’ne gitti.
Daire iş mahkemesinin kararını, 4857 sayılı İş Kanunu’nda sayılan ayrımcılık temellerinden birinin varlığının ispatlanamadığı gerekçesiyle başvurucunun aleyhine bozdu. Bunun üzerine yeniden yapılan yargılamada yerel mahkeme, Yargıtay’ın bozma kararına uyarak davayı reddetti. Bu karar Yargıtay tarafından onandı.
Başvurucu, aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiğini belirterek AYM’ye bireysel başvuru yaptı.
Başvuruyu inceleyen yüksek mahkeme, Anayasa’nın 20’nci maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı Anayasa’nın 10’uncu maddesinde belirtilen ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine hükmetti. İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması, yeniden yargılama yapılması için karar örneğinin yerel mahkemeye gönderilmesini kararlaştırdı.
Kararın gerekçesinden
AYM’nin gerekçesinde, başvurucunun çalıştığı dönemdeki mevzuat hükümleri gereği 150’den çok kadın işçi çalıştıran işverenlerin kreş kurma yükümlüğü altında oldukları, kreşten yararlanmanın da ailenin huzur ve refahını etkilediği ifade edildi.
Başvurucunun, Anayasa’nın 20’nci maddesi kapsamındaki aile hayatına saygı hakkının norm alanına giren bir menfaatinin bulunduğunun tespit edildiği belirtilen kararda, bu kapsamda Anayasa’nın 10’uncu maddesinde güvence altına alınan ayrımcılık yasağı çerçevesinde inceleme yapıldığı anlatıldı.
“Anayasa’nın 10’uncu maddesinde düzenlenen ayrımcılık yasağından doğan güvenceler, hukuki durumları benzer olanlara farklı muamele edilmesiyle harekete geçer” ifadesinin yer aldığı kararda, başvuru konusu olayda işverenin başvurucuya kreş imkanı sağlamamasının farklı muamele teşkil ettiği bildirildi.
İşverenin, durumları benzer olan çocuklu kadın çalışanlar arasında kreş imkanından yararlandırma bakımından farklı davrandığı belirtilen kararda şöyle dendi: “Anayasa’nın 10’uncu maddesinde düzenlenen ayrımcılık yasağının amacı benzer durumda bulunanlara objektif ve makul bir sebebi olmaksızın farklı muamelede bulunulmasının önlenmesidir. Ayrımcılık yasağının sağladığı asıl koruma bireylerin objektif ve makul bir sebebe dayanmayan farklı muamelelere maruz kalmamasıdır.”
“Objektif ve makul bir nedene dayanmayan her türlü farklı muamele otomatik olarak ayrımcılık yasağını ihlal eder” değerlendirmesinin yer aldığı kararda, şunlar kaydedildi: “İşverenin farklı muamelenin sebebi konusunda herhangi bir açıklama getirmediği değerlendirilmiştir. Derece mahkemelerinin işverenin farklı muamelenin objektif ve makul bir sebebe dayandığını ispatlama yükümlülüğünü yerine getirmediğini gözetmemiş olması nedeniyle ayrımcılık yasağının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.”