Birinin sözlerinin henüz dumanı tüterken öteki besbelli ki ona cevap verdi ve dumanı tüten sözlerle onun üstüne binen cevap arasında üstü örtülemez, farklı yorumlanamaz bir zıtlık var.
‘Biri’ dediğim devletin yürütme erkinin en tepesindeki Başbakan. ‘Öteki’ dediğim devletin en tepesindeki Cumhurbaşkanı.
O yüzden ortaya çıkanı ‘çatlak’ terimi ile niteleyemeyiz. Çünkü çatlak değil yarık var; derin bir yarık.
Ancak bugüne dek her türlü eleştirinin karşısında domuz topu gibi birlikte hareket eden AKP tepelerinde artık yok sayılamayacak bir yarık ortaya çıktı. Bir siyasi hareket bu düzeyde zıtlaşma ve kılıçları çekmenin ardından kaçınılmaz tercihlerle karşı karşıyadır.
Bu tercih belki başlangıçta ‘Erdoğan mı, Davutoğlu mu’ ikilemi olarak yansıyacak. Ama aslında çok daha derin sonuçlar doğurabilecek bir yarık var…