Osman Kavala’ya yapılan ancak ortaçağlarda yapılabilecek bir zulümdür.
Hukukla açıklanması olanaksız bir kötülüktür.
Hınçtır. İntikamdır. İnsanca duygulardan bütünüyle yoksunluktur.
Kavala orada kaldıkça, hukuk, adalet, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları, bütünüyle insan hakları hapiste demektir.
Gezi Direnişi’ne karşı açılan davada verilen mahkûmiyet kararları, hukukla değil, siyasal iktidarın bu büyük gençlik direnişi karşısında duyduğu ölümcül korkuyla, büyük panikle, gözdağı vermek amacıyla ve yine intikam hissiyle açıklanabilir.
Hepimizin ortak devleti eliyle tek bir kişiye bile kötülük yapılmışsa, bu kötülük tek tek hepimizin eliyle yapılmış sayılmaz mı?
Susmak, bilmemek, bilmezden gelmek, karşı çıkmamak, suça ortaklık değil midir?