Siz o kendini Tarsus’ta adliye koridorlarında yerlere atan annenin çığlığını duydunuz mu? “Nasıl bir adalet bu?” diye haykırıyordu, “Nasıl bir adalet?” Ciğeri sökülür gibi çıkıyordu sesi. Ciğeri sökülüyordu da zaten, insan çocuğu istismara uğrar da adalet bir türlü yerini bulmazsa nasıl hissederse, nasıl isyan ederse öyle.
Peki, siz 12 yaşındayken istismara uğradığını söyleyen, artık lise öğrencisi olan E.S.’nin ifadesini okudunuz mu? “Yaşıtlarım şu anda okulunda sınava girerken ben adliye salonlarında adalet arıyorum. Eğer adaletin tecelli etmesi için benim ölmem gerekiyorsa biri bunu bana açıkça söylesin” diyordu. Bir çocuğa bunu söyletmeyi başarmıştık el birliğiyle.