Herkes imkanları ölçüsünde önlem alıp corona virüse yakalanmamaya çabalıyor. Ancak işe yarayan bir aşı bulmanın tek yolu bazı insanlara virüs bulaşmasından geçiyor.

Corona virüsü için aşı geliştirme çalışmaları tahminlerden de hızlı şekilde devam ediyor. Dört aşının maymunlar üzerinde işe yaradığı kanıtlandı, üçü insan deneylerine geçti.
Hükümetler, ilaç şirketleri milyonlarca doları potansiyel aşı çalışmaları için harcıyor. Henüz insanlar üzerinde işe yaradığı kanıtlanmayan ancak bu şartlar altında umut verdiği düşünülen aşılar için belki de günün sonunda çöpe gidecek milyonlar ortaya konuyor.
MIT Technology Review’da yer alan makaleye göre binlerce gönüllüye potansiyel corona aşısı uygulandı. Şimdi bu gönüllülerin, corona virüsünün yayılmasını durdurmak için yoğun çabalar harcandığı, sıkı tedbirler alındığı bir dünyada kazara virüsü kapması bekleniyor. Çünkü ölümcül olma potansiyeline sahip bir virüse insanları kasten maruz bırakmak etik değil.
Aşının işe yarayıp yaramadığını belirlemek için gönüllülerin virüsü kapması ve araştırmacıların aşının ne oranda koruyucu olduğunu gözlemlemesi gerekiyor. Bu durum da, örneğin New York’ta alınan önlemler sayesinde günde 6 binden 600’e düşen vaka sayısı bir başarı olsa da, aşı bulma çalışmalarını zora sokuyor.
‘Etrafta yeterince virüs yoksa bir anlamı kalmaz’
Mart ayında insan deneylerine başlayan Moderna şirketinin üst düzey yöneticilerinden Tal Zaks bu konudaki endişelerini şöyle dile getiriyor: “Buradaki sorun şu; çalışmada yeterince vaka olmasını nasıl sağlayabiliriz. Çok sayıda insana aşı uygulasak bile etrafta yeterince virüs dolaşmıyorsa bunun bir anlamı kalmaz”.
Bir başka deyişle işin ironik tarafı şu; Covid-19 vakaları artmaya devam ederse aşı bulma süreci de hızlanacak.
Aşı araştırmacıları için doktor, hemşire ve diğer risk gruplarının çalışmalarına katılması önemli. Çünkü bu grupların virüsü kapma olasılığı daha çok. İnsanları tedbirlere uyması konusunda uyarıyorlar ancak aynı zamanda bazılarının virüse yakalanmasını da umuyorlar.
NYU’dan biyoetik alanında çalışan Arthur Caplan aşı çalışmalarının içinde bulunduğu ikilemi şu sözlerle anlatıyor: “Hala insanlara ‘hastalıktan korunun’ demek zorundayız. ‘Maske takma’ ya da ‘Neden kapalı bir alanda insanlarla bir araya gelmiyorsun’ diyemeyiz. Dünyada salgın kontrol altına almaya çalışılıyor, bu takdir edilesi bir şey ancak bu aşı geliştirme çalışmalarını baltalıyor”.
Aşının işe yaradığını test etmek için en iyi yol mümkün olduğunca çok sayıda insana uygulamak ve bu insanların risk grubundan oluşması.
‘Yüzde 50 ihtimalle sonuç elde edilemeyebilir’
AstraZeneca firmasıyla işbirliği yapan ve en çok umut vadeden aşılar arasında gösterilen Oxford üniversitesinin aşısının çalışma ekibinden bilim insanı Adrian Hill sonuç elde edememe ihtimalinin yüzde 50 olduğunu söylüyor.
ABD, Britanyalı AstraZeneca ile 300 milyon doz aşı için anlaşma imzaladı. Bu umut veren bir gelişme olsa da Artur Caplan bu konuda endişeli: “Uzmanlar sonbaharda aşının elimizde olacağını söylüyor ama o zamanda kadar yeterli veri elde edilemeyecek. Bir aşının güvenli olduğunu kanıtlamadan onu uygulamaya sokmak etik olarak imkansız. İnsanlar yaptrımaka isyemeycektir. Üstelik çok nadir de olsa yan etkiler oalcak. Ancak bu çok nadir yan etkiler bir milyar insanı aşıladığınızda yaygın hale gelecek”.
Ne gibi terslikler çıkabilir?
Aşı çalışmalarındaki temel problemlerden biri şu: Testler genişleyerek hzıla devam edereken buna paralel olarak bağışıklık sisteminin virüse tepkisi konusundaki çalışmalar daha yolun çok başında. Moderna’dan Zaks bu durumu daha yapım aşamasındaki bir uçakla uçmaya benzetiyor.
İşe yarayan bir aşı geliştirilse bile üretim aşamasında sorun çıkması ihtimaller dahilinde. Ortaya çıkan üründe ölçü meselesi çok önemli.
Sanofi firmasının aşı departmanın eski başkanı Stanley Plotkin, araştırmacıların virüsün yanlış kısmını kullanabileceğini ya da yeterince bu maddeden enjekte etmeyi başaramayabileceğini söylüyor. Bir başka ihtimal de virüsün değişime uğraması. Bu durum da HIV de olduğu gibi bir aşı bulunmasını imkansız hale getirebilir.
Aşının işe yarar hale gelmesinin önündeki bir diğer engel de aşı karşıtları. Giderek büyüyen aşı karşıtı hareket ‘corona‘ aşısının başarıyla uygulamaya konması için risk oluşturuyor.
Bir de herkese yetecek kadar dozda aşı üretme meselesi var. Moderna şirketindn Zaks pandeminin olduğu bir dünyada arzın talebi karşılayamayacağı ihtimaline dikkat çekiyor. Şirketin CEO’su da aynı fikirde: “Bir milyar doz aşı üretmek iş planımızda yoktu“.