Asgari ücretin belirleneceği dört toplantıdan ilki bugün yapıldı. İşçi kesimi, asgari ücretle bir ailenin geçinmesinin zor olduğunu söylerken, işverenin ‘kayıt dışı’ vurgusu dikkat çekti.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı, bugün Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk başkanlığında yapıldı.
Toplantıda konuşan Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, asgari ücretlilerle birlikte tüm çalışanların ödediği verginin adil duruma getirilmesi gerektiğini söyledi.
‘Net ücret vergi nedeniyle azalmasın’
Irgat şunları dile getirdi: “Bu gelir düzeyiyle bir ailenin geçinmesi mümkün müdür? Asgari ücret tespit edilirken aile faktörü mutlaka dikkate alınmalıdır. Asgari ücretli ailenin geliri de yılın son aylarında gelir vergisindeki artış nedeniyle azalıyor. Asgari ücretliden alınan damga vergisinin anlamı nedir? Ailenin rızkından yapılan kesintilerle geçim şartları daha da ağırlaşıyor. Asgari ücretlilerle birlikte tüm çalışanların ödedikleri vergi adil duruma getirilmelidir. Ücretli çalışanların ocak ayında aldıkları net ücret vergiler nedeniyle azalmasın.”
‘Ekonomik dinamikler değişiyor’
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Akansel Koç, Covid-19 pandemisi nedeniyle ‘sürekli değişen çalışma koşulları ve ekonomik dinamikler’ içinde bulunulduğunu ifade etti.
Koç, şu ifadeleri kullandı: “Sürdürülebilir bir kalkınma vizyonu ile ülkemizin bu değişime uyum sağlaması için elimizden geleni yapmamız gereken bir süreçteyiz. Asgari ücretin bu dönemde de büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulamak isterim.”
‘Büyük değişim istihdam etkisi yaratır’
Koç, şunları kaydetti: “Desteklere rağmen maalesef özellikle hizmet sektörünün salgından olumsuz etkilendiği gerçeği ortadadır. Asgari ücret, hizmet sektöründe yaşanan olumsuz tablo göz ardı edilmeden belirlenmelidir. Unutulmamalıdır ki niyet iyi olsa bile ani ve büyük ücret değişimlerinin uzun senelere yayılmış ciddi istihdam etkileri yaratabileceği geçmişte yaşanan deneyimlerle sabittir.
‘Ekonomik durum göz önüne alınsın’
Çalışanlara ödenebilecek ‘en alt limiti’ ifade eden asgari ücret belirlenirken, ülkemizin ekonomik durumu ve işletmelerimize olan etkisi göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü işletmelere yansıyacak olumsuz etkiler tüm çalışma arkadaşlarımıza da aynı yönde sirayet edecektir. Bildiğiniz gibi asgari ücret yeni istihdam yaratılmasında etkili olduğu gibi yatırımcıların yatırım kararlarını da etkileyen en temel kriterlerdendir.”
‘İstihdam yaratmak kolay değil’
Koç, tüm ülkelerde ilave istihdam yaratmanın hiç kolay olmadığına vurgu yaparak şöyle devam etti: “Yabancı yatırımcı çekmek hiç kolay değil. Bugün itibarıyla ülkemizde genel işsizlik oranı yüzde 13’lerde seyrederken, genç işsizliği ise yüzde 26.1. Güncel durumda 1.3 milyon genç işsizimiz var. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin sayısı bugün yüzde 30’luk oranla neredeyse 3.6 milyona ulaşmıştır. Üstelik bu gençlerin 655 bini yükseköğrenim ve 671 bini ise mesleki veya teknik lise mezunudur. Bir başka ifadeyle, her iki yükseköğrenim mezunu gençten biri işsizdir.”
Genel sekreter, enflasyonun üzerinde artış gösteren asgari ücretle kayıt dışılığın artıp yüzde 32.9 seviyesine ulaştığını ifade etti.
Koç, şunları dile getirdi: “Yaşanan salgının yarattığı süreçle birlikte daha da artış eğilimi gösterebilecek kayıt dışılığın önüne geçmemiz şarttır. Kayıt dışı istihdamın bir puan düşürülmesinin bile ülke ekonomisine, büyümeye ve dolayısıyla istihdama çok ciddi katkısı olduğuna dikkat çekmek isterim. 1 puanlık kayıt dışılığın devletimize maliyeti yıllık 3.5 milyar liranın üzerindedir. Üzülerek söylüyorum ki 2021 yılı için belirlenecek asgari ücretin işverene maliyeti kayıt dışına yönelimin şiddetini de belirleyecektir. TİSK olarak kayıt dışı ile mücadeleyi destekliyoruz. Çalışma barışının, güçlü ekonominin en önemli belirleyicisi olduğunu ve bizler için çalışma hayatındaki uyumun siyaset üstü olduğunu belirterek, salgın sürecinde birlikte aldığımız ortak kararların yine ortak çıkarlarımız için uygulanmasını temenni ediyoruz.”