Türk-İş, Hak-İş ve DİSK’in asgari ücrete ilişkin ortak açıklamasında, kamuda geçerli en düşük maaşın dikkate alınmasını istendi.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, ilk toplantısını bugün yapacak. Asgari ücret, bu ay içindeki toplantıların ardından belirlenecek. Henüz sendikalar ile işverenler tekliflerini açıklamadı. Halihazırda asgari ücret 2 bin 324 lira 70 kuruş.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun imzasıyla yayınlanan açıklamada, 2021 asgari ücretinin, Covid-19’un yarattığı gelir ve iş kaybı dikkate alınarak belirlenmesi talep edildi.
Açıklamada, asgari ücretin ‘pazarlık ücreti’ değil, ‘işçinin ailesiyle insanca yaşamasını sağlayacak gelir’ olduğuna dikkat çekilerek “Çalışanlar, yaşanan ekonomik sıkıntıların nedeni değil mağdurudur ve ‘ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum’ gerekçesiyle asgari ücretin düşük belirlenmesi kabul edilemez” ifadesine yer verildi.
İlkeleri neler?
Üç işçi konfederasyonu Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun çalışmaları sırasında temel alınması gereken şu ilkeleri sıraladı:
* Asgari ücretin saptanmasında Anayasa’da yer alan ‘geçim şartları’ yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır. Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir. İçinde yaşadığımız salgın koşullarının yarattığı gelir kaybı ve gider artışları da dikkate alınmalıdır.
* Asgari ücret, Asgari Geçim İndirimi (AGİ) hariç ve net olarak açıklanmalıdır. Bu ücretten yapılacak vergi, sosyal güvenlik vb. kesintiler net tutarın üzerine ilave edilmeli ve yıl boyunca asgari ücret, açıklanan bu net ücretin altına düşmemelidir.
* Ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalıdır. Ayrıca ücretliler için damga vergisi uygulaması kaldırılmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran yüzde 10 olmalıdır.
* Asgari ücret, herhangi bir ayırım yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak ve yıllık belirlenmelidir. İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalıdır.
* Asgari ücret, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmeli ve bu özelliği temel alınarak belirlenmelidir.
* Devlet çalışanlar arasında ayrım yapmamalı, kamuda geçerli en düşük aylık tutarını asgari ücret belirlenirken de dikkate almalıdır.
Talepler neler?
Sendikalar, taleplerini de şöyle sıraladı:
* İşverenlere sağlanan sosyal güvenlik prim desteğinin benzeri işçilere de verilmeli ve işçilerin sosyal güvenlik haklarında bir kayıp yaratmayacak şekilde işçi SGK prim payı 5 puan düşürülerek bütçeden karşılanmalıdır.
* Pandemi koşullarında işsizlik sigortasından işçilere yapılan ödemelerin (kısa çalışma ödeneği, nakdi gelir desteği ve işsizlik sigortası) alt sınırı asgari ücret olmalıdır. Pandemide iş ve gelir kaybı olan işçilere asgari ücret düzeyinden az olmayan bir nakdi gelir desteği verilmelidir. Bu destek kayıtsız çalışan işçiler için bütçeden karşılanmalıdır.
* ‘Sosyal devlet’ ilkesi gereği ‘aile yardımı’ çalışmayan eş için uygulamaya konulmalıdır.
* Sendikal örgütlenmenin olduğu işyerleri için asgari ücret teşviki uygulanmalıdır.