Bakterilerin mevsim değişikliklerini sezerek hazırlık yaptığı ortaya çıktı.
Bitki ve hayvanların, günlerin uzunluğunu analiz ederek çevresel değişiklikleri fark edebildiği uzun zamandır biliniyor.
Önceki araştırmalarda, bakterilerin gece ve gündüzü ayırt etmelerini sağlayan biyolojik saatlere sahip olduğu keşfedilmişti. Ancak, bu saatin mevsim değişimlerini öngörmek için kullanıldığı bilinmiyordu.
Karmaşık organizmalara günlerin kısaldığını ve kışın yaklaştığını haber verip hazırlık yapmalarını sağlayan bu özelliğin adı Fotoperiyodizm. Bu yetenek, bakterilerde ilk kez keşfedildi.
TRT Haber‘in hakemli dergi Science’ta yayınlanan bir araştırmadan aktardığına göre mavi-yeşil alg olarak da bilinen siyanobakteriler üzerinde deneyler yapıldı. Araştırmacılar, ‘Synechococcus elongatus’ türündeki bakterileri yapay ortamda farklı sürelerde ışığa maruz bıraktı, bazılarına kısa, bazılarına uzun, bazılarına ise gece ve gündüz uzunluğunun eşit olduğu günler yaşattı. Daha sonra iki saat boyunca buzda tutulan bakterilerin hayatta kalma oranları incelendi.
Kısa günler yaşayan bakterilerin (sekiz saat gündüz, 16 saat gece) hayatta kalma oranı %75 olarak tespit edildi. Bu oran, diğer grupların yaklaşık üç katı. Bakterilerin soğuğa hazırlık yapması içinse bir günün yeterli olmadığı, ancak altı ila sekiz kısa gün sonrasında hayatta kalma oranlarının belirgin şekilde arttığı görüldü.
Araştırmacılar, bakterilerin biyolojik saatini düzenleyen genleri devre dışı bıraktıklarındaysa gün uzunluğunun hayatta kalma oranları üzerinde bir etkisi kalmadığını belirledi. Çalışmanın başyazarı Dr. Luísa Jabbur, “Doğal ortamda bakterilerin, biyolojik saatlerini kullanarak gün uzunluğunu ölçtüğünü ve günler sonbahar gibi kısaldığında, yaklaşan kışa karşı fizyolojilerini değiştirdiklerini görüyoruz” dedi.
Siyanobakteriler, fotosentez yaparak en az iki milyar yıldır yaşıyorlar. Dr. Jabbur, bu kadar eski ve basit bir canlıdaki fotoperiyodizm özelliğinin evrimsel süreçten çok daha önce ortaya çıktığını düşünüyor. Ayrıca, fotoperiyodizmin, aşırı ışık ve sıcaklığın yarattığı strese karşı geliştirilen mevcut mekanizmalarla evrimleşmiş olabileceği tahmin ediliyor.
Bu özelliklerini sonraki nesillere aktardığı düşünülen bakterilerin bunu nasıl yaptıklarıysa hala araştırılıyor.