Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz, Türkiye’nin ‘terörle mücadele’ yasalarında reform yapmadığı sürece ‘vize serbestisi’ sürecinin devreye girmeyeceğini söyledi.
Fotoğraf: Reuters
İkinci Dünya Savaşı’ndan beri yaşanan en büyük sığınmacı akınını durdurmak isteyen Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye ile imzaladığı mülteci geri kabul anlaşmasının şartlarından biri de Türkiye’ye vize serbestisi tanınmasıydı. Ancak Türkiye’nin öncelikle 72 kriteri yerine getirmesi gerekiyordu.
Türkiye baştan beri bu kriterlerden Terörle Mücadele Kanunu’ndaki (TMK) terör tanımının daraltılması ve netleştirilmesi konusunda ayak diremişti.
‘Masamda duruyor’
Deutsche Welle’nin haberine göre Funke’ye konuşan Schulz, Türkiye’nin halihazırda vizesiz AB seyahatleri için öngörülen ‘terörle mücadele’ yasalarındaki gerekli düzenlemeleri yapmadığını belirtti.
Schulz şöyle devam etti: “Türkiye terörle mücadele yasalarında reform yapmadığı müddetçe AB’ye vizelerin kaldırılması süreci de devreye giremeyecek. Bu yüzden Avrupa Komisyonu’nun vize serbestisi başvurusunu ilgili parlamento komisyonlarına iletmedim, halen masamda duruyor.”
Darbe girişiminin ardından Türkiye hükümetinin attığı adımların birçok soruyu beraberinde getirdiğini aktaran Schulz, ‘basın özgürlüğü’ konusunda getirilen kısıtlamaların kabul edilemeyeceğini söyledi.
‘İfade özgürlüğü ve temel haklarla ilgili fasıl açılabilir’
AP başkanı, idam cezasının getirilmesi halinde üyelik müzakerelerinin sona ereceğini bir kez daha vurguladı.
Türkiye ile diyaloğun kesilmemesi gerektiğinin altını çizen Schulz, ifade özgürlüğü ve temel haklarla ilgili fasılların müzakereye açılmasına karşı olmadığını söyledi.
Kıbrıs’ta çözüme yönelik bir sonuca çok az kaldığını belirten AP başkanı “Bu da bölgede uzun süreli anlaşmazlıkların giderilebileceğine dair bir umut olacaktır, bu durum aynı zamanda Türkiye’ye de bağlı” diye konuştu.
Bakan Çelik çağrı yapmıştı
AB Bakanı Ömer Çelik, AB’ye insan haklarıyla ilgili fasılların açılması çağrısı yapmıştı.
Çelik şöyle demişti: “Açık söylüyorum, 23. ve 24. fasılları açalım ve bunları resmi bir şekilde konuşalım. Ama siz bu fasılları açmayıp gece gündüz bu konuları konuşunca demokrasi ve insan hakları ortadan kalkıyor ve iş siyasi bir boyut kazanıyor. Dışlayıcı, fasılları siyasi sebeplerle açmayan bir yaklaşımla ilerlemek söz konusu olmaz. Fasılları açarsınız, konuşuruz ve fotoğraf net bir şekilde ortaya çıkar. Bundan sonraki süreç çok daha önemli.”
