Anayasa Mahkemesi, üç yıl önce Şanlıurfa Cezaevi’nde çıkan ve 13 mahkumun hayatını kaybettiği yangınla ilgili 400 kişilik cezaevinde 1050 kişinin kaldığını ve yangın alarm sisteminin olmadığını tespit etti.

Fotoğraf: DHA
16 Haziran 2012’de Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yangın çıkmış, 13 mahkum hayatını kaybetmişti. Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı ise başlattığı soruşturmada cezaevi yönetimini aklayarak, takipsizlik kararı vermişti.
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, yangında, tutuklu oğlu Yusuf Ekşili’yi yitiren Meral Ekşili, avukatı aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Yüksek Mahkeme de ‘Anayasa’nın 17’nci maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkı kapsamında, yaşamı koruma yükümlülüğüyle etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ihlal edildiğine’ karar verdi.
‘Yeniden soruşturma açılıyor’
Mahkeme, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma açılması amacıyla kararın bir örneğini Şanlıurfa Başsavcılığı’na gönderdi.
Anayasa Mahkemesi, kararının gerekçesinde çarpıcı tespitler ortaya koydu. Şanlıurfa Cezaevi’nin 1968 yılında faaliyete geçen eski tip bir cezaevi olduğuna işaret edilen kararda, “Olay tarihi itabiriyle bünyesinde 47 bölüm (koğuş ve oda) bulunan ceza infaz kurumunun kapasitesi 400 civarında olmasına rağmen toplum 1050 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır” denildi.
Yanan C-15 koğuşunun ise kapasitesinin yedi kişi olduğu, buna karşılık koğuşta olay sırasında 18 kişinin barındığı ifade edilen kararda, olay tarihinde görevli olan 21 infaz koruma memurundan beşinin de izinli olduğu bildirildi.
Ayrıca cezaevinde yangın alarmı sistemi bulunmadığı ve yangın hortumlarının C-15 koğuşuna ulaşmak için yeterli uzunlukta olmadığı vurgulandı.