Perşembe günü İsveç ve İtalya seçim sonuçlarından hareketle, demokrasi kurumunun bunalımına işaret ederek şöyle yazmıştım: “Demokrasi dışı dalga ve arayışlar, sürekli alan genişletiyor, münferit gelişmeler olmanın ötesine geçiyor…”
Otoriter rüzgar sadece Avrupa’da değil, her yerde esiyor.
Bu bakımdan üç otoriter katman göze çarpıyor.
İlk katmanda otoriter kapitalist sistemler var. Çin, Rusya, İran, Kazakistan, Kırgızistan gibi üyeleriyle Şangay İşbirliği Örgütü üyeleri bu grubun türlü örneklerini oluşturuyor. Bunlar disiplinli-suskun toplum, baskıcı siyaset ve güç peşinde şekillenen devlet anlayışıyla öne çıkıyorlar. Ama bu döneme has, bir başka ayrıcı özellikleri var: Bu otoriter yapıların arkasında toplumsal bir destek bulunuyor. Bunu sağlayan ise kimlik faktörü. Milliyetçilik, milli kimlik önemli bir taşıyıcı. Bu çerçevede türlü gerekçelerle bir tarihsel Batı karşıtlığı bu rejimlerin temel besleyicilerden biri.