Gerek Fed (ABD), gerek ECB (Avrupa) ve gerekse de PBoC (Çin) gibi küresel para arzının “şampiyonları” olan merkez bankalarının kendi sorumluluk alanları ve küresel büyüme konusundaki endişelerinin hayata geçmesi durumunda bizim de bundan etkilenmemiz kaçınılmaz olacaktır.
Teknolojik altyapıyı hazırlamamış olmamız bir yana geleneksel üretim yol ve yöntemlerimizin yaklaşmakta olan olası bir daralma ile baş etmeleri hayli zor olacak gibi görünüyor. İçerideki bankacılık sistemi üzerinden ‘sübvanse edilen krediler’ vererek bunu aşmaya çalışıyor olsak da bunun orta uzun vadede çok da sürdürülebilir bir model olamayacağı aşikar!