23 Eylül 2021’de faiz indirimine Merkez Bankası mı karar verdi?
Yalnızca ilk indirim de değil!
Faiz 23 Şubat 2023’e kadar aşama aşama aşağı çekilirken bunun kararını veren Merkez Bankası mıydı?
Peki ya 20 Aralık 2021 Pazartesi akşam saatlerinde ilan edilen ve Türkiye’ye yaklaşık 1 trilyon liraya patlayacak olan kur korumalı mevduat belasını yaratan Maliye Bakanlığı ya da Merkez Bankası mıydı, nihai kararı onlar mı vermişti?
Günümüze gelelim…
Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanının değişmesiyle yenilenen ekonomi vitrini mi yapıyor temel değişiklikleri? Ya da vitrini onlar değiştiriyorsa bile bu değişiklik için izin almadılar mı?
Faizi yüzde 8.5’te devralıp yedi toplantıda yüzde 42.5’e çıkaran ve perşembe günü de sekizinci toplantıda muhtemelen yüzde 45’e çıkaracak olan sahiden de Para Politikası Kurulu mu, buna inanan var mı? “Nas ortada dururken”, karar merciindeki siyasetçi aynı siyasetçiyken nihai kararı verenler yeni gelen isimler olabilir mi?
Peki, eğer kararı siyasetçi veriyorsa niye vitrin değişikliğine gerek duyuldu ki?
Ama dikkat edelim, adı üstünde vitrin değişti yalnızca… Vitrin değişmeliydi ki müşteri gelsin; tezgahtar değişmeliydi ki eski müşterisini de bu yenilenmiş mağazaya çekebilsin.
Ama müşteri o mağazadaki ürünlere pek güvenmiyor hala. Tezgahtarı tanıyor tanımasına da, ona olan güveni ürünlere de güvenmesini sağlayamıyor bir türlü. Onlar yalnızca tezgahtar; ne ürünün kalitesi arttı, ne ürüne verilen garantinin gerektiği gibi uygulanmasında sözleri geçiyor. Hem onlar mağazanın sahibi değiller ki, maaşlı elemanlar sonuçta. Bugün varlar, yarın yoklar! O mağazadan kimler geldi, kimler geçti, bu bilinmiyor mu?
Ama haklarını teslim etmek gerek; başlangıçta işlerine dört elle sarıldılar. Vitrin şahane olmasa da bayağı değişti. Tüm eski müşterilerine haber gönderdiler, bizzat aradılar, fedakarlık ederek dünyayı dolaştılar. Ne var ki o mağaza kötü bir ün salmıştı bir kere. Alışveriş yapan pek artmıyor, mağazaya para girmiyordu.
Kendi aralarında işlerinin ne kadar zor olduğunu konuşup dertleşiyorlardı. Vitrin yenilemekle ya da tezgahtar değiştirmekle işlerin yoluna gireceği yoktu. Kim bilir, belki yerlerine geldikleri elemanlara haksızlık yapılmıştı… Çünkü sorun temeldeydi…