• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Akşener 'parlamenter sistem' talebini anlattı, ilkelerini açıkladı

26/05/2021 12:11

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, başkanlık sistemine karşı sundukları ‘iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem’e dair ilkelerini açıkladı.

Fotoğraf: AA

Meclis’teki grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri, önerdikleri sistemin, sosyal hayattan ekonomiye, adaletten diplomasiye, doğadan demokrasiye, hemen her alanda Türkiye’nin karşılaştığı sorunların anahtarı olduğunu ifade etti.


İYİ Parti lideri, bunun, ‘Türkiye’nin partili cumhurbaşkanlığı sistemiyle içine düşürüldüğü sıkıntılardan çıkış yolu’ olduğunu da belirterek, kendi sistemlerini ‘adaleti, vicdanı, liyakati, ortak aklı, Türk devlet geleneğine yakışanı gösteren, milletten yana olanı tarif eden, devletle milleti yeniden buluşturan’ bir sistem diye tanımladı.

Akşener, “Peki o ilkeler neler? Şimdi dikkatle dinlemenizi rica ediyorum” diyerek ilkelerini anlattı:

Birinci ilke: Tarafsız cumhurbaşkanı

Fotoğraf: DHA

* Birinci ilkemiz, tarafsız cumhurbaşkanı. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde, Türkiye Cumhuriyeti, başbakan ve bakanlar kurulu tarafından yönetilecek. Cumhurbaşkanının hiçbir partiyle bağlantısı olmayacak. Cumhurbaşkanlığı makamı, tarafsız ve partiler üstü bir şekilde devleti ve milletin birliğini temsil edecek. Çünkü, partili bir cumhurbaşkanı siyaseten taraf olacağı için, milletin birliğini temsil etmesi mümkün olamaz. Nitekim olamıyor da.

* İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde cumhurbaşkanının görev ve yetki alanı, demokrasinin tıkandığı alanlarda, kurumlar arasından hakemlik vazifesini ifa eden, devletin en üst organı şeklinde düzenlenecek. Böylece, partili cumhurbaşkanının, meclisimizi etkisiz hale getiren karar ve uygulamalarının önüne geçilecek. Keyfi uygulamalarla elinden alınan yasama gücü, yeniden ‘milletin evi’ne, yani Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne devredilecek.

* Ancak tarafsız cumhurbaşkanı sadece temsili görevler üstlenmeyecek. Türk siyaset pratiği gösteriyor ki, bazı görev alanlarının, siyasi tartışmaların dışında tutulması şart. Bu bakımdan, siyasi aidiyet dışında, sadece liyakatin gözetilmesi gereken, örneğin, genelkurmay başkanı, MİT başkanı, Diyanet İşleri başkanı, büyükelçiler ve valilerin atanmasında, üçlü kararnameyle, cumhurbaşkanı söz sahibi olacak.

* Cumhurbaşkanının birden fazla defa seçilmesi durumunda, ikinci dönem yeniden seçilmek amacıyla, gündelik siyasete dahil olması kaçınılmazdır. O nedenle, iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde cumhurbaşkanı, yalnızca bir dönem görev yapabilecek ve görev süresi altı yıl olacak. Görevi sona eren cumhurbaşkanı, aktif siyasete dönemeyecek.

İkinci ilke: Güçlü Meclis

Fotoğraf: Reuters

* İkinci ilkemiz, çoğulcu demokrasi, katılımcı yönetim, güçlü meclis. Partili cumhurbaşkanlığı sistemine geçildikten sonra, Türkiye’de Anayasa ve anayasal kurumlar etkisiz hale geldi, Millet Meclisi’nin etkinliği azaldı ve demokratik yönetimin gereği olan katılım süreçleri ortadan kalktı. Karar mekanizmaları tasfiye edilerek, bir kişinin iki dudağı arasına teslim edildi. Bu nedenle de ortaya sorunlu bir demokrasi çıktı. Dünyanın bugünkü şartlarında, sorunlu demokrasi, sorunlu bir yargı ve sorunlu bir ekonomi demektir.

* İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde ülke yönetimi, tek bir kişinin değil, başbakanlık ve bakanlar kurulunun yetkisinde olacak. Hükûmeti kurma ve hükûmet etme süresi, adil ve serbest seçimlerle oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından belirlenecek. Tek bir partinin milletvekili sayısının, hükûmet kurma yeterliliğine sahip olmaması hâlinde, elbette koalisyon hükûmetleri kurulacak. Ama koalisyon hükûmeti kurulmadan önce, şeffaf yönetim anlayışıyla, partiler arasında yapılacak koalisyon protokolü, milletimizle açık bir biçimde paylaşılacak.

* Bugünkü sistemde, cumhurbaşkanı, bakanların atanmasında ve görevden alınmasında tek yetkili. Meclis onayı aranmıyor. Dolayısıyla bakanların Meclis’e karşı sorumluluğu yok. Bu sorumsuzluk, demokrasi, hukuk ve ekonomide yaşadığımız yıkımın en önemli nedenlerinden biri. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde ise, Meclis dışından bakan atanamayacak. Bakanlar, başbakan tarafından milletvekilleri arasından seçilecek ve tek kişiye karşı değil, hem kurul olarak birlikte, hem de her bir bakan ayrı ayrı olmak üzere, milletin seçtiği meclise karşı sorumlu olacak.

* İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde, kuvvetler ayrılığı ilkesinin, güçlü bir şekilde sağlanması için çok büyük öneme sahip olan, Anayasa Mahkemesi’nin üyeleri, Hâkimler Savcılar Kurulu, Sayıştay, Yüksek Seçim Kurulu, YÖK’ün yerine kurulacak olan Türkiye Yükseköğretim Kurumu ve RTÜK üyelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, nitelikli çoğunluk ile seçilmeleri sağlanacak. Böylece bu kurumların, demokratik meşruiyeti sağlamlaştırılacak ve tarafsızlıkları şüpheden arındırılacak.

* Demokrasimizin en önemli ayaklarından biri de yerel yönetimlerdir. Mevcut sistemde, belediyelerimiz üzerinde, ağır bir vesayet oluşturulmuş durumda. Kent sakinlerimizin seçtiği yöneticilerin de seçilmiş olduğu gerçeği yok sayıldı, belediyelerin, altyapı yatırımları için borçlanmalarındaki onay yetkisi, cumhurbaşkanına verildi. Kentsel dönüşüm ve gelişim alanıyla ilgili düzenlemelerde, cumhurbaşkanı kararı aranır oldu. Hatta belediyelerin, cumhurbaşkanının uygun gördüğü STK’lar ve vakıflar dışında kalan kurumlarla, ortak proje ve çalışma yapması bile engelleniyor. Garabete bakar mısınız?

Üçüncü ilke: Kuvvetler ayrılığı

Fotoğraf: AA

* Üçüncü ilkemiz, kuvvetler ayrılığı ve güçlü denetim. Bizim için hiçbir gücün vesayeti kabul edilemez. Çünkü askerî ya da sivil, vesayetin olduğu yerde, milletin iradesine saygı olmaz, demokrasi olmaz, anayasal denetim olmaz. Nitekim, kuvvetler ayrılığı, her türlü vesayetin önüne geçebilecek en büyük bariyerdir. O nedenle, iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde devletin veya siyasetin hiçbir kurumu, Anayasa ve yasalardan aldığı yetkiyi aşarak, başka bir kurum üzerinde vesayet kuramayacak. Ülke üzerinde vesayet kurma heveslisi olan bütün kişi ya da kurumların, hevesleri kursaklarında kalacak ve Türkiye’de vesayet dönemleri artık son bulacak.

* İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem ile Merkez Bankası’nı müdahalelere kapatacağız. Merkez Bankası’nın bağımsızlığını zedeleyecek hiçbir uygulama ve düzenlemeye, müsaade edilmeyecek. Politika araçlarını ve tüm enstrümanlarını bağımsız olarak kullanabilecek. Merkez Bankası başkanı, bakanlar kurulu tarafından beş yıllığına atanacak. Ayrıca, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurumu, Rekabet Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Enerji Piyasası Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu gibi devlet işleyişinde kritik öneme sahip olan kurumlarımız, idari ve mali özerkliğe sahip kurumlar olacak. En az, yüzde 25 oranında kadın üyelerden oluşacak bu kurulların, başkan ve üyeleri, en fazla iki defa olmak üzere, dört yıllığına bakanlar kurulu tarafından atanacak.

* İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk milleti adına, bütçenin kabulü ve denetiminde etkin hale gelecek. Keyfiyetle yapılan ödenek üstü harcama uygulamasına son verilecek. Ödenek üstü harcama ihtiyacının ortaya çıkması halinde, bakanlar kurulu, Meclis’e ek bütçe kanun tasarısı sunacak.

* İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem ile kamu yönetiminde güçlü denetimi hedefliyoruz. Bu çerçevede, yolsuzlukla mücadelede başarı için partili cumhurbaşkanlığı sisteminde yoğunlukla görülen kamuda denetimsiz alanlar oluşturma uygulamalarına derhal son verilecek. Partili cumhurbaşkanlığı sistemi, birçok kurum ve harcama, Sayıştay denetiminden çıkarıldı. Sayıştay artık kamu kurumlarında hakkıyla denetim yapamıyor. Türkiye Varlık Fonu’nun göstermelik denetimi buna ilginç bir örnektir. Oysa, demokratik bir hukuk devletinde, hükûmetin bütün harcamaları, şeffaf ve denetlenebilir olmak zorundadır. İşte bu nedenle iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde Sayıştay’ın denetim yetkileri artırılacak. Hükûmetin bütün harcamaları, istisnasız olarak, Sayıştay denetimine açık olacak. Harcamaların nerelere ve ne miktarda yapıldığı, şeffaf bir şekilde, Sayıştay tarafından incelenecek. Milletin parasını harcarken sığınılan, ‘ticari sır’ saçmalığına son verilecek.

* Bunların haricinde; Türk denetim yasası acilen hayata geçirilecek. Böylece, bakanlıkların ve genel müdürlük denetim elemanlarının, anayasal ve yasal güvence altında, görevlerini tarafsız, bağımsız ve sağlıklı bir biçimde yerine getirebilmeleri sağlanacak. Aynı zamanda, denetim birimlerinin, ortak etik ilkelerinin, raporlama standartlarının, olaylara yaklaşımlarının, doğru ve yanlış algılamalarının, aynı düzleme oturtulacağı bir hukuki zemin oluşturulacak.

Dördüncü ilke: Hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargı

Fotoğraf: Arşiv

* Dördüncü ilke hukukun üstünlüğü ve tam bağımsız, tarafsız yargıdır. Çünkü bize göre, bağımsız ve tarafsız yargı, Türkiye Cumhuriyeti’nin her vatandaşının sahip olduğu en büyük teminattır. O nedenle, iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde, milletimizin her bir ferdi, şerhsiz şartsız, kanun önünde eşit olacak. Suç işlediği takdirde, bağımsız ve tarafsız yargı önünde, hukukun üstünlüğü prensibi uyarınca, adilce yargılanacak. Hiçbir suç cezasız kalmayacak ama bu ülkenin hiçbir vatandaşı da sahte delillerle, kişiye özel suç icat edilip cezalandırılamayacak. “Geç gelen adalet, adalet değildir” prensibi ışığında, ceza yargılamasında, soruşturma evresinin daha etkin, güvenilir ve hızlı olmasını sağlamak adına, yalnızca soruşturma evresinde görevli olmak üzere, adli kolluk sistemi kurulacak.

* Anayasa’ya, hâkim ve savcıların coğrafi teminatını sağlayan hüküm konulacak. Aynı zamanda, Hâkim ve Savcılar Kurulu’nun yapısı ve üye atama sistemi de değiştirilecek. Mevcutta, Hakim ve Savcılar Kurulu açıkça yürütmenin etkisi altına giriyor. Çünkü üye seçimlerinde inisiyatif, partili cumhurbaşkanı ve partisinin elinde. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde, Hâkim ve Savcılar Kurulu, en az beşi kadın olmak üzere 15 üyeden oluşacak. Adaylar, yargı kurumlarımız, barolar, üniversiteler tarafından önerilecek ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, üye tam sayısının en az üçte ikisinin oyuyla seçilecek. HSK üyeleri, bir kez seçilecek ve görev süreleri beş yıl olacak. Adalet bakanı ya da onun adına adalet bakanı müsteşarı, kurulun gözlemci üyesi olarak toplantılara katılabilecek. HSK başkanı, kurul tarafından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyuyla seçilecek.

* Bir ülkenin yönetimindeki en önemli unsurlardan biri de Anayasa’yı ve yasaları muhafaza etmek, uyulmasını ve uygulanmasını sağlamaktır. Bu çerçevede, Anayasa Mahkemesi, bir ülke için hayati öneme sahiptir. Yerel mahkemelerin, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını yok saydığı bir yönetim sistemi sürdürülebilir olamaz. İşte bu nedenle, iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde, Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçimi de yeniden düzenlenerek siyasetin vesayetinden kurtarılacak, bağımsızlığı sağlanacak. Çünkü, bu hayati fonksiyonun sağlıklı ve adil bir şekilde yürütülebilmesi, Anayasa Mahkemesi’nin yapısı ve üye seçimleriyle doğrudan ilişkilidir.

Kategori:Aktüel

SON HABERLER

İran'dan İsrail'e misilleme: Üç ölü 91 yaralı

İran, 13 Haziran saldırılarına karşı İsrail’e balistik füzelerle saldırıyor.

Altı saldırıda ölü sayısı üçe, yaralı sayısıysa 91’e yükseldi.

İsrail-İran gerilimiyle ilgili provokatif paylaşımlara soruşturma

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İsrail-İran gerilimiyle ilgili provokatif paylaşımlara resen soruşturma başlatıldığını duyurdu.

Axios: ABD, İran füzelerinin savunulmasında İsrail'e yardım etti

İran’ın füze saldırılarının püskürtülmesinde ABD’nin İsrail’e destek verdiği öne sürüldü.

Netanyahu, İran halkını rejime karşı ayaklanmaya çağırdı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “İran halkının özgürlükleri için zalim ve baskıcı rejime karşı ayağa kalkmasının zamanı gelmiştir” dedi.

Atom Enerjisi Ajansı: İran'daki Natanz nükleer tesisinde sızıntı var

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İsrail’in hedef aldığı İran’ın Natanz nükleer tesisinde sızıntı olduğunu bildirdi.

Bilim kurulu üyesi: Çin aşısında 'hatırlatma dozu' gerekecek
Bitcoin yeniden 40 bin doların üstünü gördü

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 783 gündür hapiste

YAZARLAR

Dere Sokak Üçlemesi, 'Körfez'le sona eriyor

Behzat Şahin

Yanlış 'tarafında' bu ısrar acep nedendir?

Mustafa Dağıstanlı

Mutluluk pazarlama

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Eşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi

Murat Sevinç

Bağıran lüks, suskun zarafet

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Halayda kiminlesin?

Ayhan Tinin

İlhan Şeşen'i üne kavuşturan aşkı: Bir adam, iki kadın ve 'ellerimde çiçekler'

Meşerret Şerbetçi

GÜNÜN 11’İ

Fehmi Koru: Sınırlarımızda yeni bir savaş çıkabilir…

Abbas Güçlü: Gençlerimiz mutsuz hem de çok mutsuz

Fikret Başkaya: Bireyler borçlu, aileler borçlu, belediyeler borçlu, şirketler borçlu, devletler borçlu…

Esfender Korkmaz: Türkiye yüksek teknoloji üretmezse, dış açıklardan kurtulamaz

Abdulkadir Selvi: Trump, İran'ı vurmak için vize isteyen Netanyahu'ya, 'Makul ol Bibi' demişti

Murat Muratoğlu: Mehmet Şimşek ne yapmaya çalışıyor gerçekten?

Mustafa Mutlu: İsrail'in arkasında ABD var

Zülal Kalkandelen: VELA, Mersin Limanı'ndan kolayca ayrıldı

Yalçın Karatepe: Raflarda ithalat, tarlada iflas, hanede açlık varken neyin büyümesi bu?

Çiğdem Toker: Milletin canı burnundayken Şimşek'in 'program çalışıyor' ezberi ziyadesiyle sıktı

Zeynep Aktaş: Son bilançolara göre Koç Holding'in esas faaliyet kârı yıllıklandırılmış verilerle yüzde 79 azaldı

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×