İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ekonomi üzerinden AKP iktidarını hedef aldı.
Kamuda birden fazla maaş alan bürokratları hatırlatan Akşener, asgari ücretle geçinenlere dikkat çekerek “Böyle vicdansızlık olur mu? Böyle devlet yönetilir mi” dedi.

Meclis’teki İYİ Parti grup toplantısında konuşan Akşener’in gündeminde ekonomi, zamlar ve birden fazla maaş alan bürokratlar vardı. Ramazan’ı hatırlatarak, dört kişilik bir ailenin Ramazan pidesi maliyetinin 540 lira olduğunu söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın belirlediği günlük 40 liralık fitreye dikkat çekerek, bunun bir aile için aylık 4 bin 800 lira olduğunu ifade etti.
Akşener, “Fitre üzerinden hesap ettiğimizde bile açlık sınırı asgari ücretin 550 lira üzerinde. Yani bugün asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonlarca insanımız açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor” dedi.
Konuşmasında sözü birden fazla maaş alan bürokratlara ve bakan yardımcılarına getiren muhalefet lideri, devletin böyle yönetilemeyeceğini belirterek yaşananları ‘vicdansızlık’ olarak nitelendirdi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’yi de hedef alan Akşener, Nebati’nin ‘sisli zihin sendromundan muzdarip’ olduğunu söyledi.
‘Neşesi asla bozulmuyor’
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın keyfinin ve Bakan Nebati’nin neşesinin bozulmadığını söyleyerek ekonomiye dair bir tablo çizdi: “İşin kötüsü, gün geçtikçe her şey daha da kötüye gidiyor. Marketlerdeki fiyatlar durdurulamıyor. Pazardaki fiyatlar durdurulamıyor. Maliyetler artmaya, raflar, tezgâhlar yanmaya devam ediyor. Çiftçilerimiz yalnız kalmaya, üretimimiz yok olmaya devam ediyor. Milletimizin cebindeki para her gün erimeye devam ediyor.
Ama tüm bunlara rağmen iktidar tarafında her şey tıkırında. Sayın Erdoğan’ın keyfi, ‘Nebati Bakan’ın neşesi asla bozulmuyor. Saray sefası memleket yansa bile hız kesmiyor. Bakan yardımcılarının üç maaşları, danışmanların beş maaşları tıkır tıkır yatıyor. Üstelik durmak bilmeyen zam furyası da tam gaz devam ediyor.”
‘Af isteme vakti geldi’
Enerji fiyatlarında zammı ‘AKP’nin beceriksizliği’ olarak değerlendiren Akşener, Avrupa’daki fiyatlarla Türkiye’deki fiyatların kıyaslanmasını ‘aklın, mantığın ve matematiğin katledilmesi’ diye nitelendirdi.
Geçen hafta Erdoğan için kullandığı ‘Bay Kriz’ tabirini yineleyen İYİ Parti lideri, Nebati için de ‘af isteme vakti’nin geldiğini savundu.
Akşener’in değerlendirmeleri
Akeşener değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
* Doğalgaza, konutlarda yüzde 35, elektrik üretiminde, yüzde 44,3, sanayide ise yüzde 50 zam yapıldı. Böylece 2020 yılı aralık ayından bugüne kadar doğalgaz fiyatları evlerde yüzde 101, sanayide yüzde 710, doğalgaz santrallerinde ise yüzde 668 artmış oldu.
* İktidar her ne kadar kendi yarattığı bu kriz ortamı içerisinde ne yapacağını şaşırmış bir hâlde, artan doğalgaz fiyatlarını, farklı tüketicilere farklı oranlarda yansıtsa da bütün bu fiyat artışları, vatandaşın cebine doğrudan veya dolaylı şekilde etki ediyor.
* Elektrik ve doğalgaza yapılan bunca zamma rağmen iktidar hâlâ milletimizle dalga geçercesine, abuk sabuk açıklamalar yapıyor. Yeterince zam yapmadıklarını, fiyatları sübvanse ettiklerini söylüyor. Eğer sübvansiyon yapmazlarsa asgari ücretli bir vatandaşın maaşıyla sadece doğalgaz ve elektrik faturasını ödeyebileceğini söylüyor. Şu aymazlığa, şu utanmazlığa bakar mısınız? İşte size 20 yıllık AK Parti iktidarının, milletimizi getirdiği durumun itirafı…
‘Empati yoksunu zihniyet’
* İşte size asgari ücreti enflasyon oranında iyileştirmek yerine, açlık sınırı altında, çile çeken insanlarımıza hallerine razı olmalarını öğütleyen, empati yoksunu AK Parti zihniyeti. Allah ıslah etsin.
* TÜRKŞEKER’in, fiyatları sübvanse etmesinin sürdürülebilir olmadığını 50 kiloluk bir torba şekerin TÜRKŞEKER’de 260 ila 285 lirayken, özel fabrika fiyatlarının 450 ila 490 lira seviyesine çıktığından bahsettik.
* Daha birkaç hafta önce, şeker yokluğundan yakınan, Kayserili, Aydınlı vatandaşlarımızın, sesini duyurduk.
Ama Bay Kriz ne yaptı? Yurt dışından dönerken, çıktı; “Şekerle ilgili, TÜRKŞEKER, adımlarını olumlu atacak. Şekerde öyle pahalı bir fiyat uygulaması yok. Herhangi bir endişe taşımıyoruz” dedi. Peki sonrasında ne oldu? Daha uçağı havadayken, TÜRKŞEKER, şekere yüzde 31 yaptı. Tabi doğal olarak saray danışmanlarını da bir panik hâli aldı. Alelacele, Bay Kriz’in açıklama metni geri çekildi, şeker kısmı silindi. Şu memleket meselelerine fevkalade hakim, üstün yönetim kabiliyetine bakar mısınız?
‘Zamlara erken uyarı sistemi’
* Biz bu arkadaşa, boşuna Bay Kriz demiyoruz. Neye dokunsa, neyi konuşsa, neden bahsetse hemen bir krizle karşılaşıyoruz. Maşallah dediği, üç gün yaşamıyor. “Bizden önce elektrik yoktu” dedi; elektrik zamlandı. Doğalgaz müjdesi verdi; doğalgaz zamlandı. “Ramazan’da et ucuzlayacak” dedi; et zamlandı. Şimdi de “Şeker ucuz” dedi; şeker zamlandı. Gelen zamlar için erken uyarı sistemi sanki mübarek. Ama tersten…
* Buradan açıkça ifade etmek isterim ki; Bay Kriz ve arkadaşlarının uydurduğu Türkiye Ekonomi Modeli an itibariyle çökmüş, çöp olmuştur. Bay Kriz’in “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” fantezisi doğrultusunda anlatılan ‘rekabetçi kur, uçan ihracat, döviz bolluğu ve düşen enflasyon’ masalı, Türkiye’nin gerçekleri karşısında yenilmiştir. Daha önce nicesinin başına geldiği gibi arkadaşların bu son sözde ekonomi modeli de gelen son veriler itibariyle iflas etmiş, ortada enflasyonla mücadeleyi amaçlayan bir program artık kalmamıştır. Ve aynı iflas eden önceki ekonomi programlarında olduğu gibi bu defa da Nebati Bakan’ın ‘affını isteme’ vakti gelip çatmıştır.
‘Diyet listemi Erdoğan’dan mı alsam?’
* Biliyorsunuz geçtiğimiz hafta Sayın Erdoğan’ın 1 Nisan şakası tadında bir açıklamasına şahit olduk. Çiftçilerle olan buluşmasında diyetisyen Sayın Erdoğan’ı dinlemiştik. Acaba diyet listemi sayın Erdoğan’dan mı alsam? Manda yoğurdu, Medine hurması ve kestane balının şifalarını öğrenmiştik.
* Gençlerle olan buluşmasında ise kendisi karşımıza yaşam koçu kimliğiyle çıktı. Gençlere hayata dair hikmet dolu, derin mi derin tavsiyelerde bulundu. Ne dedi? “Kâğıda basılı kitapları, masanızdan, çantanızdan asla eksik etmeyin” dedi. Yalnız dikkat edin, ‘kâğıda basılı’ kitaplar… Yani hikmet kâğıtta. Kendi icat etti ya…
‘Çaya-kahveye zam bekliyoruz’
* Gittiğim her yerde lise talebelerinin şikâyetleri var. Test kitaplarını dahi alamadıklarını söylüyor gençler.
Başka? “Spora mutlaka her gün, düzenli olarak vakit ayırın” dedi. Başka? “Demli bir çay, ya da aromalı bir kahve eşliğinde yapılan, karşılıklı sohbetin getirdiği sosyalleşmeyi, asla ihmal etmeyin” dedi. Bu açıklamayla birlikte an itibariyle hepimiz çaya ve kahveye gelecek zammı bekliyoruz.